Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Davacılar murisine ait İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, Kayabaşı Mahallesi, 51 parsel sayılı, 20.000 m² sahalı taşınmazın 6.928,60 m²'lik kısmının davalı idare tarafından imar uygulamasına tabi tutulduğunu, 6.928,60 m²'lik yer karşılığında Kayabaşı Mahallesi, 443 ada 21 ve 443 ada, 31 parsel sayılı taşınmazlarda hisse verilerek 05.03.2009 tarihinde tapuya tescil edildiği, imar uygulamasının iptali için açılan davada İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 2009/407 Esas 2011/2233 Karar dosyası ile muris hissesi yönünden imar uygulamasının iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı idare tarafından 443 ada 21 ve 31 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırılmasına yönelik kararın da iptali için açılan davanın İstanbul 4....

Sözleşme konusu taşınmazların sonradan imar uygulaması sonucu davalı adına tescil edilmesi, bu imar uygulamasının davacılar tarafından dava edilmemesi, eldeki mülkiyet iddiasına dayalı davanın dinlenmesine engel teşkil etmez. Davacı, inanç ilişkisine dayanarak zaman aşımı süresi içerisinde her zaman mülkiyet aktarımı istemiyle dava açabilir. Mahkemece, yapılan bu hukuki saptama bir yana bırakılarak çekişmenin esasın incelenmesi yerine, imar uygulamasının iptali dava edilmeksizin mülkiyet iddiası ile açılan davanın dinlenemeyeceğinden bahisle dava reddedildiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.09.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Sözleşme konusu taşınmazların sonradan imar uygulaması sonucu davalı adına tescil edilmesi, bu imar uygulamasının davacılar tarafından dava edilmemesi, eldeki mülkiyet iddiasına dayalı davanın dinlenmesine engel teşkil etmez. Davacı, inanç ilişkisine dayanarak zaman aşımı süresi içerisinde her zaman mülkiyet aktarımı istemiyle dava açabilir. Mahkemece, yapılan bu hukuki saptama bir yana bırakılarak çekişmenin esasın incelenmesi yerine, imar uygulamasının iptali dava edilmeksizin mülkiyet iddiası ile açılan davanın dinlenemeyeceğinden bahisle dava reddedildiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.09.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, ... 8 ada 6 parsel sayılı taşınmazı etkileyen alanda imar planı değişikliği yapılmasına ilişkin 23/10/2003 tarih, 200 sayılı ... Belediye Meclis kararı ve imar uygulamasının onaylanmasına ilişkin 07/12/2004 tarih, 4211 sayılı ... Belediye Encümen kararı uyarınca davalılar ... ve ...’nin taşınmazda paydaş olduğunu, imar planı değişikliğine ilişkin meclis kararının iptali için ... 1. İdare Mahkemesinde 2005/2076 E. sayılı davayı açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile imar planı değişikliği kararının kamu yararı ve hukuka aykırılık gerekçeleri ile iptal edildiğini, kararın temyizi sonucu Danıştay 6. Dairesinin 14/09/2009 tarih ve 2007/5730 - 2009/5576 E-K sayılı ilamı ile onanıp kesinleştiğini, imar uygulamasının onaylanmasına ilişkin kararın iptali için ise ... 1. İdare Mahkemesinde 2005/2077 E. sayılı davayı açtıklarını, verilen karar ile imar uygulamasının iptal edildiğini, kararın temyizi sonucu Danıştay 6....

        O halde, dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda ikinci bir imar uygulamasının yapıldığı açık olup, dava konusu 1443 ve 1445 parsellerin bulunduğu alanda 2001 yılında yapılan ikinci imar uygulamasına dair tüm kayıt ve belgelerin eksiksiz olarak merciinden teminini ile evrakına eklenmesi, ayrıca, ikinci imar uygulamasına dair işlemin tapu siciline yansıyıp yansımadığı belirlenerek, taşınmazların son halini ve mülkiyet durumunu gösterir çap (tapu) kayıtlarının merciinden istenilerek evrakına eklenmesi için dosya birden çok iade edildiği halde mahkemece istek yerine getirilmeden evrak dairemize gönderilmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-ESKİ HALE GETİRİLMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 3960 sayılı parselde 210/3840 payın miras bırakan ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın imar uygulaması sonucu 4 imar parseli olarak adlarına tescil edildiğini, imar uygulamasının idari yargıda iptal edilip, kesinleştiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile eski kadastral hale getirilmesi isteğinde bulunmuşlar; daha sonra davalarını atiye terk ettiklerini belirtmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Karar verilmesine yer olmadığına şeklinde verilen karar Dairece; “…Davacılar vekili, taşınmazla ilgili olarak yeni bir imar uygulaması yapıldığını ileri sürüp, davalarını atiye terkettiğini bildirmelerine karşın davalılar bu beyana muvafakat etmediklerini ve davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. HUMK:'nun 185.maddesi hükmü gereğince davacı davalının rızası olmaksızın davasını takipten kaçınamaz....

            Davalının temyiz sebeplerine gelince, iptali istenilen imar parsellerine ait tapu kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlem imar planından sonra 10.05.1996 tarihinde İmar Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasıdır. İmar uygulamasına ilişkin idari işlem ayakta durduğu sürece de tapu iptali ve tescil isteğinin dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan imar uygulamasına karşı iptal isteğinde bulunulup bulunulmadığı belli değildir. O halde, mahkemece 10.05.1996 tarihinde yapılan imar uygulamasının geçerli ve halen ayakta olup olmadığının araştırılarak, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir....

              02/2015 tarih 135 sayılı Belediye Encümen Kararı uyarınca yapılan imar uygulamasının iptal edilip edilmediği sorularak imar uygulamasının iptal edildiğinin anlaşılması halinde; Uygulamanın iptali nedeniyle kök parsellere geri dönüşüm işlemlerinin yapılması dava neticesini etkileyeceğinden, bu hususun bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden, 2- Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 03/02/2015 tarih 135 sayılı Belediye Encümen Kararı uyarınca yapılan imar uygulamasının iptal edilmediğinin anlaşılması halinde ise; 07/09/2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. madde gereğince; imar uygulamasından doğan bedel artırım davalarında taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilip, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bulunacak m2 birim fiyatı üzerinden tespit edilecek ipotek bedelinin Türkiye İstatistik...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRAL PARSELİN İHYASI Taraflar arasında görülen davada; Davacı Kooperatif; kayden maliki bulunduğu 438 parsel sayılı taşınmazın yer aldığı çalışma alanında davalı ... tarafından yapılan imar uygulamasının İdari Yargı yerinde iptal edildiğini, tescilin dayanağının kalmadığını ileri sürerek, 438 sayılı kadastral parselden imar uygulaması sonucu oluşan tüm imar parsellerin tapularının iptali ile kadastral parselin ihyasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ...; kooperatif adına kayıtlı taşınmaz bakımından bir iptal kararı bulunmadığını, diğer davalı Hazine ise; imar işlemine bir dahli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

                Böyle bir durumda da dayanıksız kalan kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Somut olayda; dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali nedeniyle imar parsellerinin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle tapu iptali ve tescil kararı verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tamamen yerine getirildiğinden söz edilemez. Zira, dava konusu 7527 ada 3 ve 4 sayılı imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile 433 sayılı kadastral parselin ihyası ve davacı adına tesciline hükmedilmesi gerekirken, sicil kayıtları yolsuz tescil durumunda bulunan imar parselleri üzerinden tescile karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu