Yapılan incelemede; imar uygulaması sırasında temlik eden ...’nun payının bedele dönüştürüldüğü ve taşınmazın davalılardan ...’dan önceki maliki olan ... adına tescil edilerek temlik eden lehine ve o günkü malik olan ... aleyhine ipotek tesis edildiği, davalılardan ...’ın taşınmazı bu şekilde satın aldığı, yargılama sırasında davacı tarafın davalılardan ... hakkında açtığı davadan feragat ederek tarafların karşılıklı olarak harç ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Bu itibarla, davalılardan ... yönünden davanın feragat sebebiyle reddi, davalılardan ... bakımından ise; adı geçen davalının sorumluluğu tapudaki ipotek miktarı ile sınırlı olduğundan ipotek bedelinin arttırılması davasının ... yönünden bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçeyle reddi sonucu itibariyle doğrudur....
banka lehine tesis edilmiş olan ipoteğin terkinini talep etmek hususunda dava ve taraf ehliyeti bulunduğunun söylenemeyeceğini, bu nedenle, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davası ile ilgili hüküm kurulmadan, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin davacıya dönüp dönmeyeceğinin belirsiz olduğu dönemde, müvekkili bankaya yöneltilen bu ipotek fekki davasının, davacının bu konuda dava ve taraf ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesini, davacının ikame ettiği tapu iptal ve tescil davasında karar verilmesi gerekmekte olup; söz konusu davada müvekkil bankaya husumet yöneltilemeyeceğinden, mevcut davanın müvekkil yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, müvekkil bankaya yöneltilen ipotek terkini talepli davanın esas itibariyle de haksız ve mesnetsiz olduğunu, 2644 Sayılı Tapu Kanunu'nun, 26....
Açıklanan bu ilkelere göre, tapu sicilinin aleniliği ilkesi ve TMK'nın 1023. maddesinde sözü edilen iyi niyet kuralı uyarınca 17.04.2009 tarihinde lehine ipotek tesis edilen davalı bankanın, önceki tarihli tapu iptal ve tescil davasından ve kendisine ihbar tarihinden önce tesis edilen ipotek bakımından iyi niyetli olduğunun kabulü zorunludur. (Aynı yönde bkz., Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E. 2011/9268 K. 2011/12392, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E. 2014/7511, K. 2014/8145)....
Davacı vekili; müvekkilinin ... ili, ....Mahallesi, eski 689, (yeni 1073) ada, 82 parsel sayılı, taşınmazdaki 100/8163 hisseye karşılık 100,00 m2 arsa satın aldığını ve tapuda müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilin daha sonra bu parsel üzerinde iki katlı bina yaptırarak ilgili belediyesinden ruhsat aldığını, Trabzon Belediye Başkanlığı Belediye Encümeni kararları ile davacı ve davalıya ait taşınmazlara 3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı Kanunun Ek: 1. maddesi uyarınca yapılan uygulama sonucu; müvekkili ...’a ait 100.00 m2'lik yerden 18,97 m2 DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan 81,03 m2'lik kısmın bedele dönüştürüldüğünü, müvekkilinin taşınmazına karşılık parsel verilmediğini ve dört ayrı parselde müvekkilinin ipotek alacaklısı olarak tescil edildiğini, imar uygulamasından kaynaklanan ipotek için davalı tarafın genel mahkemede dava açarak ipotek bedelini tespit ettirip bu bedeli ödemesi gerekirken, icraya düşük bedel yatırmak suretiyle ipoteği terkin ettirdiğini...
Mahallesinde tapunun...no 629 da bulunan 3(üç) nolu bağımsız bölümü müvekkiline 13.06.2019 tarihinde ...sayılı yevmiye ile tescil edildiğini, Müvekkili bu taşınmazın üzerinde....Paz.İth.İhr.A.Ş.' ne 10.000,00TL bedel ile faizsiz olarak 29.04,1999 tarihinde ipotek verilmiş olduğunu tescil işleminden sonra fark ettiğini, müvekkilinin eski eşi ile yapılan görüşmede söz konusu ticaretin 2000'li yılların başında yapıldığını kısa bir süre çalışıldığını, bu şirketle ile artık çalışılmadığını ve eski eşinde ticareti terk etmiş olmasından dolayı lehine ipotek verilmiş olan şirketin akıbetini bilmediğini müvekkiline belirtiğini, Yapılan araştırma sonucunda şirketin ticaret sicilde en son kayının 1.07.2016 yılında olduğunu, şirketin 3 yıllığına yönetim kurulu başkanlığına ...in seçildiğini. ...'...
Bu hali ile davalı bankanın istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı tarafın ipoteğin kaldırılması talebi taşınmaz dava tarihinden önce ihale edilip ipotek kalkmış olmakla bu talebin reddine, aile konutu olduğu sabit olan dava konusu gayrimenkul üzerine davacı eşin rızası alınmadan davalı T3 nedeniyle konulan ipotek işleminin ipotek tarihi itibari ile geçersiz olup iptali gerektiği tespiti ile sonraki işlemlerin de hukuken geçerli olmadığı dikkate alınarak davacının tapu iptali tescil davasının kabulü ile İstanbul ili Ataşehir ilçesi, İstiklal Mahallesi 1006 ada 27 parselde kayıtlı arsa vasıflı, davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanılan "Mustafa Kemal mahallesi 3100 Sk....
Davalı Recep duruşmada beyanında; ipotek tesisi sırasında eşinin rızası olması gerektiğini bilmediğini, ipotek tesisinden davacı eşinin bilgisi olmadığını savunmuştur. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek işlemleri yapılırken diğer davalının verdiği kimlik belgesinde medeni halinin bekar olarak yazıldığını, tapu kaydı üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, bankanın iyi niyetli olduğunu, ipotek tesisi hazırlıkları yapılırken durumdan haberdar olan davacının ipotek tesisine engel olmayarak ipotek işlemlerine rıza gösterdiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Noterliğinin 22.11.2010 tarih ve 21108 yevmiye numarası ile ipotek borçlusu davacıya gönderilen ihtarname tebligatının iade edildiği, davacıya tebliğ edilmediğinden davacı yönünden borcun muaccel hale gelmeyip hakkında takip başlatılamayacağı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. 2....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Bu işlem, mülkiyeti aktaran diğer bir anlatımla, devir ve temlik niteliğinde değildir. Tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhi görülerek tesis edildiğinden de ipotek alacaklısı Türk Medeni Kanununun 1023. maddesindeki korumadan yararlanamayacaktır. Tedbire konu davanın davacısının dava sonuna kadar hakkının korunması ipotek tesisine rağmen tedbir şerhi nedeniyle devam etmektedir. Mahkemece, ilave ipotek tesisine ilişkin tescilin yolsuz tescil niteliğinde kabul edilerek terkini yazılı nedenlerle doğru değildir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 18.03.2008 gün ve 565-90 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık üzerinde ipotek bulunan taşınmazın ipotek alacaklıları tarafından sattırılması sonrası açılan tapu iptali tescil istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....