Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır. Davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı ...'nın 120/2. maddesine düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının %100 fazlasını aşamayacaktır. Bu durumda, mahkemece karar tarihinde yürürlükte olan anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş ve işleyecek gecikme faiz oranı ve miktarı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

    olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "tebligat gideri 14 TL. ve Adli Tıp Kurumundan alınan rapor için harcanan 120 TL. olmak üzere toplam 134 TL. yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına’’ ilişkin kısmın çıkartılması ve yerine “Tebligat ücreti 14 TL ve bilirkişi ücreti 120 TL. olmak üzere toplam 134 TL. yargılama giderinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, takibin 20/12/2005 tarihinde, üstbirlik üyelik aidiatı alacağına dayalı olarak başlatıldığı, takip talebi ve örnek 7 ödeme emrinde ise, 850,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek aylık %10 (yıllık %120) oranında faizi ile tahsilinin istendiği, borçlu tarafından takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranına yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve takibin mevcut hali ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....

        O halde davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan ve talep edilen faiz, TBK'nın 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından, TBK'nın 120/2. maddesi gereğince tacirler için avans faizi, tacir olmayanlar için yasal faizin yüzde yüz fazlası olarak uygulanarak faizin hesaplanması ve hükmedilmesi gerekir. TBK 88 ve 120.maddelerindeki faiz sınırının sınırlı sayıdaki ticari olmayan işler için kabul edilmesinin doğru olmadığını düşündüğümden hükmün onanması gerekir. 24/11/2016...

          Davacı, vergi kaydına dayanarak 1 dönüm miktarındaki taşınmazının, bir bölümünün 120 ada 8 nolu parselde davalı ... adına tespit edildiğini, kalan bölümün ise 120 ada 1 nolu orman parseli sınırları içinde kaldığını iddia ederek, tespitine iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının 120 ada 1 nolu parsel içinde talep ettiği bölümün orman sayılan yerlerden olduğu, 120 ada 18 nolu parselde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve çekişmeli 120 ada 18 nolu ve 120 ada 1 nolu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil davacı Hazine tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....

            nın 114. maddesi dava şartlarını düzenlemiş, 114/g maddesinde gider avansının yatırılmış olmasını dava şartı olarak tanımlamış, 115/2 maddesinde dava şartının yokluğu halinde izlenecek yol gösterilmiş, 120. maddesi ile gider avansına ilişkin düzenlemeler getirilmiş, 324. maddesi ile de delil ikamesi için avans düzenlemesine ve burada belirtilen avansın yatırılmaması halinde delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı öngörülmüştür. HMK'nun 120....

              K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacı adına davalı işveren tarafından bildirilen 1986/1 120 gün, 1986/2 120 gün, 1986/3 11 günlük çalışmasını iptal eden Kurum işleminin iptali ile bu sürelerde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 01.09.1985-31.12.1986 tarihleri arasında toplam 470 gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir. 6100 sayılı H.M.K.'nın 26/1 maddesi gereğince hakim talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkemece davacının talebi doğrultusunda, 1.1.1986-11.12.1986 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesi gerekirken H.M.K.'nın 26. maddesine aykırı olarak talep aşılmak sureti ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı dava dilekçesi ile, aralarındaki avukatlık ücret sözlşemesinden doğan alacağına ilişkin olarak yürütülen icra takibine borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı cevabı ve aşamalardaki beyanında, sözleşmenin imza edildiği dönemden önceki dönem için ücret istenemeyeceğini, davacının menfaat çatışması nedeniyle vekilliğe devam edemediğini, danışmanlık hizmeti verdiğinin doğru olmadığını savunup davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

                  Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 120 ada 1 parsel (eski 806 parsel), 120 ada 4 parsel (eski 804 parsel), 120 ada 5 parsel (eski 802 parsel), 120 ada 23 parsel (eski 792 parsel) sayılı taşınmazların zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan ağaçlara maktuen değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    Ancak; 1-Sanık tarafından haricen satın alınan ve suçta kullanıldığı için müsadere edilen aracın değeri ile suça konu mazotun değeri karşılaştırıldığında, aracın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran ağır sonuçlar doğuracağı ve hakkaniyete aykırı olacağının anlaşılması karşısında; TCK'nın 54/3. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde aracın müsaderesine karar verilmesi, 2-Sanığın tekerrüre esas alınan......

                      UYAP Entegrasyonu