DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği borçlu vekilinin HMK’nın 209. maddesi gereğince takibin durdurulmasına ilişkin talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu karara karşı borçlu vekilinin şikayet yoluna başvurduğu görülmüş olup kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte sahtelik iddiasının imza itirazı dışında bir nedene dayanması halinde senet üzerinde bulunan yazıdaki sahtelik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, borca itirazın İcra ve İflas Kanununun 169/a maddesinde düzenlenmiş olması nedeni ile HMK’nın 209. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı, ödeme emrinin 23/11/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde borca itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmesi de yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf...
Burdur İcra Müdürlüğünün 2018/8587 Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhine senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin borçlu şirkete 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak itiraz ve şikayetlerini ileri sürdükleri, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı senedin keşidecisinin davacı borçlu şirket lehtarının alacaklı olduğu, alacaklının takip dayanağı senet yönünden yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurarak, borçlunun çift imza ile temsil olunduğu halde borçlu adına atılmış tek bir imza bulunduğu ve senet bedelinden sorumlu olmadığına dair itirazın İİK'nun 169 ve 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlu şirketin icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiştir. Somut olayda, icra mahkemesince, borçlunun, verilen süre içerisinde emsal imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmediği gerekçesi ile itirazın usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe koyan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259E.-2006/231K sayılı kararı)....
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2- Alınması gereken istinaf karar harcından (maktu) peşin olarak alınan harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye istinaf karar harcının istinaf yasa yoluna başvurana tamamlatılarak hazineye gelir kaydına, 3- Davacı tarafından istinaf yoluna başvuru için yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, 4- Taraflarca yatırılan istinaf gider avansının sarf edilmeyen kısmının yatıranlara iadesine, 6763 sayılı Kanunun 4. Maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanununun 364/1 maddesi uyarınca 22/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin karar verildi. Mustafa BUYURGAN Başkan 30660 e-imza Halit ÇAVUŞ Üye 41413 e-imza Ahmet ALBAYRAK Üye 40938 e-imza Hatice DEMİRÖRS Katip 93534 e-imza...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2020/599 2021/296 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/10769 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine icra takibine girişildiğini, icra dosyasından borcu ve ferilerini kabul etmediklerini, müvekkilinin Bursaberil Makine Mal. San ve Tic. Ltd....
Kanunu 55,58, 61 ve TTK 370. Maddelerinin açık olduğunu, kararda yer verilen gerekçenin aksine borçlu koop. Yetkililerinin icra dairesine yapılan başvuruya (itiraza) karşı çıkmadıkları yönünde bir beyan, savunma ve iddianın mevcut olmadığını, borca itirazın 7 günlük sürenin 3. Gününde yapıldığını, acil ve çok kısıtlı bir sürenin de sözkonusu olmadığını, borca itiraz tarihi itibarı ile Cemil Elitaş, Nedai Daşdemir ve Ramazan Demir'den herhangi iki kişi ile borçlu T5n temsil edildiğini, ancak itiraz dilekçesinde Cemil Elitay'a ait tek imza bulunduğunu, itiraz süresine daha 4 gün varken ve davalı tarafından bu yönde bir savunma yapılmadığı olmadığı halde mahkemece diğer üyelerin icazet verdiğinin varsayılmasının ve tek imza ile yapılan itirazın geçerli kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, yapılan itirazın eksik ve geçersiz olup 7 günlük süreden sonra ikmalinin söz konusu bulunmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve şikayetin kabulünü istemiştir....
Dava, borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takipte borca itiraz niteliğindedir. Borçlu hakkında başlatılan takibin genel haciz yoluyla ilamsız takip olması halinde, takibin şekline göre her türlü itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yasal 7 günlük süre içerisinde bildirilmesi zorunludur. İlamsız takibe ilişkin olarak icra mahkemesine yapılan borca itiraz ise geçerli bir itiraz değildir. Diğer bir deyişle, ilamsız takip dosyasına ilişkin olarak İcra Mahkemesinin borca itirazın esasını inceleme görevi bulunmamaktadır. Somut olayda; borca itiraza konu takip genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olup, Mahkeme de anılan yasal düzenlemelere uygun olarak borca itirazın icra dairesi yerine Mahkemeye yapılması nedeniyle itirazı reddetmiştir. Karar isabetli olup, usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı/borçlu, yetkiye, borca ve fer'ilerine yönelik itiraz nedenlerini istinaf sebebi yapmadığından HMK'nın 355. maddesi gözetilerek bu yönlerden sadece kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Uyuşmazlık; Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde imzaya itiraz ve borca itiraz niteliğindedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak haciz yolu ile başlatılan takiplerde imza itirazı İİK.'nın 170.maddesinde düzenlenmiştir. İİK.'nın 170/3. maddesinde; "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir....