İİK'nun 18/son maddesinde, ''icra mahkemesi aksine hüküm bulunmayan hallerde şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir ...'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlu vekilinin talebi, ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olduğundan, İİK'nun 18. madde hükmü doğrultusunda taraflar gelmeseler dahi esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, dosyanın 29.12.2015 tarihinde işlemden kaldırılıp üç aylık yasal süresi içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nun 150/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,borçlu vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin ilama aykırı şekilde fazla yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, aylık ev giderleri, aylık eleman giderleri ve tatil giderleri talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetin de süreden reddi isabetsizdir....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Somut olayda; borçlunun, takibe konu icra emrinde belirtilen alacak kalemleri için, fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi yerine ...Azami Mevduat faizi uygulandığı iddiasıyla açıkça faizi şikayet konusu ettiği anlaşılmakla, anılan şikayet için süresiz olarak icra mahkemesine başvurabileceği görülmektedir. O halde, mahkemece; borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1610 KARAR NO : 2022/366 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2020/742 ESAS, 2021/328 KARAR DAVA KONUSU : İLAMA AYKIRILIK ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/742 Esas, 2021/328 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, alacaklı davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2020/8966 Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı icra takibine başlandığını, müvekkilinin alacaklı davalıya borcunun bulunmadığını, başlatılan icra takibine dayanak olarak İzmir 10....
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na AYKIRILIK HÜKÜM : Beraat Sanığa yüklenen “Vergi Usul Kanunu'na aykırılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 15.01.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "İlamlı takipte fazlaya ilişkin hak saklı tutulmasa bile, zamanaşımı süresi doluncaya kadar alacaklı, takibinde eksik istediği faiz alacağını aynı icra dosyası üzerinden isteyebileceği gibi, bağımsız ilama bağlı faiz alacağı için ikinci bir takip de yapabilir. Alacaklı, ilk takip dosyasında ilama dayanan alacak için işlemiş faiz miktarını açıkça sınırlandırmışsa bakiye faiz alacağı için aynı takip dosyasından takibini sürdüremez; ancak bu alacak için ayrı bir takip yapması mümkündür. (Aynı yönde Y. 12. HD, 08.10.2009, E. 2009/9843, K. 2009/18424. ve Y. 12. HD, 16.07.2007, E. 2007/12433, K. 2007/14692.) Somut olayda İstanbul 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/11610 esas sayılı ilamlı icra takibinde talep edilen faiz miktarı ve faiz oranı (yasal faiz oranı) belirtilmek suretiyle takip alacaklısı şikayetçinin faiz alacağını sınırlandırdığı görülmektedir. Bu sebeple aynı takip dosyasında Yargıtay 8....
esas sayılı ilamlı takibe koyduklarını, ilamlı icra emrine dayanak olan mahkeme kararının onanması üzerine icra tehdidi altında kaldıklarından dolayı icra dairesi tarafından yapılan kapak hesabı uyarınca 16/03/2016 tarihinde icra dosyasına 221,716,67 TL ödediklerini ancak icra dairesi tarafından yapılmış olan faiz hesaplamasında devlet bankaları tarafından döviz mevduatına fiilen ödenen faiz oranları yerine hatalı faiz oranları kullanıldığını, netice olarak ilama aykırı icra emri ve kapak hesabı çerçevesinde haciz tehdidi altında davacılara (bu dosyada davalılara) 22.898,80 TL fazla ödeme yaptıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik fazla ödenen 22.898,80- TL nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdadını vekalet ücreti ve yargılama giderlerini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bununla birlikte davalı tarafın cevap dilekçesinde bildirdiği iflas talepli dosyaların getirtilmesi ve incelenmesi suretiyle eldeki davaya müdahil olarak katılan...'in talepleri ve temlik alınan/ temlik edilen kısım itibariyle derdestlik bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken davanın eksik inceleme ile kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Dosyada davaya müdahil olarak katılan ve müdahillik talebi 03/03/2021 tarihli oturumda kabul edilen...'in karar başlığında gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı" olduğu kabul edilmiştir. Bozma kararı sonrasında Kooperatifi temsil yetkili olarak ... ... 'ın herhangi bir yöneticiyle müşterek temsile yetkili olduğu anlaşıldığından ve halen ... ... ve ...'...
(HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....