Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının istemi kabul edilerek 19 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmuş ise de, imar uygulaması sonucu anılan taşınmazın sayfası kapatılmış olduğundan, bu parsel hakkında hüküm kurulması infazda tereddüte neden olacaktır. İmar uygulaması sonucu oluşan 7245 Ada 20-21-22 sayılı parsellerle ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüte neden olacak biçimde imar uygulamasıyla sayfası kapatılan 19 sayılı parsel hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca 19 parsel sayılı taşınmazla ilgili 12.12.2011 tarihinde askıya alınan 1/1500 ölçekli nazım imar planının iptali için... 8. İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verilmiş olup kararın temyiz aşamasında olduğu... 8. İdare Mahkemesinin 21.08.2015 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bu durumda idari yargıdaki imar planının iptali dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerekir....

    Bozma ilamına uyulmasından sonra, dava konusu 58 parseli kapsayan alandan İmar Kanununun 18.madde uygulama çalışmalarının 26.1.2006 tarihinde başladığının belediye tarafından bildirildiği, davalının yıkıma ilişkin istemini ... terk ettiği bu nedenle de temliken tescil davacısının yıkıma karar verilmeyeceği için telafisi imkansız zararının söz konusu olamıyacağı gerekçeleriyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminin kabulüne, temliken tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı birleşen dosyanın davacısı ... temyiz etmiştir. Az yukarıda sözü edilen ve mahkemece uyulan bozma ilamı ile mevcut imar planının idari yargıda iptali halinde yeniden yapılacak imar uygulaması sonucu taşınmazların mülkiyet durumunda değişiklik olma olasılığı gözetilmiştir. Nitekim, belediyenin verdiği cevabi yazıda da bölgede 26.1.2006 tarihinde imar uygulaması çalışmasının başlatıldığından söz edilmektedir....

      Şöyle ki; Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden davacılar murislerine ait 1152 ve 1295 parsel sayılı taşınmazlarda 12.04.2001 tarih ve 2001/117 sayılı encümen kararına dayanılarak 22.08.2001'de imar uygulaması yapıldığı, her iki parselin tamamının bedele dönüştürüldüğü, daha sonra söz konusu imar uygulaması nedeniyle tapu malikleri tarafından açılan davalar sonucunda yüksek bedellere hükmedildiğinden ve bu bedeller karşılanamadığından Belediyece aynı yerde yeniden imar uygulamaları yapıldığı ve yeni yapılan bu imar uygulamalarına karşı davacılar tarafından açılan iptal davası nedeniyle son uygulamaların hukuka uygun olmadığından bahisle iptaline karar verildiği, bu haliyle ilk yapılan imar uygulamasının geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Bu durumda işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        mahallesi 3445 ada 12 parsel, 4996 ada 4 ve 5 parsellere gittiği bildirildiğinden; a)En son imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelleri ilgili Belediye Başkanlığından istenildikten, b)İmar uygulaması sonucu oluşan 3445 ada 12 parsel, 4996 ada 4 ve 5 parsellerin (davacı payını gösterir şekilde) tapu kaydı ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, c)Dava konusu 1117 ada 22 parsel ile imar uygulaması ile giden 3445 ada 12 parsel, 4996 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların aynı imar krokisinde yerleri ayrı ayrı işaretlendikten, d)... mahallesi 3445 ada 12 parsel, 4996 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların imar durumu,kamuya özgülenip özgülenmediği ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacılar vekilinin ....04.2012 havale tarihli dilekçesinde belirttiği ... 601 ada 60 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kayıtlarının (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde (şerh ve beyanları da gösterir şekilde) kütük sayfalarının) ve dayanakları olan tüm belgelerin (imar uygulaması görmüşse Belediye Encümen kararı, dağıtım cetvelleri, analiz cetvelleri, vs.) ve de krokisinin (imar uygulaması görmüşse imar parselleriyle çakıştırmalı krokisinin de) temin edilmesi; ...) ......

            -KARAR- Dava dilekçesi içeriğinden dava konusu 260 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması gördüğü bildirildiğinden; eğer 260 parsel sayılı taşınmaz imar uygulaması görmüş ise bu parselden oluşan imar parsellerinin mülkiyet durumunu gösterir şekilde çap (tapu) kayıtları, imar evrak ve dayanağı tüm belgelerin merciinden istenerek evrakına eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 7.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hemen belirtilmelidir ki; imar parsellerinin sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin, idari yargı yerinde iptal edilmiş olması halinde, imar parsellerinin tescilinin dayanaksız hale geleceği, yolsuz tescil durumuna düşeceği ve kadastral parselin mülkiyet ve geometrik yönden ihyasına karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; mahkemece imar uygulamasının iptal edildiği gerekçesiyle imar parselleri bakımından kadastral hak durumuna dönülmesine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki, çekişme konusu imar parsellerinin hangi taşınmazların imar uygulamasına alınması sonucunda oluştuğu araştırmamış, çekişme konusu alanda birden fazla imar uygulaması bulunduğu ve önceki imar uygulamasının iptal edilip edilmediği, son imar uygulamasının iptali sonucunda dönülmesi gereken mülkiyet durumu incelenmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir....

                  Kanunu’nun Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılmayan taşınmazda 2010 yılında 3194 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli üzerine konulan zilyetlik şerhinin terkini istemine ilişkin olup; davacı, imar uygulaması sonucu oluşan zilyetlik şerhinin terkinini talep ettiğine ve mahkemece de taşınmazın imar uygulaması ile oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğine göre temyizen incelenmesi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı ve önceki tarihli kararları ile 14. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmiş olduğundan Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 04.07.2017 tarih ve 2017/1659, 2017/1577 Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesi gerekirken, “maddi hata” sonucu Dairemize gönderildiği ve esas defterine kaydedildiği anlaşılmakla, dosyanın Yargıtay 14....

                    Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; Üsküdar Tapu Müdürlüğünün 16.08.2018 tarihli cevabi yazılarında dava konusu taşınmaza hükmen imar uygulaması 16.10.1974 tarihinde tapuya tescil edildiği bildirilmiş ise de; dosya içindeki tapu kaydında 16.10.1974 tarihinin hükmen ifraz tarihi olduğu, tapuda imar uygulaması nedeniyle sayfasının kapatılması öncesi yapılan en son alım tarihinin 28.08.1989 tarihi olması, Belediye Encümenin yaptığı imar uygulamasının 1987 tarihinde ilan edildiğide gözetildiğinde, davaya konu taşınmaza ilişkin imar uygulamasının tapuya tescil tarihinin araştırılarak sonucuna göre bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak bozma gerekleri yerine getirilmesi gerekirken,imar uygulamasının tapuya tescil tarihinin 16.10.1974 tarihi olarak kabulu ile dava konusu taşınmazın bu tarihdeki değerinin tespiti, Doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu