WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33. maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı ve ilama aykırılık şikayeti dışındaki şikayetler yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir. Somut olayda, davacının limit aşımı ya da ilama aykırılık şikayeti bulunmadığı, diğer şikayetlerin icra emrinin tebliği tarihine göre 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi isabetli değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılamayacağından, ilamda yer alan alacak kalemlerinin ilamsız takibe konulması elbette ki mümkün değildir. Fakat ilam dışında kalan alacak kalemleri için genel haciz yolu ile takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Alacaklı, ilamsız takipte ilamlı takibe konu yapmadığı yani ilama bağlanmamış olan alacağını takip konusu yapabilir. Somut olayda iptali istenen ilamsız icra takibine konu alacak eda hükmü içeren bir ilama bağlanmadığı için bu alacağın ilamsız takip ile istemesine yasal bir engel yoktur. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Meskeniyet şikayeti yönünden tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,50 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 16.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Meskeniyet şikayeti yönünden, temyiz edenin sıfatına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz edenden alınmasına 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.02.2017 tarih ve 2016/790 E.- 2017/167 K. sayılı kararı ile, borçlunun, alacak bedelinin tamamının talep edilmesinin ilama aykırı olduğu, 1/3 oranında sorumlu olması gerektiği yönündeki şikayeti ile ilgili olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadan istemin reddine karar verildiği, borçlunun ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, başvurusunda sair istinaf nedenleri ile birlikte ilk derece mahkemesi tarafından 1/3 oranında sorumlu olması gerektiği şikayeti hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini de belirterek ilamın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

          Mahkemece, ilamın zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz incelenip reddedilmiş ise de, faiz itirazı ile takip dayanağı ilamın onaylı örneğinin tebliğ edilmediği şikayeti konusunda olumlu olumsuz karar verilmediği görülmekle bu eksikliğin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurusu ihtar çekilmeden icra emri gönderilemeyeceğine ve ipoteğin vadesinin gelmediğine yönelik olup, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olmayan istemin İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen 7 günlük süreden sonra 27.04.2011 tarihinde yapıldığı düşünülerek ve istemin süreden reddi yerine işin esasının incelenerek yazılı gerekçeyle şikayetin reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının şikayetin reddine dair kısmı yönünden onanması gerekmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibi düzenleyen İİK'nun 148. ve devamı maddelerinde inkar tazminatı düzenlenmediği halde şikayetin reddi nedeniyle borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın icra inkar tazminatına yönelik kısmı yönünden düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

              Her ne kadar davalılar istinaf dilekçesinde, davacının 2 ayrı şikayet konusu bulunduğunu, ikinci şikayet konusu olan ilama aykırılık şikayeti ile ilgili ret kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde, davacının tek şikayet konusu mevcut olup, buna istinaden talep sonucu da icra emrinin iptalinden ibaret olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ayrıca, ret hükmü verilmesini gerektirir bir durum mevcut değildir. Yine davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacının talep sonucuna karşı çıkılmış olup, davanın reddi talep edildiğinden, davacının şikayetinin de kabul edilmiş olması karşısında davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

              İlama aykırılık şikayeti yönünden; Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2019/672 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, örnek 4- 5 uyarınca Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/156 Esas 2019/382 Karar sayılı kararına istinaden şikayet olunan alacaklı tarafından şikayetçi borçlu Axa Sigorta A.Ş.'ye karşı başlatılan takip olduğu, ilamın hüküm kısmında sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tazminata mahkum edildiği, gerekçede de sorumluluk miktarının belirtildiği, icra emrinde ise şikayetçi borçlunun sorumlu olduğu miktarın gösterilmediği, bu nedenle icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Mükerrer takip şikayeti yönünden; Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2019/670 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, örnek 4- 5 uyarınca Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/156 Esas 2019/382 Karar sayılı kararına istinaden şikayet olunan alacaklı tarafından dava dışı borçlu Şadi Aşgın ve Nebi Değirmenci'ye karşı başlatılan takip olduğu görülmüştür....

              Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması", daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, şikayetçi takip borçlusu ...'in, vekili Av. ... tarafından temsil edildiği, usulüne uygun düzenlenen vekaletnamesinin şikayet dosyasında mevcut olduğu ve şikayet dilekçesinde vekilinin adı-soyadı ile adres bilgisine yer verdiği, görülmektedir....

                UYAP Entegrasyonu