Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şirketin Rıdvan Çekinkaya ve Ramazan Çetinkaya tarafından müştereken temsile yetkili oldukları, takibe konu çekin incelenmesinde; davacı şirket yetkilisi olarak tek imza bulunduğu, davacı-borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği ve söz konusu çek üzerinde tek imza bulunduğu anlaşılmakla, belirtilen bu nedenle borca itirazın kabulü ile İstanbul 9....

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR. "5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."...

    İİK'nın 170/3. maddesinin 4. cümlesine göre, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu takip konusu alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve % 10'u oranında para cezasına mahkum edilir. İstinaf incelemesine konu dosyada, takibe konu senetteki imzanın, itiraz eden borçlulara ait olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden ve 26/07/2018 tarihli ara karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden, asıl alacak üzerinden tazminat ve para cezasına hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....

    Somut olayda davacı, takibe konu bononun düzenleme tarihinde şirketin çift imza ile temsil edildiği, ancak bono üzerinde davacı şirket adına atılan iki imzanın da aynı kişiye ait olduğu, iki yetkili tarafından atılmış iki ayrı imza bulunmadığı, bu nedenle borçtan sorumlu tutulamayacağını iddia itiraz etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu senette tahrifat, kazıntı, silinti ve bononun değiştirildiğini gösterir herhangi bir ibarenin bulunmadığını, davacının takibe konu senedin yırtıldığını ve akabinde tekrar ustaca birleştirilip takibe konulduğu yönündeki iddiasının mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, takibe konu senet altındaki imzanın davacıya ait olduğunu belirterek, davanın reddi ile davalının %10 para cezasına ve %20 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece; senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir....

    Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş, davacının imza örnekleri huzurda alınmış ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olup, takibe konu çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edildiğinden ve savcılık soruşturmasında imzanın kendisine ait olduğu tespit edilen kişinin şirket yetkilisi olmadığı gibi ,şirketi temsile ilişkin vekaletname verildiği de iddia ve ispat edilememiş olduğundan imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    yönünden imza incelemesi yapılmış, diğer borçlu ... yönünden ise imza incelemesi yapılmamıştır. O halde; takip konusu bonoda itiraz eden avalist ... 'ın imzası bulunduğuna göre ve bu imza, avalist ... tarafından inkar edildiğine göre söz konusu imza yönünden de inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının değerlendirilmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, davalının adi senet altına şirket adına atmış olduğu imzası ile borçlandığını, ancak şirket aleyhine girişilen icra takibine imzaya itirazla birlikte imza tarihinde şirket yetkilisi olmadığı belirtilerek itiraz edildiğini, itirazın kaldırılması davasında belgenin İİK.' nun 68. madde anlamında belge olmadığından bahisle davalının imza incelemesi yapılmadan davanın reddedildiğini, bundan sonra davalının imzası şahsını bağlayacağından davalı aleyhine icra takibine başlandığını, takibe imza ve borç yönünden itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, senet miktarının % 40' ından az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular ... ve ... tarafından açıkça itiraz edilmediği, senedin imzalanması sırasındaki şekil noksanlıklarının senedi sakatladığının ileri sürüldüğü görülmektedir. Buna göre adı geçen borçluların iddiası, senedin düzenlenme biçimi ile birlikte terekenin borca batık olduğuna yönelik borca itiraz niteliğinde olup, hal böyle iken mahkemece imza incelemesi yaptırılması sonuca etkili değildir. O halde mahkemece asıl ve birleşen 2013/53 E. sayılı dosyalar yönünden, borçluların açıkça imza itirazında bulunmadıkları nazara alınarak, borca itirazları incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin imza itirazı olarak nitelendirilmesi ve bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir....

          Mahkemece toplanan deliller ve hükme dayanak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; sözleşmedeki müşteri hanesindeki imzanın davalının eli mahsulü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında borcun aslına ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece re’sen imza incelemesi yaptırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Takibe itirazındaki itiraz sebepleri ile bağlı olmayan davalı davaya cevap vermediğinden iddiayı inkar etmiş sayılırsa da, cevap vermemek takip konusu belgedeki imzaya itiraz anlamına gelmez. Bu durumda mahkemece, davalının, takip konusu belge ve borca itirazı yönünden isticvap edilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekir....

            UYAP Entegrasyonu