UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacının payına takdir edilen karşılığın artırılıp,arttırılamayacağı ve arttırılabilecekse miktarına ilişkindir. BELGE VE DELİLLER: Davalı tarafça sunulan imar uygulama belgeleri ,tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu. GEREKÇE; Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleri ile bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında, Dava imar uygulamasından kaynaklanan davacının payına takdir edilen karşılığın artırılmasına ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede; Dava konusu taşınmazın ipotekli imar tapusu oluştuktan sonra davalı tarafından satın alındığı anlaşılmakla; İpotek bedelinin arttırılması davasında sorumlu olan malik, ipotek konularak imar tapusunun oluştuğu tarihteki malik olup, sonradan satın alan davalının sorumlu olduğu miktarın, tapu kaydında yazılan ve terkin edilmiş olan 19,98 TL olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ile taşınmaz üzerindeki davacı lehine konulan 32 m2 karşılığı ipotek bedelinin güne uyarlanarak fazlaya ilşkin haklarının saklı kalması kaydıyla toplam ipotek bedelinin 16.000,00 TL olarak güne uyarlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dahi ihtara rağmen ödeme yapmaktan kaçınan davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava imar ipoteğinin güncellenerek tahsili istemine ilişkindir. İmar işleminden kaynaklanan ipoteğin, davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle, imar uygulama cetvellerinden davacı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, Kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
İMAR ÖNCESİ TAHSİS OLUNAN ARSA İLE İMAR UYGULAMASINDAN SONRA TAHSİS EDİLEN ARSA ARASINDAKİ BEDEL FARKI 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında Hazine'ye ait taşınmaz üzerinde kalan yapı ve ağaç bedeli ile imar öncesi tahsis olunan arsa ile İmar uygulamasından sonra tahsis edilen arsa arasındaki bedel farkının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, imar uygulaması sırasında Hazine'ye ait taşınmaz üzerinde kalan yapı ve ağaç bedeli ile imar öncesi tahsis olunan arsa ile imar uygulamasından sonra tahsis edilen arsa arasındaki bedel farkının tahsili istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 2016- 1884 E 4150 k sayılı içtihadındanDava, imar ipoteğinin bedelinin arttırılması davasıdır. "Davacı, 45065 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 1997 yılında yapılan ıslah imar uygulaması ile taşınmazına davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipoteğin rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için eklenen kısmın rayiç bedelinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir....
dolayı gayrimenkulün dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin ipotek bedeli karşılığının tespiti ve tahsili için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 654,000.00- TL. olan kanuni ipotek bedelinin güncellenmesiyle belirlenecek bedelinin tespiti ile (dava dilekçesinde harca esas değer olarak bildirilen) şimdilik 1.000,00....
İpotek bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değişik geçici 6. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir....
İPOTEK, sadece güvence işlevi olan bir rehin türü ve güvence sağladığı alacağa bağlı fer'i nitelikte bir sınırlı ayni hak olduğundan bu hakkın sona ermesi için sürenin sona ermesi tek başına yeterli olmayıp güvenceye aldığı alacağın da sona ermiş olması gerekir. Bu hususların yanı sıra davamıza konu ipotekler taraflar arasında Borçlar Hukuku hükümlerine ve serbest irade ile oluşturulmamış olup 2981 Sayılı Yasa, 775 Sayılı Yasa veya imar uygulamasından kaynaklanmakta olduğundan zamanaşımı işleyemeyeceği gibi ipotek bedelinin de günümüz koşullarına uyarlanması gereği bulunmaktadır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2006 / 8738 E — 11751 K sayılı ilamı “Şikayet konusu 2981 Sayılı Yasa gereğince ipoteğin, imar uygulaması sonucu oluştuğu, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmadığı görülmektedir....
Davalı,taşkınlığın imar uygulamasından kaynaklandığını,iyiniyetli olduğunu ve yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtip,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım talepleri yönünden davanın kabulüne, ecrimisil isteminin reddine ilişkin verilen karar,Dairece "... ... yapının bulunduğu 9 parsel sayılı taşınmaza davalı dışındaki diğer paydaşlarının da davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekir" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davalı ... açısından,çekişme konusu yapının imar uygulamasından önce yapıldığı yapı bedelinin depo edildiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne,depo edilen yapı bedellerinin davalıya ödenmesine,bozma öncesi davalı tarafın ecrimisille ilgili temyizi olmadığından kesinleştiği gerekçesiyle bu istemle ilgili karar verilmesine yer olmadığına ;dahili davalılar açısından ise davanın reddine karar verilmiştir....