Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mıntıka mahallesi, 1178 ada, 22 parsel sayılı taşınmazın mahkemenin ilk kararı sonrasında ifraz gördüğü ve 1178 ada 32 ve 33 parseller olduğu, dava konusu edilen 53,30 m²lik kısmın 1178 ada 32 parsel olarak kayıtlandığı görüldüğü halde yeni tapu kaydının dosyaya celp edilmemesi ve hükmün yeni parsel numarasına göre oluşturulması gerekirken kapatılan ve artık var olmayan 1178 ada 22 parsel üzerinden karar verilmesi, - A Blok 3- 4- 5 nolu bağımsız bölümler davalı T13 ait iken, 3 nolu bağımsız bölümün İlkay Pınar'a, 4 nolu bağımsız bölümün Tuğrul Pınar'a, 5 nolu bağımsız bölümün T8 03/09/2019 tarihinde satıldığı görülmekte olup, bu taşınmazlara ilişkin son tapu kaydı celp edilerek yeni maliklerden T8 davalılar arasında ise de, İlkay Pınar ve Tuğrul Pınar'ın davaya dahillerinin sağlanmamış olunması, -Davalılardan T8 açısından belirlenen kamulaştırma bedelinin paylaşımı ile ilgili olarak hüküm tesis edilmemiş olunması, -İlk derece mahkemesinin ilk kararı davalılar tarafından istinaf edilmediğinden...

ye karşı kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, sanık ... hakkında maktule karşı kasten öldürme suçundan elde edilen delillerin 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca mahkumiyetine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçe gösterilerek beraatine karar verildiği mahkemece kabul ve takdir kılınmış, bozma üzerine verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ... ve müdafilerinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki sübuta, eksik incelemeye, beyanların çelişkili olduğuna, keşfin usule uygun olmadığına, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılanlar Safiye ve İlkay vekilinin sanık ... hakkında verilen beraat kararının hatalı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; sanık ... hakkında mağdur ...'...

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: A-Davalı ..., ..., ... ve İlkay ...'in temyizleri yönünden; Mahkeme kararı adı geçen davalılarca süresinde temyiz edilmişse de, 13.04.2012 tarihli dilekçeyle temyizden feragat ettiklerini bildirdiklerinden temyiz istemlerinin REDDİNE, B-Davacı ve diğer davalıların temyizleri yönünden; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....

      Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalılardan İlkay Akkaya'nın isminin kararda ... olarak yazılmasının maddi hata niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ancak, yargılama aşamasında iadesi yapılan teminat mektubu ile ilgili olarak davanın konusu kalmadığından dava açılmasına sebebiyet veren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, kanuna aykırı olan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar...

        ün de vekili olması ve hükmü vekili olduğu katılanlar İlkay, ... ve ... adına da temyiz ettiğini belirtmesi karşısında müşteki ... hakkında katılma kararı verilmemesi esasa etkili görülmemiştir. 2)6136 sayılı Yasaya aykırı davranma suçundan doğrudan zarar görmeyen katılanların sanık hakkında bu suç nedeniyle açılan kamu davasına katılmaları mümkün olmadığından, katılanlar vekilinin bu suçtan verilen hükme yönelik temyiz talebinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, karar verilerek yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... ...ı'nın maktul ...'...

          Davacılar vekili, ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini davacı eş ... için 67.628,22 TL, çocuk ... için 8.148,67 TL, çocuk İlkay için 9.449,01 TL olarak yükselttiklerini bildirmiştir. Davalı vekili, davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinin yapıldığını, sorumluluklarının kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

            İlkay Deri Hay.Tar...Ltd.Şti yetkilisi olan sanığın gerçek bir alışverişe dayanmayan müstahsil makbuzlarını menfaat karşılığında ÇKS sistemine kayıtlı çiftçilere sattığı, bu belgeler içerik itibariyle sahte olduklarından ve vergisel işlemlerde kullanıldığından sanık hakkında Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan; çiftçiler tarafından bu müstahsil makbuzları kullanılarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca verilen desteklemelerden faydalandıklarından sanık hakkında kamu kurum ve kuruluşları zararına nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmıştır. 2....

              Baş'ın velayetlerinin davacı anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, davacı için aylık 400 TL karar kesinleşinceye kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 700 TL'sına çıkartılarak yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 300 TL karar kesinleşinceye kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra 2014 doğumlu Çağatay için 500 TL, 2019 doğumlu İlkay için 400 TL'nin iştirak nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 25.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafın tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

              Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalılardan Halil İlhan İlkay tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 03/04/2012 gün ve 2012/3489 - 5026 sayılı kararı ile bozulmuş olup; davacı tarafın karar düzeltme talebi de 25/09/2012 tarihinde reddedilerek kesinleşmiştir. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ''Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Orman Yönetiminin davası kabul edilerek taşınmaz orman tahdidi içine alınmış ise de, mahkemenin bu kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

                Mahkemece yapılan keşif sonucu Özen Bereketli ve İsmail İlkay Ak tarafından düzenlenen 24.05.2012 tarihli raporda kadastral pafta ile sayısal pafta arasında tersimat hatası bulunduğu ve 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin doğru olduğu belirtilmiştir. Ancak dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde harita mühendisi bilirkişi Yunus Pars tarafından düzenlenen 26.02.2013 tarihli raporda ise taşınmazların sınırlarında hata bulunduğu ancak bu hatanın 41. madde kapsamında düzeltilemeyeceği belirtilmek suretiyle iki rapor arasında çelişkiye neden olunmuş ve oluşan çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz....

                  UYAP Entegrasyonu