Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. arasında 15.03.2007 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme ile davacı tarafa 15.03.2007 tarihinden itibaren 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiği, bunun karşılığında davacı tarafından davalı ... Akaryakıt…Ltd. Şti.’ne 627.249,00 TL intifa ivaz bedeli ödemesi yapıldığı, davalı ... Petrol Ürünleri …Ltd. Şti.’nin ise davalı ... Akaryakıt …Ltd. Şti. lehine 12.05.2011 tarihli taahhütnameyi imzaladığı, başlangıçta 15 yıl süre ile tesis edilen intifa hakkının 20.06.2017 tarihine kadar geçerliliğini koruyacak şekilde kısaltıldığı ve bu hususta davacı tarafça tapuda işlem yapıldığı, akabinde davacı tarafa ait intifa hakkının 15.05.2013 tarihinde tamamen terkin edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı önce kendi isteği ile intifa hakkını 20.06.2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere kısaltmış, akabinde ise 15.05.2013 tarihinde tamamen terkin ettirmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının bağlantılı olduğu davadışı bayii ... ile davacı arasında istasyonlu bayilik sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme uyarınca davalının taşınmazının üzerinde 04.06.1999 'da intifa hakkı kurulduğu, ... tebliğleri uyarınca bayilik ilişkisi sona erdiğinden davacının taşınmaz üzerindeki intifa hakkının kaldırılması için tapuya başvurduğu ve terkin harcını yatırdığı, bayilik sözleşmenin 34. maddesinde davacının işletme ile ilgili vergi, harç gibi giderlerden sorumlu olmayacağının düzenlendiği, davacı ayrıca taşınmazın emlak vergilerini de ödediğini iddia etmişse de, davacının ödemeyi gösterir herhangi bir belge veya bir sözleşme sunamadığı, yalnızca yatırmış olduğu terkin harcını talep edebileceği, zira taşınmazın üzerindeki intifa hakkının terkinin davalı taşınmaz malikinin menfaatine olduğu, terkin işlemi 25.09.2010 tarihinde olduğundan davalının zamanaşımı itirazının da yerinde olmadığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, 1.533,64-TL terkin...

      Somut olaya gelince; dava konusu satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilen 6618 parsel sayılı taşınmazın irtifak hanesinde "01.01.1900 başlama tarihli ... 14/240 hisseleri üzerinde kanuni intifa hakkı mevcuttur" şerhi bulunduğu ancak intifa hakkı sahiplerinin davaya dahil edilmediği, UYAP üzerinden alınan güncel tapu kaydında ise intifa hakkının başlangıç ve tesis tarihine ilişkin herhangi bir ifade bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece öncelikle adı geçen intifa hakkı sahiplerine usulüne uygun dava dilekçesi tebliği ile davaya dahil edilerek intifa hakkının tesis edildiği tarih tespit edildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle intifa hakkı sahiplerinin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili diğer taleplerinin yanında intifa hakkının kullanılamayan kısmına tekabül eden bakiye intifa bedelini de istemiş olduğundan bu talebin değerlendirilebilmesi için dava tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiğinden taraf şirketler arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi ile bağlantılı olarak davalı tarafa ait taşınmaz üzerinde tesis edilen intifa hakkının terkin edilip edilmediğinin, edilmiş ise hangi tarihte terkin edilmiş olduğunun tapudan sorulup, ilgili tapu kayıtları getirtildikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, 05/04/2012 tarihli bir akaryakıt depolama kira sözleşmesi olduğunu, ancak bu kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu, zira davacının kira sözleşmesi ile aynı gün taşınmaz üzerine resmi tapu senedi üzerinde bedeli alınarak, süresiz intifa hakkı tesis ettiğini, intifa hakkının varlığı karşısında çıplak mülkiyet sahibinin kullanım hakkını intifa hakkı sahibine devretmiş kabul edileceğini, bu nedenle taşınmazı kiraya verme, kira geliri elde etme, taşınmazı kullanma hakkının yalnızca intifa hakkı sahibi müvekkil şirkete ait olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, bahsi geçen tahliye taahhüdünden sonraki tarihte ait 20/06/2015 tarihli kira sözleşmesi sebebi ile takibe itiraz edildiğini, kira sözleşmesinden önce veya aynı tarihte verilen tahliye taahhüdünün geçersiz olduğunu, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi...

