Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda takibe dayanak çekteki imzaya itiraz ettiği görülmektedir....

    Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden imza atmasını mahkemeden talep edebilir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın takibe konu çekteki keşideci imzasına itiraz ettiği, kapsam ve sonucuna itibar edilen hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre takibe konu çekteki keşideci imzasının çekin keşide tarihindeki şirket yetkilisine ait olmadığı, dosya kapsamı itibariyle çekin ileri tarihli düzenlendiği ve önceki şirket yetkilisi yönünden de imza incelemesi yaptırılması gerektiği hususunun dinlenemeyeceği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurur. İmzanın el yazısı dışında bir araçla atılması, ancak örf ve âdetçe kabul edilen durumlarda ve özellikle çok sayıda çıkarılan kıymetli evrakın imzalanmasında yeterli sayılır. Somut olayda, 09.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda, çekte bulunan imzanın ıslak mı yoksa kaşe imza mı olduğunun tespiti için kaşe imzanın sunulması gerektiği, kaşe imza sunulmadan inceleme yapılamayacağı tespiti yapılmış olup, davacı borçlu vekili rapora karşı sunduğu beyan dilekçesinde müvekkilinin kaşe imza yaptırmadığını, kaşe imzanın başkaları tarafından oluşturulmuş olabileceğini belirtmiştir....

    için kötü niyetli olarak itiraz edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince özetle; Borçlu şirketin başvurusunun, şirketin çift imza ile temsil edildiği, senette ise tek imzanın bulunduğu şeklinde olup, başvurunun bu haliyle İİK'nın 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğinde olduğu, dosya arasında bulunan Ticaret Sicil kayıtlarından takibe konu çekin keşide tarihinde borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği sabit olup, çek keşide tarihi itibari ile borçlu şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edildiği ancak çek üzerinde keşideci şirketin tek imzasının bulunduğu, davalı alacaklı tarafça çekin ileri tarihli düzenlendiğine yönelik bir iddiada bulunmadığı gibi bu yönde İİK'nın 169....

    -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalı şirkete akaryakıt sattığını, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe dayanak olan veresiye fişlerinde tek imza bulunduğu, oysaki müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu icra takip dosyasında, davalı borçlu adına takibe itiraz eden davalı vekiline verilen vekaletnamenin, borçlu şirket adına dava dışı ... tarafından verildiği, oysaki bu kişinin, davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, bu nedenle de vekaletnamenin usulsüz bulunması nedeni ile ödeme emrine yapılan itirazın da geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      , bu ödeme hususunun tanıklar ile sabit olduğunu, davalının tamamen kötü niyetli olarak bu takibi başlattığını, senedin tamamen kötü niyetli olarak doldurulduğunu ve davacı müvekkiline karşı takibe konulduğunu, müvekkiline ait olmayan iş bu takibe dayanak bono da ki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, borca, ferilerine, faizine, imzaya itirazlarının kabulünü talep ettiklerin beyan ederek, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.05.2001 tarih 2001/12- 436 E., 2001/467 K. ve 06.06.2001 tarih ve 2001/12- 466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi; herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi...

      Esas sayılı icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesinde ... Ltd Şti'nin davalı şirketle birleştiğini, birleşen ... davacıya borcu varsa bunun ticari defter incelemesi ile ortaya çıkacağını, davanın reddini talep etmiştir. İcra dosyası incelendiğinde 18.538,32 TL toplam cari alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıya yapılan tebligatın icra dairesine bila tebliğ iade edildiği, icra dosyasında davalının borca veya takibe itiraz ettiğine dair bir belgenin olmadığı görülmesi üzerine Mahkememizce ilgili ... 26. İcra Müdürlüğüne davalının varsa takibe yapmış olduğu itiraz dilekçesi sorulmuş, cevabi yazıda davalı borçluya ait itiraz dilekçesinin bulunmadığı yazılmıştır. Bu durumda olmayan bir itirazın iptali söz konusu olamaz. Yani davacının bu davayı açmakta menfaati yoktur. Çünkü davalının takibe yapmış olduğu herhangi bir itiraz yoktur....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu çeki temlik cirosu ile aldıklarını müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğini söyleyerek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Davacı şirket yetkilisinin ıslak imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan getirtilmiş, huzurda usulüne uygun imza örnekleri alınmış ve dosya imza öncelemesi yönünden Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, Adli Tıp Kurumu düzenlediği raporunda Çekin arka yüzünde 2.ciro T1 ve Gıda San Tic Ltd Şti kaşesi üzerine atfen atılı imza ile Hasan sağlam'ın polimorf mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler bulunmakla birlikte söz konusu imzanın basit tersimli, taklidi kolay imza olması nedeniyle Hasan Sağlam 'ın eli ürünü olduğu yada olmadığı hususunda daha ileri bir tespite gidilemediğinin bildirildiği görülmüştür....

        -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin bonolara dayalı olarak davalı hakkında ilamsız takibe geçtiğini, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, takip dayanağı bonoların zamanaşımına uğramadığı gibi, davalının imza ve bonolarda tahrifat yapıldığı hususundaki iddialarında yerinde olmadığını öne sürerek davalının itirazının iptali ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davalı hakkında bonolara dayalı olarak ilamsız takibe geçtiği, davalının imzaya itiraz etmesine rağmen, imza hususunda çıkarılan isticvap davetiyesine riayet etmediği, davacının, davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu