Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti.nin elindeki 100.000 TL miktarlı senedin iptali ve menfi tespit ile ilgili olduğunu, bu davacı yönünden ilgili hüküm kesinleşmediğinden icraya konulmadığını, takip talebi ve icra emrinin ilama uygun olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilama aykırılık şikayeti ile birlikte takip dayanağı ilamın icra emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16., 24. ve 32. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat 3....

    . - 2019/6709 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin temyize konu kararında, borçlunun yaptığı itfa itirazı ve ilama aykırılık şikayeti ile ilgili olarak tefhim edilen 12.05.2016 tarihli kısa kararda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takibin 16.706,48 TL asıl alacak, 5.450,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.157,35 TL üzerinden takibin devamına, davacı borçlu tarafından yatırılan 20.500,00 TL'nin icra müdürlüğünce dosya borcunun hesaplanması sırasında dikkate alınmasına karar verildiği, gerekçeli kararda ise, kısa kararda belirtilmediği halde alacaklı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, alacaklının gerekçeli kararın tebliği üzerine süresinde yapmış olduğu temyiz...

      Davalı alacaklı vekilinin takip talebinde, dayanak ilamın tarihi ve numarası belirtilerek ziynet eşyalarının iadesinin talep edildiği ancak iadenin mümkün olmaması durumunda bedelin iadesine ilişkin açık bir talebinin bulunmadığı, davalı alacaklının başvurusunun ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesinde şikayet konusu yapılabilir. "İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur, icra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmın) yorum yoluyla değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir....

      Mahkemenin borçlunun ilama aykırı olarak boşta geçen süre alacağının da takipte talep edilemeyeceği ile ilgili şikayeti hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK' nun 366 ve 6100 HMK 'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK' nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Borçlunun şikayeti takip dayanağı ilamda brüt alacağa hükmedildiği, bu alacağın net miktarlar üzerinden istenebileceği halde, bu lazimeye uyulmadan takip başlatıldığı yönündeki ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. Öte yandan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince, işveren nakten veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesine göre borçlu işveren, vergi sorumlusu, alacaklı, işçi de vergi mükellefidir....

          Takipte istenen faizin oranının fahiş olduğuna ilişkin borçlu şikayeti ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir. Bu durumda mahkemece takip dayanağı ipotek belgesinde varsa faiz oranı ve niteliğiyle ilgili düzenlemeler dikkate alınarak borçlunun faize yönelik itirazının esasının incelenmesi gerekir iken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı istinaf başvurusunda özetle, azami faiz oranının üzerinde bir oran belirleyerek hesaplama yapan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, tüm alacak kalemlerine uygulanan faizin hatalı ve fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı Kararı). Mahkemece takip dayanağı ilamda yer alan alacak kalemlerinin ve işlemiş faizin tespiti için hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi raporu uyarınca hüküm tesis edilmiştir. Dosyaya sunulan 29.11.2021 tarihli bilirkişi raporunun, takip dayanağı ilamda belirtilen faiz oranları ve işçi alacağının türüne göre dava tarihinden veya ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle hesaplama yapılarak düzenlendiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır....

            Anılan başvurunun ilama aykırılık şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekeceğinden süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir.Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda İcra Mahkemesi'nce asıl alacak ve onun işlemiş faizi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda; şikayet, ilamlı takipte ilama aykırılık olup mahkemece borçlunun itirazları doğrultusunda hesap yapılarak ve taleple bağlı kalınarak icra emrinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken icra emrinin tümünün iptali ile yeniden icra emrinin düzenlenmesi yönündeki karar isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu