Ziraat Bankası tarafından borçlular Hüseyin Takış, Ahmet Takış ve T1 hakkında 3.947.376,20 TL nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı ve takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Birleşen Samsun 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/135 esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacılar Hüseyin Takış, Ahmet Takış ve T2 tarafından davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. hakkında açılmış, Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/103104 esas sayılı takibin iptali davası olduğu ve dosyanın 11/01/2022 tarihli karar ile mahkememiz iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece karar gerekçesinde mahkemenin yetkisine itiraz reddedilmemiş gibi, mahkemenin yetkisi yeniden değerlendirilerek itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için o mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda gerekçe kendi içerisinde çeliştiği gibi, davanın esastan reddine dair verilen hüküm ile de çelişmektedir. Yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece, öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kaldı ki mahkemeye başvurup alacağını ilama bağlayan bir kişinin, ilamlı takip yapmak yerine ilamsız takibi tercih etmek suretiyle borçlunun yapabileceği itiraz üzerine yeniden itirazın kaldırılması ya da iptali amacıyla mahkemeye başvurması ve bu şekilde Devletin yargı organlarının gereksiz şekilde meşgul edilmesi anlamına da geleceğinden kabulü mümkün değildir. O halde, ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağından, mahkemece bu hususun re'sen nazara alınarak borçlu hakkındaki takibin iptali gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir." şeklindeki kararında da belirtildiği üzere davalı tarafça yapılan takibin iptaline karar verilmiştir....
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmış, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce önce davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay 19....
Huzurdaki dosyada davacı takibin mükererlik nedeni ile iptalini talep etmediklerini,takibin iptali sebebinin İİK nun 45. Maddesi kapsamında öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiğinden takibin iptalini istediklerini beyan etmektedir. Bu durumda davanın konusu mükererlik nedeni ile takibin iptali değil kanunun emredici bir hükmüne aykırılıktan dolayı takibin iptali talebi olup konuları itibari ile davalar derdest değildir. ilk derece mahkemesi işin esasını incelemeden bir karar verdiğinden davanın derdestliğe tabi olmaması nedeni ile esas hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 4....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı borçlu hakkında çeke dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Y12.HD, E. 2002/6396, K. 2002/6900, Bonoda vade tarihinin keşide gününden önceki bir tarihi göstermesi halinde kambiyo Senedi Vasfının Bulunmayacağını ve Takibin İptalinin gerekeceğinin belirtilmesi üzerine eldeki bononun da keşide tarihinin ödeme gününden sonraki bir tarih olduğu göz önüne alınarak kambiyo senedi vasfı bulunmayan senet nedeni ile başlatılan takibin iptali gerekeceği kanaatiyle itirazın iptali davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle, "davanın reddine" karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı, eksik inceleme ile karar verilmesi, davanın kabul edilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. .Alacaklı tarafından borçlu aleyhine 20.000,00 TL tutar üzerinden ilamsız icra takibine geçilmiş, borçlu tarafından senedin karşılığının elden ödendiğinden bahisle borca itiraz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular, takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığını, takibin mükerrer olduğunu, icra emrinde senetlerdeki borçtan fazlasının talep edildiğini ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Mahkemece, borçlular aleyhine ......
O halde Mahkemece, takibin ilamsız icra takibi olduğu ve bu takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı gözetilerek genel hükümlere göre davanın esasına girilmek suretiyle yargılama yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davacının, davalı ... Belediyesinde Belediye Başkanı olarak görev yaptığını, davacının, 2010 yılı Aralık ayı ile 2014 yılı Mart ayları arasında toplamda 24.969,93 TL 'lik maaşı ödenmediğinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalı belediyenin itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....