Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolayı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mülkiyet hakkına dayanmaksızın inançlı işlemden kaynaklı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden değil, tarafların eşit olarak bedelini ödemek suretiyle satın alıp, yasal zorunluluk gereği davalı adına tescil ettirdikleri kooperatif hisseli taşınmazın satışından ve 3. kişiye kiraya verilmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, mahiyet itibariyle dava inançlı işlemden kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 22/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 06.08.2013 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlemden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 19.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 12006 parsel sayılı taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, o esnada ...'...

          işlemin inançlı olduğunu ortaya koyduğunu, davaya konu işlemin bir inançlı işlem olduğundan ve T4 taşınmazı inançlı işlem gereği bedelsiz olarak iade ettiğinden bizzat inançlı işlemi ikrar ettiğini, bu haliyle T4'nun ikrar edilen inançlı işlem sözleşmesine aykırı davrandığını, ayrıca bu konuda T4 üzerinden kullanılan kredinin ve bu kredi işlemine ilişkin belgelerin, banka işlemlerinin, hesap devir işlemlerinin inançlı işlemin yazılı delili niteliğinde olduğunu, ancak ikrar edilen bu işlemin gerekleri tam olarak yerine getirilmediğinden davacının mağdur olduğunu, bu nedenle taşınmazlar üzerinde acilen ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkememizde görülmekte olan 2022/261 E sayılı dosya ile bu dosyanın bağlantılı olması nedeniyle HMK 166 ve devamı hükümleri gereği davaların birleştirilmesine ve akabinde davanın kabulü ile davacı müvekkilin ilgili tapularda yarı hisseli malik olarak tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde HMK 107 hükmü gereği alacağın tam olarak tespiti...

          Mahkemece, davalı tarafın sözleşme edimlerini yerine getirmediği, diğer davalının da iyi niyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece “ davalı ...' ın inançlı işlemden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği oranda davacının kendi edimlerini yerine getirip getirmediği hususunun açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulması neticesinde mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairece bu kez “... bozma gereklerinin yerine getirilmediği” gerekçesiyle tekrar bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı ...'...

            Aile Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19/08/2011 tarihinde verilen dilekçeyle inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/09/2013 tarih ve 2012/597 Esas, 2013/562 sayılı Kararı ile ... Aile Mahkemesine devredilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığının 26/11/2015 tarihli ve 2014/1451 Esas, 2015/10853 Karar sayılı ilamı ile karar onanmıştır. Sonrasında 26/12/2016 tarihinde de davacı tarafın karar düzeltme talebi reddedilmiştir. Aile Mahkemesince yapılan yargılamada davanın reddine dair verilen 08/03/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı mirasçıları tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

              Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet iddiasına dayalı inançlı işlemden kaynaklan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                Dava, yakın akrabalar arasındaki inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler; inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içermektedir. Yine inançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte, ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana veya onun gösterdiği üçüncü kişiye devretmeyi yüklenmektedir. İnançlı işlem, kazandırmayı yapan kişiye yani inanana belirli şartlar gerçekleşince, kazandırmanın iadesini isteme hakkı sağlayan bir sözleşmedir....

                Mahkemece, davanın inançlı işlemden kaynaklanan ... iptal ve tescil davası olduğu, inanç sözleşmesinin yazılı bir belgeyle ispat edilebileceği, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın davacı tarafından inanç sözleşmesine dayalı olarak emaneten davalıya verildiği ileri sürülmüş ise de resmi senedin aksine dosyaya herhangi bir kayıt ve belge ibraz edilemediği, yemin teklif edilmesi üzerine davalının usulüne uygun olarak yemin ettiği gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; temyiz dilekçesinde, yakın akrabalar arasında yapılan işlemlerde olaya şahit olanların dinlenmesi gerektiği belirtilerek, şahitlerinin dinlenmemesi nedeniyle hükmün bozulması talep edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu