Yukarıda açıklandığı üzere, davacının ödeme emrinden/takipten en geç 07.02.2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü nedeniyle, davacının 04.03.2020 tarihi itibariyle ileri sürdüğü kambiyo vasfına yönelik şikayeti ve imzaya itirazı da süresinde değildir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; yukarıdaki gerekçelerle şikayetlerin ve imzaya itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece yazılı gerekçe ile şikayetlerin ve imzaya itirazın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, HMK'nın 353/1- b-2 bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetlerin ve imzaya itirazın süreden reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine oy çokluğu ile karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: I-Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile Bakırköy 4....
Bunun yanında ispat külfeti kendisinde olan davalı tarafça da rapora itiraz edilmemiştir. Davalı tarafın yeniden rapor aldırılması talebi bulunmamaktadır. Bu haliyle imzanın davacıya ait olduğu ispat edilmediğinden imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Kefilin imzaya itiraz etmemiş olması borçlu yönünden hüküm ve sonuç doğurmayacaktır. Mahkemece de bu gerekçelerle imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görüldüğünden, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir....
Her ne kadar davacı borçlu Bektaş yönünden imzaya itirazın incelenmediği iddia edilmiş ise de, dava dilekçesinde hangi davacı için imzaya itiraz edildiğinin açıkça belirtilmemiş olması sebebiyle ilk derece mahkemesince 12/04/2023 tarihli celsede bu hususun açıklattırıldığı, davacı vekili tarafından davacı borçlu şirket yönünden imzaya itirazda bulunduklarının beyan edildiği, bu beyana göre davacı borçlu T2 yönünden imzaya itiraz edilmediği için imzaya itirazın incelenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, bu şekilde davacı borçlu T2 yönünden istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı borçlu aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlattığını, davacının haksız olarak imzaya itiraz ettiğini, mahkemenin usulsüz tebligat yaptığını, davalı şirket vekili olarak Avukat T6 UYAP'a vekil olarak eklendiğini, müvekkili şirkete tensip zaptının tebliğ edilmediğini, 17/12/2019 tarihli duruşma zaptının Av. T6 tebliğ edildiğini, ancak söz konusu vekilini 24/07/2019 tarihinde vekillikten istifa dilekçesi gönderdiğini, tensip zaptının davalı şirkete tebliğ edilmediğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ve İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2020/10607 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 12.040,60 USD (81.876,08 TL) alacağın tahsili amacıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat" başlıklı 16. maddesinde;"Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır."...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu vekilince Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/23928 Esas sayılı takip dosyası üzerinden müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğundan bahisle, öğrenme tarihinin 09/07/2021 tarihi olarak düzeltilmesi ile yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/23928 Esas saylı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 05/07/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer itirazların takibin şekline göre icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulduğu görülmüş ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden...
ne ayrı ayrı yapılan tebligat mazbataları incelendiğinde, mazbatalarda sadece "adreste daimi çalışan yetkili Melda Arıkan'a tebliğ edildi" şeklinde şerh düşülerek tebligat yapıldığını, Melda Arıkan'ın sadece Sargınlar Nakliyat Ltd. Şirketinin sigortalı çalışanı olup, bu sebeple diğer müvekkili şirket ATN Nakliyat Ltd....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, davalı vekilinin tazminat ve para cezası talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetçi-borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 29.03.2017 olarak düzeltilmesine, ...., İli ....., İlçesi .....,Köyü ..... Mevkii ...., Ada 9 Parsel B Blok 1. Kat, 4 Nolu Bağımsız bölüm nolu taşınmaza uygulanan haczin kaldırılmasına, kıymet taktirine itiraz konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/14079 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emri ve dayanak belgelerin borçluya tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından süresi içerisinde imzaya ve borca itiraz ederek işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Mahkemece davacı borçlunun senedin düzenleme tarihi öncesine ve sonrasına ait imza örnekleri ilgili kurumlardan getirtilerek imzaya ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Dr. Hakan Beyaz'ın 24/06/2022 tarihli raporunda "Özgür Yıldız'ın elinden çıktığı kanaatine varılmıştır" şeklinde kanaat bildirmiştir. Bilirkişi raporunun davacı borçlu vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilince yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinin bulunmadığı, mahkemece aldırılan raporda, imzanın davacı borçlunun el ürünü olduğuna ilişkin kesin kanaat bildirildiği, söz konusu raporun Yargıtay 12....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....