Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-Davacının davalılar aleyhinde açtığı davanın KISMEN KABULÜNE, her üç takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere; a)Küçükçekmece ....İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyasına davalı-borçlu ... İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 10.000,00-TLasıl alacak, 48,97-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.048,97-TL alacak üzerinden devamına, bu miktarın içerisindeki asıl alacak 10.000,00-TL'ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, b)Küçükçekmece ...İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyasına davalı-borçlu ... İç ve Dış Tic. Ltd....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 12/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; 06/10/2020 tarihli yapılan ihale tutanağından belirtildiği üzere malikinin taşımaz satış ihalesine girmesi engellendiğini, bu nedenle düşük bir bedelle ihale edildiğini, ihaleye alınmayan ve pey sürmesi engellenen ipotek malikinin pey sürmesi engellenmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, bankaya toplu ipotek verildiğini, ipotek yükü ile taşınmaz malikine satıldığını, ipotek verilen her iki taşınmazda başka kişiler adına olduğunu, ipotek malikinin ise sadece taşınmaz ihale değeri kadar yani taşınmaz yükü kadar borçtan sorumlu olduğunu, borcun geri kalanı ile alakalı hiçbir sorumluluğu olmadığını, ipotek malikinin tüm borçtan sorumlu olmaması nedeni ile ihaleye katılmasında hukuki yarar olduğunu, satışa hazırlık aşamasında yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, taşınmazın değeri göz önüne alındığında tirajı yüksek Türkiye genelinde yayınlanan bir gazetede ilanın gerekli olduğunu, ihalenin feshine karar verilmesini...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı adına yönetici tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacı şirketçe sigortalı konutun yağan yağmurlar nedeniyle tıkanan çatı giderlerinin yol açtığı su birikintisinden dolayı su alması sonucu hasar gördüğünü ve sigortalısına 21.07.2014 tarihinde 5.915,34 TL ödendiğini belirterek bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı adına yönetici; yönetimin yasa gereği kendilerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiğini ve hasarın oluşumunda kusurları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Şti lehine 13.000.000.00 TL bedelli 07/06/2018 tarihli ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda ipotekli taşınmaz malikinin asıl borçlu yanında borçlu olarak gösterilmeden takip yapılamayacağı, davacının itirazları yerinde görülmediğinden açılan davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesini tekrarla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir....

      Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Eldeki davada davalı banka 14.05.2008 tarihinde karşılık yazısında üst sınır ipotek miktarının ödendiğini, ne var ki dava dışı ... Dekorasyon ....Şti.’nin teminat olarak verdiği çeklerden.... ....’ne ait çekler karşılıksız çıktığından ve bu şirkette ... da hissedar olduğundan ipoteğin kaldırılmadığını bildirmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere 25.10.2004 tarihli ipotek akit tablosu sadece davalı bankanın ...’a açtığı veya açacağı kredilerin teminatını teşkil ettiğinden ipotek,...’ın hissedarı olduğu şirketin borçlarına teminat teşkil etmez. Azami meblağ ipoteği davalı bankaya ödendiğinden, ipoteğin terkinine karar verilmesi gerekirken ipotek akit tablosunun kapsamında yanılgıya düşülerek talebin reddi doğru değildir. Kararın, açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/50 Esas KARAR NO : 2021/417 Karar DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/04/2019 KARAR TARİHİ : 25/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, ------- yıllardır aktif olarak kullandığını defalarca borçlu cari hesap kredisi çektiğini, krediler karşılığında ---- taşınmaz üzerinde----- ----parselde bulunan taşınmaz üzerine ----- ettirdiğini, kredilere karşılık bütün borçlarını ödediğini ve bankaya olan borcunu bitirdiğini, bankadan ipoteklerin kaldırılmasını talep ettiğini, bankanın ipotek fek ücretleri ödeme durumunda ipotekleri kaldıracağını bildirdiğini, --- tapu ipotek kaldırma harcı ile ----- ipotek fek ücreti ödemek zorunda kaldığını, ipotek fek ücretlerinin kredi sözleşmelerinde ve hukuka aykırı haksız kazanç olduğunu kanun ve ------ göre...

          Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulüne; 7.657,00 TL'nin takip tarihi olan 20.01.2014 tarihinden itibaren, asıl alacak 7.470,00 TL'ye işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesine göre rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir....

            Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin üç yıl önce davalıdan ipotekli ev satın aldığını, ipotekli evin eski malikinin ve borçlusunun davalı olduğunu, müvekkilinin ipotek borcunun kapatılmadığını, sürekli olarak bu ipoteğe dayanılarak kredi çekildiğini öğrenmesi üzerine davalıdan ipotek borcunu kapatmasını istediğini davalının da ipotek borcunu kapatması için müvekkilinden borç istediğini, dava konusu bedellerin davalıya borç olarak verildiğini, alacağın davalıdan tahsiline ve 150.000,00 TL asıl alacak yönünden davalının üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/506 Esas sayılı dosyasında 25/09/2019 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararı ile 05/11/2020 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın reddine yönelik ara kararlardır....

            Tüm dosya kapsamından; dava konusu ..... nolu bağımsız bölümün davacının eşi ... adına kayıtlı olduğu, taşınmaz malikinin davalı banka ile yaptığı tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle iş bu taşınmaza davalı banka lehine 27.06.2011 tarihinde 63.750 TL bedelle 3. sırada ipotek tesis edildiği, taşınmaz maliki .......

              ın torununun ortak olduğu şirket için kısıtlının maliki olduğu 4465 ada 22 parsel sayılı taşınmaz üzerine 26.06.2011 tarihinde davalı .... lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek konulan taşınmazın maliki olan ...'ın .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/776 Esas ve 2002/1363 Karar sayılı ilamı ile kısıtlandığını belirterek hukuki işlem ehliyetinin olmaması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili, ipotek tesis işleminin tapu memuru huzurunda resmi şekilde yapıldığını, herhangi bir ehliyetsizlik durumundan şüphelenilmediği ve ...'ın yaptığı işlemin ve attığı imzanın farkında olduğunu, vasinin kısıtlılık durumunu tapuya bildirmeyip kötüniyetli davrandığını, davanın borçtan kurtulma amaçlı açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu