Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. 3. 6100 sayılı HMK'nın 150/4. maddesi; "Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır." 4. 6100 sayılı HMK'nın 150/5. maddesi; "İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve Mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır."...

    İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir....

      İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir....

        Taraflar dava tarihi itibariyle gelin ve kayınpeder olmakla birlikte alacak inançlı işlemden kaynaklandığından davalının cevabı karşısında ispat yükü üzerinde olan davalı iddiasını sadece yazılı delil veya davalı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğinde belge ile ispatlayabilir. Yani, eldeki dava inançlı işlemden kaynaklanmakla davanın niteliği gereği tanık deliline itibar edilemez....

        BAM 1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararında belirtildiğinin aksine taraflar arasındaki uyuşmazlık inançlı işlemden kaynaklanmamaktadır. Taraflar arasında inançlı işlem ve inançlı işlemin unsurları bulunmamaktadır. Yargıtay 3.HD Başkanlığı'nın 2015/15393 sayılı kararında kardeşler arasında murisin kasasından alınan altınlarla ilgili açılan miras payı oranında alacak talepli davada aynen "Dairemizin 28.04.2009 tarih ve 2009/4948- 7569 sayılı ilamı ile; "dava miras sebebiyle istihkak davası olmayıp davacı muristen intikal eden para ve altındaki miras payını istemektedir. " şeklinde niteleme yapılmıştır. Dava konusu somut olayda da dosyada mevcut mirasçılık belgesinden açıkça anlaşıldığı üzere davalılar ve davacı mirasçı sıfatına haiz kişiler olup birbirlerine göre üstün bir hakka dayanılmamıştır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1152 KARAR NO : 2022/1217 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAFRA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/20 ESAS, 2022/96 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (İnançlı İşlemden Kaynaklanan) KARAR : Bafra 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/20 esas, 2022/96 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (inançlı işlemden kaynaklanan) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalıların murisi Muhittin Kol'un kardeş olduklarını, Muhittin Kol'un vefat ettiğini geriye mirasçıları olarak eşi T4 kızı T5 oğlu T6 oğlu T3 kaldığını, müvekkilinin Almanya'da çalıştığını, kardeşi Muhittin Kol ile birlikte dava konusu Bafra ilçesi Yeşilyazı mahallesi Gerçeme mevkii 101 ada 53 parselde...

        Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 25.10.2017 tarihinde verilen dilekçeyle inançlı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 04.12.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2022/526 E., 2023/387 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, şahsi hakka dayalı inançlı işlemden kaynaklandığı, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma kararı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (7). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/07/2013 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlemden kaynaklı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen reddine dair verilen 10/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.01.2014 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlemden kaynaklı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın Harçlar Kanununun 30. maddesi ile HMK'nin 150. maddesi gereği açılmamış sayılmasına dair verilen 10.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu