Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ilamı ile aynı marka model ayıpsız yeni aracın davalı tarafından davacıya verilmesine, aynen ifanın mümkün olmaması halinde 70.321,00 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, alacaklı tarafından söz konusu aynı ilama dayanılarak Menkul Teslimine Dair Örnek 2 İlamlı Takip ve Örnek 4–5 İlamlı Takip olmak üzere mükerrer iki ayrı takip başlatıldığını ileri sürerek ... 1. İcra Müdürlüğünün 2016/1789 Esas sayılı dosyasından başlatılan Menkul Teslimine Dair Örnek 2 İlamlı Takipte icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, ilamda davacının teslimi şart koşulmadığı, davacının bunun için ayrı bir takip yapabileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi getirilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/2959 esas sayılı ilamlı takibinde kısıtlı müvekkilleri doğrudan doğruya taraf göstermiş olduğunu belirtmiş ise de açılmış olan ilamlı takiplerin UYAP sistemi üzerinden açılmış olduğundan takip talebine müdahale edilmesinin söz konusu olmadığını, UYAP sistemi ile açılırken vasiler ve vekillerinin takibe eklendiğini, ilgili dosya icra müdürlüğünden istendiğinde doğrudan doğruya borçluya değil de vasilere ve vekili olan borçluların da vekiline tebliğe çıkartıldığını, Davacı/borçlu tarafın tamamen kötü niyetli olarak süreci uzatmak adına haksız ve hukuka aykırı davayı açmış olduğunu, icra takibinin iptalini gerektirmediğini belirterek Bakırköy 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/391 Esas, 2021/512 Karar sayılı 01/11/2021 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacılar hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde takibin iptali istemine ilişkindir. Bakırköy 8....
İcra Müdürlüğünün 2019/4818 E sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, dosyadan taraflarına 31.01.2019 tarihli icra emri gönderildiğini, ancak takipte faiz hesaplamasının ilama aykırı olarak yanlış yapıldığını, icra memurunun "Hatalı Faiz Hesaplama" işleminin İİK 16/2 gereği süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek, şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Takip dosyası getirtilip incelenmiştir. Takip, İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2019/4818 Esas sayılı dosyasından ilamlı takip olarak 31/01/2019 tarihinde başlatılmıştır. Takibe konu ilam İstanbul 4. Tüketici mahkemesinin 2018/570 Esas, 2018/717 Karar sayılı ilamı olup davacı tarafından takip konusu ilamda hesaplanan faize itiraz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibe ve faize itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takipte 6352 sayılı Yasanın 58. maddesi ile değişik 2577 sayılı Yasanın 28'inci maddesi uyarınca İdareye başvurulmadan takip yapılamayacağına itiraz etmiş olması yanında ayrıca icra emrinde yüksek faiz istendiğinden bahisle faize de itiraz etmiştir. Mahkemece borçlu vekilinin faiz şikayeti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....
nin 2021/4045 esas sayılı dosyasında görüldüğünü, bu uygulamanın kanuna ve usule aykırı olduğunu, faiz şikayeti incelenirken aynı mahiyette inceleme ile karşı dava konusu aşkın zararın belirlenmesinin mahkemeye yük getirmeyeceğini, faiz tartışmalarının anlamsız olduğunu, bu sebeple TBK'nın 122/2. maddesi gereği işlem yapılması gerektiğini belirterek tefrik olunan istinaftaki davanın bu dava ile birleştirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı/borçlunun başvurusu, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti olup, davalı alacaklı cevap dilekçesi ile karşı dava açtığını belirtip, karşı dava olarak alacaklarının değer kaybının TBK'nın 122/2. maddesi uyarınca belirlenerek takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusunda, davacının şikayeti bakımından verilen karara yönelik bir istinaf sebep ve gerekçesi göstermemiştir. Davalının istinafı, karşı davanın tefrik edilmesinin hatalı olduğu nedenine dayalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 20.01.2014 tarih, 2013/12921 Esas, 2014/628 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu hakkında başlatılan ilamlı takipte, dosya yenilenerek 03.12.2012 tarihinde borç tutarının 84.822,41 TL olduğu bildirilmiştir. Borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda ilamın bozulması sonrası yeni bir karar verildiği, borç muhtırasının bu ilama göre düzenlenmesi gerekirken bozma öncesi ilama göre düzenlenen muhtıra ile istenilmesinin usulsüz olduğunu belirtip muhtıradaki miktara itiraz etmiştir. Mahkemece, bu yönde inceleme yapılarak muhtıra ile istenen miktardan daha fazla borç belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda,vekil edeni aleyhine başlatılan ilamlı takipte ilama aykırı olarak fazla alacak ve işlemiş faiz talep edildiği ve hükmedilen ilam avukatlık ücretine icra takibi kapsamında avukatlık ücreti istenilemeyeceği iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin infazen işlemden kaldırıldığı bu şekilde şikayetlerin konusuz kaldığı gerekçesiyle şikayetlerin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/2559 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine mükerrer olarak ilamlı icra takibi başlatıldığını, süresinde itiraz etmedikleri için davanın reddine karar verildiğini, dava konusu takibin ilama dayalı olduğunu daha öncesinde ilama konu alacaklara ilişkin icra takibi başlatıldığını ve kanuna aykırılık söz konusu olduğunu, kanuna aykırı başlatılan takiplere karşı itirazın süreye bağlı olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, İmranlı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10.07.2018 tarih, 2018/12 E.-2018/79 K. sayılı ilamına dayalı olarak İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2559 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını; mahkemenin bozma öncesi ilamına dayanılarak Ankara 4....
Diğer bir deyişle, bilirkişi takipte talep edilebilecek işlemiş faiz miktarını 95,00- TL fazla hesaplamıştır. Bu durumda alacaklının takipte 16.534,57- TL talep edebilecek iken 14.975,05- TL faiz talebinde bulunduğu, buna göre takipte fazla faiz talep etmediği anlaşılmıştır. O halde, davacının alacaklı tarafça takipte ilama aykırı olarak fazla faiz isteminde bulunduğu iddiası bankalardan gelen yazı cevaplarına göre de sübut bulmadığından Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı sonucu itibarıyla isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, borçlu vekilinin takip öncesi faize de itiraz ettiği dikkate alınarak yukarıda bildirilen ilkeler ışığında, her iki tarafın da bildirdiği tüm bankalardan faiz oranları getirtilerek, 27.11.2014 tarihli muhtıranın denetlenmesi ve yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; borçlunun, takipte fazla işlemiş faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. ( HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle alacaklı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddine ,sair temyiz itirazlarının ise bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....