Cumhuriyet mevkii, 359 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazın 75/932 hissesinin davacı T1 adına kayıtlı olduğu, 02/06/2017 tarih 20218 yevmiye nolu resme senet kapsamında davalı T3 lehine taşınmaz üzerine 750.000,00TL bedelli birinci derecede kanuni olan 10/04/2017 süre ile Hüseyin Akan hissesi üzerine 11/10/2016 tarih 34850 yevmiye nolu ipoteğin tesis edildiği, Hüseyin Akan'ın hissesini ipotek ve rehin hakları ile birlikte davacı T1'ya satıp devrettiği anlaşılmıştır. Davacı tapu maliki tarafından ipotek alacaklısı aleyhine ipoteğin kaldırılması davası açıldığı, davalının ipotek alacaklısı olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı anlaşılmıştır....
dan satın aldığını, kalan konut kredi bedelini de 02.07.2009 tarihinde bankaya ödediğini, ancak bankanın ipoteği kaldırmadığını, konut kredisine dayanak ipotek sözleşmesinin 1.maddesinin haksız şart niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...'ın bankaya olan kredi borcu için taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve kefaletten kaynaklı borçlarının da bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
esas sayılı dosyası ile kendi haklarında ipotek borçlusu sıfatıyla takip başlattıklarını, icra dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre 100,00 TL asıl, 955,14 TL işlemiş faizi olmak üzere toplamda 1.055,14 TL'nin taraflarınca 21/12/2020 tarihinde icra dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklısına muhtıra düzenlenerek 20/03/2021 tarihinde TK. 35'e göre tebliğ edildiğini, ipotek alacaklısının muhtıraya itiraz etmediği gibi 15 günlük yasal süre içinde ipotek bedelini almaktan da imtina ettiğini ve ipoteğin çözülmesinden kaçındığını belirterek ilgili taşınmaz üzerinde tesis edilen 31/05/1977 tarih ve 4831 yevmiye numaralı ipoteğin İİK 153. maddesine göre kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay sebebiyle 32046 ada 31 sayılı parselin tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, terkini istenen ipoteğin idari yargı yerinde kaldırılması ve ipotek bedelinin depo ettirilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin 13.12.1986 tarihinde tesis edildiğinden ve on yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir....
A.Ş arasında muhtelif tarihlerde düzenlenen genel kredi sözleşmeleriyle kredi tahsis edildiğini, kredinin teminatı olarak davacıya ait taşınmaz üzerinde 20.08.1987 tarihinde ipotek tesis edildiğini, kredi borçlusu şirketin kredi sözleşmelerinden kaynaklı borçlarını ödemediği sürece ipoteğin fekinin istenemeyeceğini, banka kayıtlarına göre müvekkili bankanın alacağının devam etmesi nedeniyle ipoteğin fek edilmediğini, davacı yanca müvekkilinin ipoteği kaldırmaması nedeniyle başka ipotek verilecek taşınmazı bulunmadığını, bu nedenle ihracat işlemi için ......
Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın, ortağı olduğu şirketin borçları için ipotek edildiğini, borcun ödenmesi ve bankaya bir çok kez yazılı ve sözle bildirime bulunulmasına rağmen ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazı yeniden ipotek ettirerek kredi ve teminat mektubu alamaması nedeniyle zarara uğradığını belirterek, ipoteği haksız şekilde kaldırmayan banka ile ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmayan diğer davalının zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı banka vekili, ipoteğe konu borcun tam olarak ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, ileri sürülen zarar ile ipoteğin kaldırılmaması arasında illiyet bağı bulunmadığını savunmuştur. Diğer davalı ise ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirtmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 1329 parsel nolu taşınmazı 2012 yılında satın aldığını, söz konusu taşınmaza önceki maliklerden ... ...'ın çektiği ... nedeni ile davalı tarafından ipotek konulduğunu, ... ... Müdürlüğü'nün 2010/779 takip sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ... takibi yapıldığını, ... dosyasına konu borcun ödendiğini, davacının davalı bankaya borcun sona ermesi nedeni ile ipoteğin kaldırılması için yapmış olduğu talebin ... ...'...
Mahkemece, icra takibine konu borç ödenmeyip ipoteğin teminat fonksiyonu devam ettiğinden bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. ./.. 2009/8831 - 2009/12055 -2- Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 18.10.2004 günlü resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile dava dışı ...Ltd.Şti.arasındaki ticari ilişkinin teminatı olmak üzere dava konusu taşınmazı üzerine davalı banka lehine ipotek tesis ettiğini, söz konusu kredi borcunun 04.02.2009 tarihinde ödenip, davalıdan borcu yoktur belgesi alınmasına rağmen ipoteğin kaldırılması yönündeki taleplerinin davalı bankaca reddedildiğini, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşulların ortadan kalktığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/95 Esas KARAR NO : 2022/118 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 02/12/2021 KARAR TARİHİ : 02/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... İli , ... İlçesi, .... Mahallesi, .... Ada, .......