Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacıların imzaya itirazlarının kabulü ile, takibin davacılar/borçlular yönünden durdurulmasına, davacıların imzaya itirazlarının kabul edilmesi ile davacıların borca ve fer'ilere itirazlarına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, yasal koşulların oluşmaması nedeni ile davalı/alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS - 2021/529 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bono alacağından dolayı takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca borca itiraz ettiklerini, borcun varlığı kabul edilse dahi zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, söyleyerek takibin iptaline ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2022/877 ESAS - 2022/985 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2022/17714 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayetinin süresiz şikayet hallerinden olduğunu, protesto çekilmediğinden davalının müvekkiline müracaat hakkı bulunmadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece; Davacının imzaya itirazının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/194982 Esas sayılı takip dosyasındaki takibin iik 170/3.maddesi gereğince durdurulmasına, İİK 170/4. maddesi gereğince asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine, Asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalı alacaklıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacının imzaya itirazı kabul edildiğinden, borca itirazı ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, icra dosyasından konulmuş olan teminatın kaldırılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3251 KARAR NO : 2022/46 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/413 ESAS, 2020/629 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/413 Esas, 2020/629 Karar sayılı dosyasında verilen çeke ilişkin itirazın kabulü, bonoya ilişkin imzaya ve borca itirazın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2018/15355 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı tarafça müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu çek üzerinde borçlu gözüken kişinin Harput 23 Gıda ......

nin davalı borçlu ... aleyhine 18/01/2019 tarihinde 550,94-TL cari hesap alacağı hakkında ödeme emri düzenlendiği, davalıya ödeme emrinin tebliğine dair tebligat parçasının dosya içinde olmadığı, davalının 04/03/2019 tarihinde yetkiye, takibe, borca ve faize itiraz ettiğini, ikamet adresinin Denizli olmasından dolayı Denizli İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklı firmaya karşı herhangi bir borcunun olmadığını, takibe, borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu ve taraflar arasında düzenlenen "Direkt Satış LPG ve Tüplü Tesisat Teslim Sözleşmesi"nin 12nci maddesinde yetki şartı düzenlendiğinde ve yetkili Mahkeme ve İcra Dairelerinin İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olarak belirlenmiş olmasından dolayı davalının icra dairesinin yetkisine itiraz reddedilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir....

    İlk derece mahkemesi kararında; borca itiraz dilekçesinde imzaya ve sözleşmeye itiraz bulunmadığı, sadece borcu olmadığının bildirildiği, borca itiraz dilekçesi ile bağlı olunduğu, cevap dilekçesi ile itirazların genişletilemeyeceği, borca itirazların ise İİK'nın 269/c maddesinde sayılan belgelerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve asıl alacağın % 20 si oranında tazminata karar verilmiştir....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Açılan davanın reddine, takibin kaldığı yerden devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, %10'dan az olmamak üzere imzaya itiraz neticesinde kötüniyet tazminatına aynı zamanda yüz bin liradan, beş yüz bin liraya kadar para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Amasya İcra Dairesinin 2020/4786 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Borca itirazın reddine, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tahliye taahhütnamesine dayalı tahliye istemine ilişkin borca itiraz davasıdır....

    İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK'nun 170/4. maddesinde; senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10’u oranında para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takibe konu senetteki imzanın “itiraz eden borçluya” ait olmadığı bilirkişi raporu ile tesbit edildiğine göre, icra takibinin dayanağı olan bonoda alacaklının lehtar olup, borçlunun ise keşideci olduğu ve bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen keşidecinin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, keşideci imzasının, adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir....

      Somut olayda, takibe konu çekteki imzaya itiraz eden borçlunun lehtar-ciranta ... Ltd.Şti., alacaklının ise çeki, imzaya itiraz eden lehtar-ciranta ... Ltd.Şti.’den ciro yolu ile alan yetkili hamil ... Bankası A.Ş. olduğu görülmektedir. Lehtar-cirantanın imzaya itirazı üzerine yapılan inceleme sonunda imzanın borçluya ait olmadığı tespit edilmiştir. Takip alacaklısı, muteriz lehtar-ciranta ile doğrudan ilişki içerisinde olduğundan imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu durumda ciranta olan alacaklının ağır kusurlu olduğundan bahsedilir. Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, yasal koşullar oluşmadığından bahisle tazminata hükmedilmemesi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu