İTİRAZ Muteriz borçlu asıl ve birleşen dava dilekçesinde; takiplere konu senetlerdeki imzanın tarafına ait olmadığını, takip konusu borca, faize ve fer'ilere de itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; imzaya itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile imzanın şikayetçi borçluya ait olduğunun ortaya çıkacağını, senedin temel borç ilişkisinden bağımsız olduğunu bu nedenle borca itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine ve borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece alınan 29.06.2020 tarihli bilirkişi raporu gereğince takiplere konu senetlerdeki imzaların davacı borçluya ait olmadığından bahisle asıl ve birleşen dosyada davanın kabulüne ve Ankara 12....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Hukuk Dairesinin 2017/2151 Esas - 2018/221 Karar sayılı ve 08/02/2018 tarihli ilamı ile " davacının istinaf taleplerinin reddine" karar verilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda " İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli, 2013/581 esas-2017/408 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma kararındaki gerekçeye göre davacının imzaya itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca itirazında borcun olmadığına ilişkin imzası ikrar edilmiş veya resmi bir belgeye dayanmadığı ve davacının borca itirazının, yargılama gerektirdiğinden kabul edilemeyeceği, faize itirazı da uygulanması gereken, değişen oranlarda avans faizi dikkate alınarak yapılan hesaplamada 3.051,36 TL olduğundan, fazla talep edilen kısmın iptaline karar vermek germek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/435 ESAS, 2020/815 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkilileri aleyhine İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2018/21397 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davacı vekili duruşmadaki beyanında icra takibine konu bononun ön yüzündeki sağ tarafında T3 yazan imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 2018/131 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 09/04/2019 tarihli karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizce 2019/1676 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 31/12/2019 tarihli karar ile "Her ne kadar ilk derece mahkemesince senedin düzenleme tarihinde davacının şirket yetkilisi olmadığı, 30/06/2017 tarihinde davacının şirket yetkilisi olarak göreve başladığından ve hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip, şirket ve davacı asil aleyhine başlatılmış olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı asil takip borçlusu şirketin de yetkilisi olup, bu nedenle yetkili olduğu şirket ve kendi aleyhine başlatılan takiple ilgili imzaya ve borca yönelik dava açmasında hukuki menfaati söz konusu olduğundan, senedin...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/717 ESAS 2020/247 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İzmir 12. İcra Müdürlüğü 2018/11227 E sayılı dosyasında bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin 26/09/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin alacaklıyı tanımadığını, takibe konu senetteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini belirterek itirazın kabulü ile davalının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminat ve alacağın % 10 'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının dava dışı Ahmet Küçükçelebi'ye vekaletname ile çek keşide yetkisi verdiği ve Ahmet Küçükçelebi yönünden imzaya açıkça inkar edilmediğinden davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, imzaya ve borca itiraz ettiklerini, 12/01/2022 tarihli duruşmada eksik hususlar giderilerek dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini ancak mahkemece gerekli tahkikat yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İlk derece mahkemesi; takibin bonoda ödeme yeri olarak gösterilen yetkili İstanbul İcra Dairesinde başlatıldığı, bilirkişi raporunda, itiraz edilen imzanın mukayese imzalarına göre T1 eli mahsulü olmadığı ve şahsın imzalarını bilen biri tarafından takliden atıldığı kanaatine varıldığının belirtildiği gerekçesiyle yetki itirazının reddine, bilirkişi raporu doğrultusunda İİK'nın 168/4 ve 170. maddesine dayalı imzaya itirazın kabulüne, İstanbul 28. İcra müdürlüğünün 2018/42055 esas sayılı icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinin durdurulmasına, İİK'nın 170. maddesi uyarınca dava konusu alacağın %10'u oranında para cezasının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, dava konusu alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, imzaya itirazın kabulüne karar verildiğinden borca itiraz ile faize itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
DAVA Borçlu; takibe dayanak senetteki imzanın eli ürünü olmadığını, senedin sahte olduğunu, alacaklı hakkında sahte senetle işlem yapmaktan suç duyurusunda bulunulduğunu ve ihtiyati haciz kararına da itiraz edildiğini beyanla, borca, imzaya, faize, ferilerine itiraz ederek, takibin durdurulmasına ve iptaline ayrıca tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....