Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesinin kararı ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek Madde 1'in 1.fıkrası dışındaki tüm fıkralarının iptal edildiğini , söz konusu iptal kararı ile hukuki el atma iddiası ile açılabilecek davaların yasal dayanağının ortadan kalktığını, bununla birlikte İmar Kanununun göre T3nın kullanmakta olan eğitim alanları, İmar Kanununun 18.maddesi kapsamında imar uygulaması görmek suretiyle Maliye Hazinesi adına ihdas edildiğini, söz konusu hükümlere göre eğitim alanlarının kamulaştırma işlemlerinin T3 kaynaklarıyla yapılmaması gerektiğini, onaylı parselasyon planı olmayan yerlerde kalan eğitim alanlarının kamulaştırma işlemlerinden, imar planı yapmaya ve uygulamaya yetkili olan Belediyelerin ve valiliklerin sorumlu olduğu, bu nedenle müvekkil Bakanlığın kamulaştırma sorumluluğunun bulunmadığının açık şekilde anlaşıldığını, davanın müvekkil yönünden...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.05.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkının kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, maliki bulundukları 297 ada 37 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, davalılara ait komşu 297 ada 38 parsel sayılı taşınmaz yararına, her iki parselin öncesinde bir bütün iken bölünmesi sırasında imar yolu açılıncaya kadar geçit hakkı kurulduğunu, sözü edilen imar yolunun imar planına uygun şekilde açılmasına rağmen davalıların 37 parsel sayılı taşınmazdaki geçit yerini demir kapı ile kapatarak işgal ettiklerini ileri sürüp, 38 parsel sayılı taşınmaz lehine 37 parsel sayılı taşınmazda kurulan geçit...

    Dava konusu parsel imar uygulaması sonucu oluşmuştur. Davacının imar öncesi maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya pay satan ...'ye ait 13 parsel sayılı taşınmazın şuyulandırılması sonucu oluşan 8 parsel sayılı taşınmazda fiili taksimin kabul edilebilmesi için önceki kullanımın devam etmesi gerekir. Mahkemece yapılan araştırmaların sonucuna göre dava konusu taşınmazda davacı tarafından fiilen kullanılan bir yer olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tanıkları da davacının kullandığı bir yer olduğundan söz etmemişlerdir. Bu durumda fiili taksimin gerçekleştiğinden sözedilemeyeceğinden mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Dava konusu parsel imar uygulaması sonucu oluşmuştur. Davacının imar öncesi maliki olduğu taşınmazın trampası ile davalıya pay satan paydaşlara ait taşınmazların şuyulandırılması sonucu oluşan 3 parsel sayılı taşınmazda fiili taksimin mevcut olduğunun kabul edilebilmesi için önceki kullanımın devam etmesi gerekir. Mahkemece yapılan araştırmalara göre dava konusu taşınmazda davacı tarafından fiilen kullanılan bir yer olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tanıkları da davacının kullandığı bir yer olmadığını belirtmişlerdir. Bu durumda fiili taksimin gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

        imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının sorulması; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli krokili rapor alınması; ziraatçi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir rapor alınması; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınması; jeolog bilirkişisinden, dava konusu taşınmazın sınırında dere bulunduğu göz önünde bulundurularak...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılardan ... aleyhinde açmış olduğu tapu iptal ve tescil davası sonucunda, 111 ada 89 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'nin iştirakli payından 366/17546 payın iptaliyle 371 m² kısmın ifrazen ayrılarak adına tesciline dair verilen kararın tapu kayıtlarına işlenmeden evvel, taşınmazda imar uygulaması yapıldığını ve birçok imar parsellerinin oluştuğunu, ancak anılan tescil ilamına konu yerin 1776 ada 7 parsel sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek, 1776 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 366 m²'lik kısmının Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.3.1988 tarih ve 1987/200 esas, 1988/91 karar sayısı ile adına ifrazen tespit ve tesciline hükmedilen yer olduğunun tespitine, bu yerdeki davalılara ait tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

            Öte yandan; her ne kadar 11106 ada, 3 sayılı parsel, imar uygulaması ile oluşmuş ve imar öncesi kadastral parselde “davalılar paylı mülkiyet üzere malik oldukları”, taşınmaz üzerine sera yapmak suretiyle imar sonrası seraların davacıya özgülenen taşınmazda kaldığı sabit ise de 3194 sayılı İmar Yasasının 18. maddesinde öngörülen kaim bedelin belirlenerek yapı sahibine ödenmesi ancak muhdesatların aynı Yasanın 5. ve 20. maddesinde belirtilen yapı niteliğinde olması halinde mümkündür. Oysa seraları Yasada tanımlanan yapı ve bina olarak kabul etmek olanaksızdır. Öyleyse davalı tarafa kaim değerin ödenmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak davacı belirlenen kaim değerin fazla olduğunu belirttiğine göre bir bedel ödemeyi kabul ettiği gözetilmeli ve buna göre seraların yapımı konusunda sarfedilen levazım giderinin belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

              Davacı vekili, müvekkilinin 32 parselin ve 32 parselden ifrazen oluşan 424 parselin maliki olduğunu, 424 parsele komşu olan 31 parselde yapılan 20.05.2008 tarihli imar işlemi sırasında hatalı koordinatlar tespit edilerek 574 ada 1, 575 ada 1, 2 ve 3 parsellerin oluşturulduğunu, 31 parselde gerçekleştirilen 20.05.2008 tarihli imar işlemi nedeni ile müvekkiline ait 424 parsele tecavüz olduğunu, 20.05.2008 tarihli imar işleminden önceki ve sonraki koordinatlar çakıştırıldığında müvekkili aleyhine metrekare farkı olduğunu belirterek 424 parselin mevcut sınırlarının iptali ile önceki koordinatlara göre tespit ve tescilini istemiştir. 2.CEVAP 2.1. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. 3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 3.1. Mahkemece “davanın kısmen kabulüyle; davalı ...'e açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; dava konusu Bismil ilçesi ......

                "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının mevkii 311 ada 1 parselde bulunan bağımsız bölümlerin malikleri olduğunu, davalının kendi bağımsız bölümüne, imar yasasına, Kat Mülkiyeti Yasasına ve tip projesine aykırı ve ortak yerlere müdahale etmek sureti ile haksız olarak ilaveler ve değişiklikler yaptığını, A-1 nolu bağımsız bölümde; orta katta bir oda büyütüldüğünü, aynı konutta bir odanın balkonunu duvarla örerek tamamen kapatıldığını ve ortak yeri bozarak özel kullanım kapsamına aldığını, bağımsız bölümde zemin kattaki terasın büyütülüp genişletildiğini, orta katta bir odanın kullanım alannının genişletilerek büyütüldüğünü, çatı katında ise ayrıca bir oda yaptırarak ilave ettiğini, ortak alana...

                  ve Tapu Kanunu'nun ilgili hükümlerine göre resmi tapu memuru huzurunda yapılmasının gerektiği; öte yandan dava konusu 5023 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar öncesi geldisi olan 746 ada 8 parsel sayılı kadastro parseli, 03/08/2007 tarihli imar işlemi ile imar parsellerine dönüşmekle, taşınmazın miras taksim sözleşmesi tarihindeki geometrik şeklinin ve yüzölçümünün değiştiği, dava konusu 5023 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapuda halen taraflar adına payları oranında kayıtlı olduğu, davacı tarafça eldeki davada dayanak yapılan miras taksim sözleşmesinin, imar planı çalışmaları sırasında ilgili birime sunulmasına rağmen bu sözleşmeye göre imar planı düzenlemesi yapılmadığı anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu