İcra Dairesi'nin 2019/11832 E sayılı dosyasından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip sonrasında konkordato davası kapsamında geçici mühlet kararı verildiğini, bu karara binaen satışın durdurulmasının talep edildiğini ancak icra müdürlüğünce alacaklının satış talep etmediği sadece kıymet takdiri yapılmasını istediği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, geçici mühlet kararı içeriğine göre icra müdürlüğünce verilen kararın hatalı olduğunu beyan etmiş, takibin durdurulmasına, icranın geri bırakılmasına ve satışın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın kesinleşmesine kadar icranın geri bırakılması kararının etkisini devam ettirip ettirmediğine ilişkindir. İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nun 363....
İcra emrini alan borçlu yedi gün içinde teslim etmez veya noksan teslim ederse ve Yargıtaydan,icra mahkemesinden veya yargılamanın iadesi yoluna başvurmuş ise yargılamanın iadesi davasına bakan mahkemeden verilmiş bir icranın geri bırakılması kararı göstermezse alacaklının talebi ile ilamda yazılı olan taşınır mal veya misli icra dairesi tarafından borçludan zorla alınarak alacaklıya teslim edilir. Kesinleşmeden icraya konulabilen ilamlardan olan taşınır teslimine ilişkin bir ilamın temyiz edilmiş olması kendiliğinden ilamın icrasını durdurmaz. Hükmü temyiz eden borçlunun kesinleşmeden icraya konulmuş işbu ilamın icrasını durdurmak için ilam konusu taşınır malı depo ederek icra dairesinden süre ve Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı almış olması gerekir. Diğer taraftan ilamda yazılı olan taşınır mal veya misli borçlunun elinde bulunmazsa borçlu artık aynen ifaya zorlanamaz. Bu halde taşınır mal teslim borcu, kanundan ötürü para borcuna dönüşür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında Trabzon İcra Müdürlüğünün 2016/18778 Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından Trabzon 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/335 eses sayılı davasında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleşmiş olduğunu, davada henüz 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmamış olduğunu, İİK'nın 33/a maddesi uyarınca "alacaklı , icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açılabilir . Aksi takdirde icrası istenen ilamın zaman aşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" hükmü gereğince, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2016/18778 Esas sayılı takibindeki alacağın zaman aşımına uğramadığı hususunun tespiti ile takibin devamına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....
Sayılı icra dosyasında müvekkili aleyhine ilamlı takip başlatıldığını, bu takipte istenilen faiz miktarının fazla olduğunu, ayrıca hükmedilen ilam vekalet ücreti ve yargılama giderinin ayrı takip dosyası ile ... 30. İcra Müdürlüğü'nün 2013/28538E. Sayılı dosyasında takibe konulduğunu, icra emrinin iptalini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise ... 30.İcra Müdürlüğü'nün 2013/28539E. Sayılı dosyasındaki borcun kendisine ait ... 10.İcra Müdürlüğü'nün 2008/8415E. Sayılı dosyasındaki alacak ile takas mahsup edilerek ... 30.İcra Müdürlüğü'nün 2013/28539E. Sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verilmesini, 10.12.2013 havale tarihli talep dilekçesi ile de, ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2009/722E. Sayılı icra takip dosyasında alacaklı Azimet Şahlanoğlu tarafından ... 24.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/74E-2008/386K. Sayılı kararı ile takip başlatıldığını,bu ilamın bozulması üzerine bozma sonrası verilen 2013/489E. Sayılı ilamın ise ... 3....
İcra Dairesinden icranın eski hale iadesinin talep edildiğini, icra müdürlüğünün kararı ile icranın eski hale iadesi yani aldığı paraları icra dosyasına yatırması için muhtıra gönderildiğini, yerel mahkemenin İİK. 40/1 ve İİK 40/2. maddelerinin iki ayrı durumu düzenlediğini, devam eden icra takibine karşı İİK 40/1, tamamen sonuçlanan/infaz edilen icra takiplerinde ise İİK 40/2. maddesinin uygulama olanağının olacağını bilmediğini, infaz edilmiş, dosya kapağında dahi "infaz" yazan bir takibin durdurulmasının mümkün olmadığını, mümkün olsa bile bu durdurmanın ne anlam ifade edebileceğinin karardan anlaşılamadığını, İİK 40/2 maddesinin açık olduğunu, belirtilen 3 ayrı halden birinin gerçekleşmesi halinde icranın eski hale iadesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/1315 E. sayılı ilamlı takip dosyasında ise davacı tarafından davalı aleyhine ilamlı takip başlatıldığı, bu takibin dayanağı olan ilam için önce Yargıtay 13. HD tarafından 13.08.2014 tarihinde icranın geri bırakılmasına karar verildiği, daha sonra ise 06.10.2015 tarih, 2014/27867 E-2015/28515 K. sayılı kararla ilamın esastan bozulduğu görülmektedir. Dayanak ilamın bozulması nedeniyle bu aşamada takas talebine konu bir alacak bulunmadığı gibi, karar tarihinde de icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan alacağın istenebilir nitelikte bulunmadığı dikkate alınarak takas mahsup talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Maddesi gereğince ilamların 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, ilamın verildiği tarihin 23/12/2009 tarihi olduğunu, takipte zamanaşımının oluştuğunu, bundan başka maaş haczi yazısında borç miktarının 33.863,00 TL olarak gösterildiğini, ilamlı takip ortadan kaldırıldıktan ve zamanaşımı süresi geçtikten sonra takipsiz bırakılan süre için faiz yürütülmesinin de yasal dayanağı olmadığını, İİK 33. Maddesi gereğince zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması ve takipsiz bırakılan süre için faiz yürütülmesine yönelik kararın iptali için dava açılması zorunluluğu doğduğunu beyanla, davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/6291 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu yönünden İİK'nun 71/son ve 33/a gereği icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, davacının yıllarca borcunu ödemeyerek müvekkilini mağdur ettiği, borçlunun evinde haciz yapıldığı ancak borcu karşılayacak malın bulunamadığı, 2014 yılından beri davacının üzerine kayıtlı mal varlığının bulunmadığı, alacağın tahsili için icra dosyasında tüm işlemlerin yapıldığı, icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Davalı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İİK'nın 149. maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte gönderilen ödeme emrine karşı İİK'nın 149/a hükümleri uyarınca borçlu tarafından yasal süresi içerisinde icranın geri bırakılması kararı getirilmediğini, bu durumda satış işlemlerine devam olunmasının hukuka aykırı olmadığını, mahkemenin gerekçesini oluşturan İİK 363/4 hükmünün, davacının İİK'nın 150. maddesi uyarınca borca itiraz mahiyetindeki İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/882 E sayılı dosyası hakkında uygulanmasının mümkün olmadığını, İzmir 10....