Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının dava dışı Ahmet Küçükçelebi'ye vekaletname ile çek keşide yetkisi verdiği ve Ahmet Küçükçelebi yönünden imzaya açıkça inkar edilmediğinden davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, imzaya ve borca itiraz ettiklerini, 12/01/2022 tarihli duruşmada eksik hususlar giderilerek dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini ancak mahkemece gerekli tahkikat yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/717 ESAS 2020/247 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İzmir 12. İcra Müdürlüğü 2018/11227 E sayılı dosyasında bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin 26/09/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin alacaklıyı tanımadığını, takibe konu senetteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini belirterek itirazın kabulü ile davalının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminat ve alacağın % 10 'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2018/32662 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, 02/10/2018 tarihinde ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde "müvekkilin alacaklıya likide edilmiş herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Takibe, yetkiye, borca, işlemiş faize, faiz oranına, cezai şarta ve tüm ferilerine itiraz ettiğimizden takibin durdurulmasına" beyanı ile takibin durdurulmasına istemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    İlk derece mahkemesi; takibin bonoda ödeme yeri olarak gösterilen yetkili İstanbul İcra Dairesinde başlatıldığı, bilirkişi raporunda, itiraz edilen imzanın mukayese imzalarına göre T1 eli mahsulü olmadığı ve şahsın imzalarını bilen biri tarafından takliden atıldığı kanaatine varıldığının belirtildiği gerekçesiyle yetki itirazının reddine, bilirkişi raporu doğrultusunda İİK'nın 168/4 ve 170. maddesine dayalı imzaya itirazın kabulüne, İstanbul 28. İcra müdürlüğünün 2018/42055 esas sayılı icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinin durdurulmasına, İİK'nın 170. maddesi uyarınca dava konusu alacağın %10'u oranında para cezasının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, dava konusu alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, imzaya itirazın kabulüne karar verildiğinden borca itiraz ile faize itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....

    DAVA Borçlu; takibe dayanak senetteki imzanın eli ürünü olmadığını, senedin sahte olduğunu, alacaklı hakkında sahte senetle işlem yapmaktan suç duyurusunda bulunulduğunu ve ihtiyati haciz kararına da itiraz edildiğini beyanla, borca, imzaya, faize, ferilerine itiraz ederek, takibin durdurulmasına ve iptaline ayrıca tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Davacı çekin teminat için verildiğini ve davalıya borcu bulunmadığını İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle Mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının imzaya ve borca itirazının reddine, yargılama aşamasında takibin durdurulmasına karar verildiğinden davalının tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, İstanbul Anadolu 1....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı borçlu şirketi 30/12/2015 tarihinden bu yana Şükriye Bilgiç'in münferiden temsile yetkili olduğu tartışmasızdır. Bilirkişi Ali Çoban tarafından düzenlenen rapor, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/10/2009 tarihli 2009/12- 382- 415 sayılı kararında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlenmiş olup, kesin kanaat içeren raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime olanaklı olduğu anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu