Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ÇAĞRI KONURALP GÜRLER'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle, 1. Temyiz isteminin reddine, 2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:......

    Arazi niteliğindeki Düzce ili, ... ilçesi, Konuralp Mahallesi 4489 sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir. 3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı objektif değer artış değer oranı ve arta kalan kısma uygulanan değer azalış oranı uygun görülmüştür. 4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....

      Haluk Konuralp-Sh. 111). HMK 202 maddesi gereğince bu halde iddianın tanıkla isbatı gerekmektedir. Davacı vekilince bu konuda tanık gösterilmemiş, davalı tanığıda sözleşmede cezai şart koşulu bulunmadığını beyan etmiştir. Bu duruma göre, eklenen bölüm davalıdan sadır olmuş olsa bile, delil başlangıcı niteliğindeki bu belge, tanık beyanı ile ispat edilemediğinden davacının cezai şart istemi kanıtlanamamıştır. Cezai şart istemine yönelik itirazın iptali davasında yerel mahkemece verilen red kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire bozma ilamının kaldırılarak bu konudaki davacının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....

        Davacı tarafça, tapu maliki ölü Mehmet Ali oğlu T5'ın bir kısım mirasçısı davaya dahil edilmiş ise de, yargılama sırasında 30.05.2017 tarihinde vefat eden Emin oğlu T23 mirasçıları Seyfettin İşcan, Hatice İşcan, Hayrettin İşcan, Nurettin İşcan, Habibe Tural, Ayfer Şen; Emin oğlu Mehmet T2 mirasçıları Hava Oğur, Ayşe Karakuş, Fatma Aydın, Yeter Uzun, Döndü İşcan, Yadigar İşcan, Eyüp İşcan, Saniye İşcan ve Hayriye Bıyıklı ile Osman kızı Badegül İşcan davaya dahil edilmemiş ve yokluklarında yargılama yapılarak işin esası hakkında karar verilmiştir. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi mümkün değildir....

        TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Düzce ili, Konuralp Şehit Hüseyin Kıl Mah....

        Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/75 Esas- 2015/347 K arar sayılı dosyasında; " sanık T4 Basın Ekspres yolu üzerindeki Ev Kur isimli işyerinde Özel Güvenlik görevlisi olarak görev yaptığı , söz konusu işyerinde olay tarihinden kısa bir süre önce yağışlar sebebiyle sel taşkını olduğu ve insanlar tarafından yağmalama olaylarının yapıldığı , olay günü olan 18/09/2009 günü sabah saat 07,00 da Ev Kur isimli işyerinin ön kısmında bulunan alanda katılanın beyanına göre tahta kağıt ve eşyayı toplamak amacıyla geldiğini beyan eden katılan T1 ve annesi olan tanık Meral Karal ve kardeşiyle birlikte kullandıkları at arabasıyla gelerek orada bulunan malzemeleri almak istedikleri bunun üzerine aynı yerde güvenlik görevlisi olarak çalışan diğer tanıklar Aytaç İlkay ve Nurullah Kayaç'ın katılan ve tanıklara engel oldukları bunun üzerine tartışmaya başladıkları sanık T4 görev yaptığı yerde diğer güvenlik görevlileri olan Aytaç İlkay ve Nurululah Kayaş'ın müşteki ve katılan mağdure ile tartıştıklarını...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, şirkete yapıldığı belirtilen tebligatın usulsüz olduğunu, davanın varlığından gerekçeli kararın tebliği ile haberdar olunduğunu, davaya ilişkin tebligatın Emrah isimli bir kişi tarafından alındığını, istinaf dilekçesine ekli SGK bildirgelerine göre tebliğ tarihi itibariyle şirkette Emrah isimli bir çalışanın bulunmadığını, daha önceleri şirkette Emrah isminde bir çalışan mevcut olsa da tebliğ tarihi itibari ile çalışmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, davacıdan danışmanlık hizmeti alınmadığını, danışmanlık hizmetlerinin İlkay YEMEN isimli kişiden alındığını, İlkay YEMEN İsimli kişinin de şirket bünyesinde 2 ay sigortalı çalıştığını ve ücretlerini ve danışmanlık ücretlerini aldığını, aynca Aydın Üniversitesi Bilgisayar Bölüm Başkanı Doç.Dr....

        Davaya Müdahil olan İlkay Katırcıoğlu, 31/08/2020 tarihli dilekçesinde, anneleri T3 yaşlı ve özürlü olup davacının kötü niyetli olduğunu, annelerini göstermediğini, kötü niyetli olduğundan davaya müdahil olmak istediğini açıklamış, 08/09/2020 tarihli dilekçesi ile de asli müdahale talebinde bulunmuştur. Davaya müdahil olan T2 01/09/2020 tarihli dilekçesinde, özetle; davaya asli müdahil olarak kabulüne karar verilmesini istemiş, davacının kötü niyetli talebinin reddinin gerektiğini, davacının, annesi ile görüşmelerini istemediğini ve uzun süredir görüşmelerini engellediğini, bu engellemeler karşısında 20/08/2020 tarihinde Antalya 11....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacı yana herhangi bir kira borcunun bulunmadığını, kira bedellerini davacının oğlu olan İlkay Akçaalan'a ödediğini, kendisinin bu bedelleri aldığına dair ses kaydının mevcut olduğunu, bu sebeple; yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, itirazın kaldırılması ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesine konu edilen başvurunun toplam 13.600,00 TL olduğu, söz konusu miktarın 13.740,00 TL kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, söz konusu mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların yaklaşık 23 yıl önce evlenmiş olüp bu evliliklerinden iki müşterek çocukları bulunduğunu, Tarafların evlendikten sonra ilk yıllar ufak tefek anlaşmazlık ve tartışmalar dışında sorunsuz geçtiğini, Ancak yaklaşık 3 yıl önce müvekkilinin kendi en yakın arkadaşı İlkay Öztürk ile davalının bir ilişkisi olduğunu öğrendiğini, ve bu iddiayı davalıya sorduğunu, Ancak davalının bu soruya çok Sinirlendiğini ve hem müvekkile hem de müşterek çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, Davalının bu hadiseden sonra ,müvekkile ve müşterek çocuklara sürekli hakaret ettiğini, ergenlik çağındaki müşterek çocukların psikolojik açıdan zarar görmelerine neden olduğunu, Bahsi geçen olaydan bir süre sonra tarafların müşterek çocuğu Melis'in davalı ile İlkay'ı beraber gördüğünü ancak davalının görüldüklerini anlayarakkaçtığını, Müşterek çocuk Melis'in annesinin üzülmesini istemediği için...

        UYAP Entegrasyonu