İcra Müdürlüğünün 2018/32662 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, 02/10/2018 tarihinde ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde "müvekkilin alacaklıya likide edilmiş herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Takibe, yetkiye, borca, işlemiş faize, faiz oranına, cezai şarta ve tüm ferilerine itiraz ettiğimizden takibin durdurulmasına" beyanı ile takibin durdurulmasına istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı borçlu şirketi 30/12/2015 tarihinden bu yana Şükriye Bilgiç'in münferiden temsile yetkili olduğu tartışmasızdır. Bilirkişi Ali Çoban tarafından düzenlenen rapor, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/10/2009 tarihli 2009/12- 382- 415 sayılı kararında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlenmiş olup, kesin kanaat içeren raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime olanaklı olduğu anlaşılmıştır....
Davacı çekin teminat için verildiğini ve davalıya borcu bulunmadığını İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle Mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının imzaya ve borca itirazının reddine, yargılama aşamasında takibin durdurulmasına karar verildiğinden davalının tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, İstanbul Anadolu 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2019/106 ESAS - 2019/938 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipte icra dairesinin yetkisiz olduğunu, yetkili icra dairesinin müvekkilinin ikametgahı olan Van İcra Daireleri olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığını, borca, ve fer'ilerine, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlular vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Öte yandan, borçlunun imzaya itirazının yanısıra borca ve faize de itirazları olup, imzaya itirazının reddi halinde diğer itirazlarının incelenip oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi ve takip durmadığı halde imza incelemesi de yaptırılmadan İİK'nun 170. maddesine aykırı şekilde borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin tebliği üzerine, İİK'nun 168. maddesi uyarınca yasal 5 günlük süresinde icra mahkemesine başvuran borçlular vekilinin; imzaya, borca ve faize itirazda bulunarak takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece içeriği benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda imza itirazının reddine; faize itiraz konusunda ise, takip talebinde 10.887,74 TL işlemiş faiz istendiği ancak mahkeme hakimince...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 169/a , 170, 170/b, 63 üncü madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK'nın 170/b ve 63 üncü maddeleri gereği borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez, genişletemez. Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itirazı ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan borca itiraz sebeplerini de bildirebilir....