Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. ile takip borçlusu diğer şikayet olunan ... arasında tesis edilen 102.000,00 TL bedelli ipoteğin üst sınır ipoteği niteliğinde olduğu, şikayete konu sıra cetvelinde, şikayet olunan bankanın konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı yanında, kredili mevduat hesabı ve kredi kartlarından doğan alacağının da ipotek kapsamına dahil edildiği, fakat ipotek resmi senedinde ipotek kapsamı belirlenirken kredi kartından kaynaklanan borçlardan söz edilmediği, ipotek kapsamına sadece 31.978,00 TL tutarındaki konut kredisi borcu ile 3.244,25 TL tutarındaki kredili mevduat hesabından kaynaklanan borcun girdiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile şikayet olunan ......

    Bu durumda anılan ipotek, 12.02.2014 tarihli, borçlusu ... Deniz Servisleri Tic. A.Ş. kefili ... olan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu da kapsamaktadır. Bir başka anlatımla kendi konut kredisi borcu için İpotek veren ..., 08.04.2009 tarih ve 2290 yevmiye nolu ipotek belgesinde “Türkiye İş Bankası...........bu sayılanların dışında kalan her türlü sözleşmelerden, kefaletlerinden/kefaletlerinden .....”ibaresi mevcut olduğundan borçlu ... Deniz Servisleri Tic. A.Ş.’ye kefaletinden dolayı da ipotekle sorumlu bulunmaktadır. O halde mahkemece borçlu ve ipotek veren hakkındaki şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ipotek konusu borcun ödenmesiyle birlikte başkaca bir sorumluluk doğmadığını, iş bu taşınmaza ait tüm borçlar ödenmiş olup, ipoteğin fekki gerektiğini, ipotek verenin şahsi borçları ve başkaca borçları var ise ipotek konusunu oluşturmadığını beyanla, .......

        TL bedelli ve fekki alacaklı tarafından bildirilinceye kadar işleyecek yasal faizleri ile davacı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, davacı şirket ile davalılardan ... Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş., dava dışı ... ve üçüncü şahıs ... Assistance ... Hiz. Tic. A.Ş. arasında, ... tarihli Protokol ve Müşterek ve Müteselsil Borçluluk Sözleşmesi de akdedilmiş olup işbu kesin mutabakatnameye göre; acentelik sözleşmesinden kaynaklanan bakiye toplam borcun ......

          ın vermiş olduğu ipotek nedeniyle, ipotekli gayrimenkulün satılması ile finansal kiralama şirketine karşı başka borcu kalmadığı, davalının alacağının ayni bir teminat olan ipotek ile güvence altına alınmış olduğundan, ipoteğin paraya çevrilmesinden sonra ipotek veren kişinin üzerine bakiye alacak için gidilmesi mümkün olmadığından, davacının ipoteğin paraya çevrilmiş olması nedeniyle 5911 sayılı sözleşmede kefil sıfatı bulunsa bile 5911 sayılı finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borç ödenmiş olduğundan 5911 sayılı sözleşmeden dolayı kefaleti sebebiyle ...'a müracaat edilemeyeceği gibi diğer finansal kiralama sözleşmelerinin teminatı olarak ...'a ait gayrimenkul ipotek verilmiş olduğundan ve ipotekli taşınmazda satılmış bulunduğundan asıl davada ...'...

            Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı davalıların... tutarında borçlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan kabul edilen toplam miktar üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin dayanağı olan ipotek.. bedelli limit ipoteğidir. Limit ipoteği, ipotek limiti miktarınca sorumluluk doğurmaktadır. Somut olayda alacak miktarı toplam.. olarak belirlenmiş olduğundan ipotek limitini aşacak şekilde itirazın iptaline ve ferilere hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalıdan talep edilip edilemeyeceği, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davalının vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; yukarıda açıklandığı üzere davalının davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde kefil sıfatıyla herhangi bir imzası yer almamaktadır. Davalının kefaleti 26/08/2011 tarihli ipotek resmi senedinde bulunmaktadır. İpotek resmi senet tarihinde yürürlükte bulunan mülga BK'nun 484 vd. maddeleri gözetildiğinde, ipotek resmi senedinde yer alan davalı kefaleti yasanın aradığı şekil koşullarına uygundur. Bu durumda davacı bankanın takip tarihi itibarıyla asıl borçludan herhangi bir kredi alacağının bulunması halinde bu alacağı davalı kefilden talep etmesi yasal olarak mümkündür....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYA NO : 2022/107 KARAR NO : 2022/113 DAVA : MENFİ TESPİT (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/02/2022 KARAR TARİHİ: 11/02/2022 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil ...'un maliki olduğu, Antalya ili Konyaaltı ilçesi Arapsuyu Mahallesi ... ada ...parsel ... nolu Bağımsız Bölüm üzerine, dava dışı ...Tekstil Ayakkabı Gıda Day. Tük. Malz. Pet. Su Tekn. Bilişim San. Ve Tic. Ltd. Şti nin davalı ...Ayakkabı Teks. San. Ve Tic. Ltd....

                - K A R A R - Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Davalılar vekili cevabında, davacının müvekkilleri hakkında haksız icra takibi yaptığını, müvekkillerinin murisine kullandırılan kredinin ipotek ile teminat altına alındığını, takip tarihi itibariyle talep edilen miktarın ipotek limiti içerisinde kaldığını, bankanın asıl alacağa fahiş faiz yürüttüğünü savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre davalıların icra takip tarihi itibariyle davacı bankaya toplam 247.263,39 TL borçlu olup, bu borçtan 150.000.00 TL ipotek bedeli düşüldükten sonra kalan 97.263,39 TL borçtan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  -KARAR- Davacı vekili, davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmış ise de, bu sözleşmede gerek asıl borçlu gerekse kefil sıfatıyla müvekkilinin imzası bulunmadığını, böylece takibe konu borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek, takip dayanağı genel kredi sözleşmesine ilişkin borçtan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından adına kayıtlı taşınmaz üzerinde dava dışı şirketin doğmuş ve doğacak tüm borçlarının da teminatını oluşturmak üzere müvekkili lehine ipotek tesis edildiği, bu durumda ipotek limitince davacının müteselsil kefil olarak sorumluluğunun da bulunduğunu bildirerek, davanın reddini ve %20 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu