Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İMAR UYGULAMASI İLE TESİS EDİLEN İPOTEK BEDELİNİN ARTIRILMASI Dava, imar uygulaması ile tesis edilen ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığı ile birleşen ipotek bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan artırılması davasından dolayı yargılama sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ... vekili ve ... vekili ve bir kısım davalılar yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek bedelinin tahsili ile birleşen dosyada bu ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile birleşen doyadaki davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

      İPOTEK, sadece güvence işlevi olan bir rehin türü ve güvence sağladığı alacağa bağlı fer'i nitelikte bir sınırlı ayni hak olduğundan bu hakkın sona ermesi için sürenin sona ermesi tek başına yeterli olmayıp güvenceye aldığı alacağın da sona ermiş olması gerekir. Bu hususların yanı sıra davamıza konu ipotekler taraflar arasında Borçlar Hukuku hükümlerine ve serbest irade ile oluşturulmamış olup 2981 Sayılı Yasa, 775 Sayılı Yasa veya imar uygulamasından kaynaklanmakta olduğundan zamanaşımı işleyemeyeceği gibi ipotek bedelinin de günümüz koşullarına uyarlanması gereği bulunmaktadır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2006 / 8738 E — 11751 K sayılı ilamı “Şikayet konusu 2981 Sayılı Yasa gereğince ipoteğin, imar uygulaması sonucu oluştuğu, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmadığı görülmektedir....

      teminat altına alınması amacıyla kurulduğundan ayni bir hakka dayanmadığını ve kanuni ipotek niteliğini haiz olduğunu, ipotek bedelinin, kurulduğu tarihten bu yana ne müvekkillerine ne de müvekkillerinin murisine ödenmediğini, bu nedenle, taşınmaz tapu kaydı üzerinde halen ipotek şerhihih mevcut olduğunu, ancak, ipoteğin 1987 yılında eski para birimiyle 2.750.00 ETL üzerinden tesis edildiğinden ipotek bedelinin, ipotek tarihinden bu yana kazandığı değer de dikkate alınarak ve eınsal karşılaştırması yapılarak rayiç değere göre tespit edilmesi gerektiğini, sözleşmeyle ya da tarafların iradesiyle kurulan ipotek değerine kural olarak hakimin müdahale hakkı bulunmasa da Yargıtay kararları gereği imar uygulaması sonucu oluşturulan ipotek bedeline hakimin müdahale hakkı bulunduğunu, açıklanan nedenlerle, imar uygulaması nedeniyle tesis edilen ipotek bedelinin rayiç karşılığının tespit edilmesi suretiyle artırılmasına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin davalılardan...

      Mahkemece; davanın kabulüne, güncellenmiş ipotek bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılara ödenmesine dair verilen ilk kararın davalılarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.02.2018 tarih 2015/8181 E.-2018/880 K. sayılı ilamı ile “...davacıya ait 4508 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 02.07.1991 tarihli 2202 yevmiye nolu 900.000.00 TL bedelli ... lehine ipotek şerhi bulunmaktadır. İpoteğin imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi ...'ın taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....

        Davalı T6 tarafından davacı şirket aleyhine Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, 06/11/2007 tarih ve 2007/634 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki 6.069,00 YTL miktarlı ipoteğin kaldırılmasına, İİK'nun 28 maddesi uyarınca ipoteğin kaldırıldığının tapuya müzekkere ile bildirilmesine, davacı tarafından yatırılan ipotek bedelinin karar kesinleşince davalıya ödenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmediği ancak karar kesinleşmeden mahkemenin müzekkeresine istinaden ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin sebepten yoksun hale geldiği, başka bir ifade ile imar parsellerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır....

        İLGİLİ MEVZUAT: Islah imar planının uygulama araçlarından birini oluşturan parselasyon işlemi açısından, 2981 sayılı Yasanın "Tapu verme" başlıklı 3290 sayılı Yasanın 4. maddesi ile değişik 10. maddesinin c) fıkrasında "İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye...

          İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, imar uygulamasından doğan zararının tazmini istemesinden kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 20/10/2011. gününde oybirliği ile karar verildi....

              Ancak; 1-Bozma ilamı öncesinde yapılan yargılamada dava konusu taşınmazın 2282,57 m2'lik kısmında irtifak hakkı tesis edilmesine karar verildiği, bozma ilamından sonra alınan ve hükme esas fen bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın imar uygulaması gördüğü belirtilerek irtifak hakkı tesis edilmesi gereken alanın imar uygulamasından sonra 1653,65 m2'ye düştüğünün tespit edildiği ve kararda da dava konusu taşınmazın 1653,65 m2'lik kısmında irtifak hakkı tesis ve tapuya tesciline karar verildiği halde, irtifak hakkı bedelinin bozma ilamı öncesinde belirtilen 2282,57 m2'lik alan üzerinden hesapladığı anlaşılmış olup; imar uygulamasından sonra oluşan yeni tapu kaydı getirtilerek yeni yüzölçümü üzerinden bedelinin hesaplattırılması ve irtifak hakkının da imardan sonra geçtiği hat dikkate alınarak tesciline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Asıl ve birleştirilen davalarda alacağın tamamına asıl dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, birleştirilen...

                UYAP Entegrasyonu