          Davacı, içinde akaryakıt tesisi ve ekleri bulunan 477 ada 4 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, tapu kaydında davalı şirket lehine intifa hakkı tesisi edildiğini, bayilik sözleşmelerine bağlantılı olarak kurulan intifa hakkının bayilik sözleşmesinin feshi üzerine ve Rekabet Kurulunun Tebliği uyarınca 18.9.2010 tarihinde sonlandırılması gerekirken intifa hakkının davalı tarafından 16.3.2011 tarihinde terkin edildiğini, böylece zarara uğramasına neden olunduğunu ileri sürüp 18.09.2010-16.03.2011 tarihleri arasında mahrum kalınan işletme kar kaybına yönelik tazminat istemiştir. Davalı şirket, taşınmazın davacıya ait olmakla beraber 31.03.2004 tarihli intifa resmi senedi ile taşınmaz üzerinde 11 yıllık intifa hakkı sahibi olduğunu, 16.03.2011 tarihinde intifa hakkının şirketçe terkin edildikten sonra taşınmazın davacı tarafından dava dışı şirkete kullandırıldığını bildirip davanın reddini savunmuştur....

            Mahkemece, Harçlar Kanunu' nun 58. maddesi uyarınca intifa terkin harcının mükellefinin lehine terkin işlemi yapılan malik olduğu, davacının yatırdığı intifa terkin harcını davalıdan talep edebileceği, davalı taşınmazı üzerinde 15.09.1999 tarihinde davacı lehine 15 yıl süreli olarak tesis edilen intifa hakkının 12.04.2007 tarihinde terkin edildiği ve aynı tarihte davacı lehine 11 yıl süreli yeni bir intifa hakkının tesis edildiğini, bu intifa hakkının da 17.09.2010 tarihinde terkin edilme yolunun seçildiği, taraflar arasında 25.09.2006 tarihinde imzalanmış bayilik sözleşmesinin sona erme tarihinin 25.09.2011 olduğu, davacının 31.03.2010 ve 31.10.2010 tarihlerinde sabit yatırımları yaptığını belirttiği, yapılan yatırımların mevcut 25.09.2006 tarihli bayilik sözleşmesi kapsamında yapıldığının kabulü gerekeceği, davacının yaptığını iddia, ettiği sabit yatırım bedellerini geri isteyebilmesi için bayilik sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshi veya davalı tarafından haksız olarak...

              Mahallesi ... sokak ile, ... sokak kesişiminde kalan açık alanın (Park alanı olduğu için tapu kaydı bulunmadığını, (İşletme - Kullanma Hakkı), taşınmazların ... sermaye artırımına esas olarak 5 (Beş) ve 10 (On) yıllığına intifa hakkının ve kullanım (işletme) hakkının verilmesinin düşünüldüğünü, bu nedenle intifa ve işletme hakkına esas taşınmaz malların ve üzerlerinde bulunan tesislerin 5 ve 10 yıllık intifa ve işletme hakkı değerinin tespit edilmesi için uzman bilirkişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek, belirtilen taşınmazların, taşınmazlar üzerindeki binaların, tesislerin birlikte ve ayrı ayrı 5 - 10 yıllık intifa hakkı ve kullanım (işletme) hakkının değerlerinin Mahkememiz tarafından bilirkişi marifeti ile tespitine, alınan bilirkişi raporunun taraflara tebliğine ve tespit taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki intifa hakkının terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.06.2007 gün ve 2007/6255-8332 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, intifa hakkının terkini istemi ile açılmıştır. Mahkemece dava red edilmiş, hükmü davacı temyiz etmiş, karar Dairemizce onanmıştır. Davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 794. maddesince intifa hakkı taşınır taşınmaz, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkçada bu hak sahibine konusu üzerine tam yararlanma yetkisi sağlar. Yasanın 795. maddesi hükmünce de intifa hakkı taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın temliki, taşınmazlarda ise tapu kütüğüne tescili ile kurulur....

                  . - 2020/593 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını ve davalıya ait taşınmaz üzerinde 12 yıl süreli intifa hakkının tesis edildiğini, intifa bedeli olarak davalıya 210.000.- TL ödediğini, Rekabet Kurulu'nun bayilik ilişkisi çerçevesinde dağıtım firmalarına verilen intifa hakkının süresini 5 yıl ile sınırlandırması üzerine intifa hakkının sona erdiğini, 5 yılı aşan ve kullanılmayan intifa ivaz bedelinin BK 61.md uyarınca müvekkil şirkete iadesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 175.000.- TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, talebini 122.500.- TL olarak...

                    UYAP Entegrasyonu