Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu çekin bütün şekil unsurlarının tamam olduğunu, senetteki imzanın sahteliği iddiasının yersiz olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;"Takibe konu çekteki davacı/borçlu adına atılan imzanın davacı/borçlunun eli ürünü olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış, hükme esas alınmaya ve denetime elverişli nitelikteki 23.12.2020 tarihli bilirkişi raporundan, takibe konu çekte bulunan imza ile mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırma sonucunda, kaligrafik ve itiyadi diğer hususiyetler yönünden takibe konu çekteki imzaların davacının elinden çıkmadığı anlaşıldığından imza itirazının kabulüne karar verilmiştir....

Şirketin çift imza ile temsil edildiği, ciroda ise tek imzanın bulunduğu iddiası İİK.'nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İlk Derece Mahkemesince istem imzaya itiraz olarak değerlendirilerek imza incelemesi yapılmak suretiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü cihetine gidilerek takibin durdurulmasına, davalının tazminata ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Dosyada mevcut Ticaret Sicil kayıtlarına göre davacı şirketin çekin keşide tarihi itibarıyla Hidayet Özvarinli ve Mehmet Abdullah Özvarinli tarafından müşterek imza ile temsil edildiği, çekte davacı şirkete atfedilen ciroda ise tek imzanın bulunduğu, bu durumda cirodaki tek imza borçluya ait olsa dahi davacı şirketi bağlamayacağı ve davacı şirketin borçtan sorumlu olmayacağı anlaşılmaktadır....

Mahkemece toplanan delillere göre; davalının 22.07.2011 tarihli celsede ''takibe konu kooperatif kredileri sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla bulunduğunu, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunu, icra takibinde asıl borçlunun borcu ödememesi halinde borcun kendisinden alınacağının söylenmesi üzerine imza benim değildir, borcum yoktur diye itiraz ettiğini'' beyan ettiği, davalının sözkonusu beyanı altına imza atmaktan imtina ettiği ancak bu durumun duruşma tutanağında tutanak altına alındığı, davalının nedensiz olarak imzaya ve borca itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının temyizi icra inkar tazminatına yöneliktir. Davalı yargılama sırasında kefalet imzasının kendisine ait olduğunu kabul etmiş ve mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

    Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olup, imzanın şirketi münferit imza ile temsile yetkili Beyhan Yıldız'ın eli ürünü olduğu tespiti ile imza itirazının ve ispatlanamayan borca itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    KARAR Davacı, davalıya borç para verdiğini, aralarında 15.6.2009 tarihli adi sözleşme düzenlediklerini fakat davalının borcunu ödemediğini ve yaptığı takibe de haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı,cevap dilekçesi vermemiştir. Takibe itirazında sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak takibe itiraz etmiştir. Mahkemece, imzanın kendisine ait olmadığının davalıca ispat edilmesi gerektiğini belirterek, imza incelemesi için gereken bilirkişi ücretinin kesin süreye rağmen davalıca yatırılmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine ... 2....

      imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi Murat KAM'ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının" bildirildiği, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, takibe konu çek üzerinde davacıya atfen atılı bulunan imzanın, davacı Murat KAM'ın eli ürünü olmadığı, davalı alacaklının lehdar olmayıp son ciranta konumunda bulunması sebebiyle, takibin durmadığı, çeki takibe koymakta ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, bu yönü ile tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığı anlaşılmış, imza itirazının kabulüne, davacı yönünden takibin durmasına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı tarafın imza itirazının kabulüne, İstanbul Anadolu 2....

      Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden imza atmasını mahkemeden talep edebilir. Tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı lehtarın takibe konu çekteki imzaya itiraz ettiği, ayrıca borca ve ferilerine de itiraz ettiği, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre takibe konu çekteki keşideci ve birinci ciranta imzasının davacının eli ürünü olduğu, tahrifat iddiasının soyut iddia olarak kaldığı, faize itiraz yönünden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz alacağının düzeltildiği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      O halde, mahkemece, imzaya itiraz eden borçlu şirketi temsile yetkili kişilerin ilgili ticaret sicilinden tespit edilip, mukayeseye esas yeterli imza örnekleri toplanıp, huzurda imza örnekleri alındıktan sonra, takibe dayanak senet üzerinde imzaya itiraz yönünden yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ve davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2021/47 ESAS, 2021/472 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7....

        UYAP Entegrasyonu