Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir.” denilmektedir. 5651 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 1. fıkrasında " (1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir." şeklindeki düzenleme ile internet ortamında yapılan yayınlar ile kişilik haklarının ihlal edilmesi halinde kişilerin içerik sağlayıcısına veya buna ulaşamamaları halinde is yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin yayından çıkarılmasını...

    A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştığını, 12.03.2021 tarihinde davalı şirkete ait www...com adlı internet sitesinde, ...com/... adresi üzerinden müvekkil şirketin unvanının da kullanılmak suretiyle ve müvekkili marka ve ticari itibarına zarar verme kastıyla ... hakkında tamamen gerçeklere aykırı, eleştiri sınırlarını aşan, basın etik ilkeleri ile bağdaşmayacak bir haber yayını yapıldığını, ilgili haberde müvekkil şirketin toplum nezdindeki ticari itibar ve saygınlığını zedeleyici, hukuka uygunluk kriterlerini taşımayan, özle biçim arasındaki dengenin hiçbir şekilde gözetilmediği, gerçek dışı yayınların yapıldığının görüldüğünü, haberin yargı süreci esnasında yayından kaldırılması ihtimaline binaen noter vasıtasıyla Üsküdar ... Noterliği’nin 15.03.2021 tarih ve ... yevmiye numaralı e-tespit yaptırıldığını, "... Genel Müdür Yardımcısı ... lüks siteyi gecekonduya çevirdi! Komşuları mahkemeye gidiyor!", "......

      Ancak; 1) Sanığa atılı müstehcenlik suçu yönünden bilirkişi raporu içeriğinin yeterli olmaması karşısında Dairemizin istikrar kazanan içtihatları da gözetilerek, incelemeye konu internet sitelerinde yayınlanan görüntülerin müstehcen nitelikte olup olmadığı konusunda denetime elverişli olacak şekilde ek rapor aldırılarak, eylemlerin müstehcenlik suçunu oluşturup oluşturmadığı tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Yerel Mahkemece kabul ve oluşa göre sanığın internet üzerinden “escortgorkem.com” isimli siteyi kullanarak sanığın fuhuş suçuna aracılık ettiğinin kabulüyle, atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın sözü edilen siteyi barındıran server alanı kiraladığını, bu serverlerın içerisinde birçok sitenin barınabildiğini, adı geçen sitenin içeriğini yapanının kim olduğunu bilmediğini, kendisiyle ilgisinin olmadığını savunması, atılı fuhuş eyleminin mağdurlarının tespit edilemediği, sanığın, mağdurların gerçekleştirdiği...

        +şekil" ibare içeren 35. sınıfta tescilli markasının 2006 yılından beri reklamcılık faaliyetlerinde kullanılmakta olduğunu,....com arama motorunda "..." ibaresinin reklamcılık faaliyetleri arandığında, ilk sırada davalı ...ın sahip olduğu www. ... .com.tr, 4.sırada diğer davalı ...Medyanın sahip olduğu www.....com adreslerinin listelendiğini, bu iki internet sitesinin içeriğinin aynı, sadece birinin Türkçe birinin İngilizce olduğunu, bu kullanımların müvekkil markasına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek marka hakkına dayalı olarak internet sitelerine erişimin engellenmesini, tecavüz eyleminin tespitini, kullanımların durdurulmasını ve alan adlarının kayıtlardan terkinini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; tecavüz iddialarının gerçekçi olmadığını, markaların benzerlik göstermediğini ve faaliyet alanlarının da farklı olduğunu, davacının sadece uçak içi reklam alanlarında faaliyet gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          in genel yayın yönetmeni olarak görev yaptığı haber içerikli bir internet sitesinde, daha önce farklı internet sitelerinde yayımlanan katılan ...'a ait telefon görüşmelerinin, “İşte Fethullah Gülen'in son ses kaydı!” başlığı altında, “Fethullah Gülen ile TUSKON Genel Sekreteri arasındaki ananas pazarlığından sonra şok birkaç ses kaydı daha internette yayınlandı. Sosyal medyada, Fethullah Gülen ve bir cemaat mensubuna ait olduğu iddia edilen konuşmalar büyük yankı uyandırdı....

