Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan özleşmeye istinaden taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda müvekkili şirketin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu, taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kurum ve kişilerce kaldırılması gerektiğini, müvekkil şirketten kaynaklanmayan sebeplerle, Resmi makamların kısıtlamaları ve işbu makamlar nezdinde sürdürülen çalışmalar nedeniyle taşınmazların tescilinde zorunlu bir gecikme meydana geldiğini, müvekkil şirketin içerisinde bulunduğu durum dikkate alındığında yaşanılan olayların mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiğini, lehine ipotek tesis edilmiş olan T3 Şirketi tarafından alacak miktarını fahiş miktarda aşan ipoteklerin haksız ve mesnetsiz bir şekilde teminat olarak tutulduğunu, dava konusu bağımsız bölüm üzerinde bulunan tüm ipoteklerin öncelik ve ivedilikle T5. ve T3 Şirketi tarafından terkin edilmesi gerektiğini, takyidatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun T5. ve T3 Şirketi'ne ait olduğunu...

karar verilemeyeceğini, TMSF tarafından atanan yönetim kurulunun dava konusu olan ve natamam olan inşaat projesini bitirmek ve teslimleri yapmak için gerekli girişimlerde bulunduğunu, müvekkilinin varlıkları üzerinde bulunan haciz ve diğer takyidatların kaldırılması için çalışmalar yaptığını, Yukarıda açıklanan nedenlerle yaşanan gecikmeler de müvekkili şirketin kusurunun olmaması ve TMSF’nin yönetim kayyımı atanmış olması nedenleriyle davanın reddini talep etmiştir....

Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazlar üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İş Esas, 2017/122 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının alındığı, ihtiyati haciz bedeline ilaveten işlemiş faiz ve ihtiyati haciz giderleri ilave edilerek 41.100,14 Euro ve 527,70.TL alacak toplamı 173.814,11.TL üzerinden takibe başlandığı ve borçlu tarafından 02.10.2017 tarihinde 173.815,00.TL ihtiyati haciz bedelinin tamamının dosyaya yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yalnız ihtiyati hacze konu bedelin yatırılması ile ihtiyati haczin kaldırılması istenebilir. Borçlu tarafından ihtiyati haciz kararının kaldırılması için icra mahkemesi yerine icra müdürlüğünden ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunulması üzerine icra müdürlüğünce 03/10/2017 tarihli kararla bankalara yazı yazılarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yetki yönünden yerinde değil ise de; İİK.nun 266....

İcra Hukuk Mahkemesi 16.07.2020 tarih, 2020/127- 494 sayılı kararı ile yetki itirazını kabul ederek yetkili icra dairesinin Bakırköy olduğuna hükmedildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararı sebebi ile icrai hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması yönünde mahkemece karar verilmediğinden talebi reddine karar verildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararının verilmesi ile yetkisiz icra müdürlüğünce konulan hacizlerin hükümsüz kalacağından ve hacizlerin kaldırılması için yetkisizlik kararının kesinleşmesi gerekmediği beyan edilerek icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğünün 15.08.2020 tarihli kararının kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne ve müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı tarafça yetkisizlik kararının sonucu beklenilmeden hacizlerin kaldırılmasının hatalı olduğu, davacının ihtiyati hacizlerin kaldırılması taleplerinin...

Birleşen davada belirtilen hacizlerin davacı Ayten Kutluk ile ilgi ve alakasının bulunmadığı, hacizlerin miras kazanımından çok sonraki 2007 yılı ve sonrasında konulduğu, TMK 705/2 maddesi hükmü karşısında bu hacizlerin davacı Ayten Kutluk'u bağlamadığı, bu nedenle bu takyidatların kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş; Haciz şerhlerinin terkinine karar verildiğine göre, alacak tutarları toplamı ile dava konusu taşınmaz malın değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden nispi oranda karar harcı alınması ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Takyidatlar dava konusu olan hacizlerin miktarları dikkate alınarak her bir davalı yargılama giderlerinden haciz miktarlarınca sorumlu olacağından her bir davalının haciz miktarları oranında sorumlu tutulmuştur. Her ne kadar birleşen davalılar davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, masraf ve ücreti vekaletten sorumlu olmadıklarını beyan etmiş olsalar da; söz konusu hacizler intikalden çok sonra 2007 yılı ve sonrasında konulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya içerisinde süresinde satış talep edildiğini ve satış avansı yatırılmış olmasına rağmen hukuka aykırı şekilde icra müdürlüğünce 150/c şerhi terkin edildiğini ve dosya kaydının 150/e maddesine göre kapatıldığını, icra müdürlüğünce 22.03.2021 tarihli 150/e ve 150/c şerhinin terkinine ilişkin kararın kaldırılması ve mahkemece malikin değişmesi sebebiyle yeniden 150/c şerhinin işlenememesine yönelik karar eksik ve nakıs olup kaldırılması gerektiğini, dosya içerisinde 02/08/2019 tarihinde satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapılmak üzere talep açıldığını ve aynı gün satışa esas olmak üzere satış avansı yatırılmış olmasına rağmen borçlunun talebi ile İİK 150/C şerhinin terkin edilmesinin hatalı olduğunu, borçlu hacizlerin düştüğünden bahisle İİK 150/C uyarınca konulmuş olan şerhi ve İİK 105/ E uyarınca konulmuş olan hacizlerin kaldırıldığını, akabinde taşınmazı kötüniyetli olarak 3. şahıslara satmış olup...

Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı Garanti Koza A.Ş.arasında dava konusu konut niteliğindeki 342 bağımsız bölüm nolu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, taşınmazın 04/03/2020 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında ipotek ve haciz şerhlerinin bulunduğu, davacının taşınmazın tapu kaydındaki ipoteklerin ve tüm hacizlerin kaldırılması, taşınmazın takyidatlardan arındırılması, eksik ve ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın tahsili, değer kaybı nedeniyle indirim bedelinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin terditli talepte bulunduğu sabittir. İpotek borçlusu ve ipotek alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu anlaşılmaktadır....

UYAP Entegrasyonu