            İş dosyasında bilirkişi incelemesinde mezkur internet sitelerinde yer alan tecavüz teşkil eden kullanımların görüntüleri ile birlikte tespit edildiğini, dava konusu internet sitesi sahiplerinin müvekkillerinden Turkuvaz Haberleşme'ye ait internet sitesinde de yayınlanan ve öncelikle "..." kanalında milyonlarca izleyici ile buluşan yayınlarını olan "......

              un editörü olduğu bir internet sitesinde, “Emin Ağa ve Yeniçağ Muhabiri” başlıklı haberin, “Bomba Haberlerim Var” alt başlıklı kısmında yayımlandığı olayda, Haber içeriğinin görünür gerçeğe uygun olması, konuşmanın taraflarının yürüttükleri kamu hizmetinin niteliği, meslekleri ve toplum içindeki konumları dikkate alındığında, söz konusu haberin yapılmasında kamu yararı ve toplumsal ilginin bulunması, haberi yapılan konunun güncel olması, haberde kullanılan ifadelerin, habere konu olayla fikri bağlantısının bulunması, haberin verilişinde tahkir edici bir dil kullanılmayıp, ölçülülük ilkesinin ihlal edilmemiş olması karşısında, yayımlanan haberin, basının haber verme hakkı sınırları içerisinde kaldığı ve konunun okuyucuya aktarılması sırasında hukuka uygun çerçevenin dışına çıkılmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanıkların kastlarının bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik incelemeye...

                nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin anlaşılmış olması karşısında mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, Kabule göre de; gerekçeli kararın yazılması esnasında iddia bölümünde özetlenen olay ve kişiler ile dosya içeriğinin birbiriyle uyumsuz olduğu, bu haliyle iddianame ve karar arasında çelişki oluşturulmak suretiyle CMK'nın 230/1-a bendine aykırı davranılmış olması, Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ın kaleme aldığı "Gazaba Uğrasınlar" başlığı ile duyurulan ve iç sayfada "Allah'ın Gazabına Uğrasınlar" başlığı ile yer alan köşe yazısında müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, yazının bütününde İstanbul'daki devlet arazilerinin yabancı kişilere satılmasından bahsedildiğini, yazıda imar işleri ile sıkıntı yaşayan kişilerin işlerinin çözümü için TÜRGEV 'e bağış yaptığına ilişkin ifadeler kullanıldığını, davaya konu yazıda herhangi bir gerçek bilgi, belge yahut delile dayanmaksızın müvekkili vakfı zan altında bırakacak hakaret ve iftira niteliğinde ifadelere yer verildiğini, yazı nedeniyle müvekkilinin manevi zarara uğradığını belirterek 20.000,00 TL manevi tazminatın yazının yayımlandığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafa ait internet sitesi olan www.sozcu.com.tr.’de halen yer alan yazının yayından kaldırılmasına, hükmün tirajı yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    Hastanesi" markası ile iltibas yaratacak her türlü ibarenin reklam, tabela, yayından çıkarılması ve toplatılmasına yönelik ihtarname gönderildiğini buna rağmen davalının kullanımlarının devam ettiğini ve davalının haksız kazanç sağlayıp, müvekkilini ise zarara uğrattığını ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti ile men'ine, davalının her türlü reklam ürünleri, reklam tabelası, basılı kağıtları, araçlarından ve internet sayfasından ".... Hastanesi" ibaresini silmesine, şimdilik 10.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise, reddini istemiştir. Davalı-karşı davacı vekili, davacı-karşı davalı tarafa ait markanın sadece “....” ibaresini içermesi sebebiyle 556 sayılı KHK'nın 7/1-c bendine aykırılık teşkil ettiğini, coğrafi yer isimlerinin marka olarak kullanılamayacağını ileri sürerek, davacı-karşı davalı adına tescilli 2010/54501 no'lu ".......

                      UYAP Entegrasyonu