Davacı, vergi kaydına dayanarak 1 dönüm miktarındaki taşınmazının, bir bölümünün 120 ada 8 nolu parselde davalı ... adına tespit edildiğini, kalan bölümün ise 120 ada 1 nolu orman parseli sınırları içinde kaldığını iddia ederek, tespitine iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının 120 ada 1 nolu parsel içinde talep ettiği bölümün orman sayılan yerlerden olduğu, 120 ada 18 nolu parselde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve çekişmeli 120 ada 18 nolu ve 120 ada 1 nolu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil davacı Hazine tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı borçlu tarafından davalı şirkete satıldığını, davalıların işbirliği içinde beraber hareket ettiklerini, zarar verme kastı ile işlem yapıldığını, takibe konu senedin 2017, muvazaalı devrin 2018 tarihli olduğunu, 19/11/2019 tarihli ara kararda yatırılması gereken bakiye avansın ne kadar olduğunun ortaya konulmadığını, ara kararın usule aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın borçlunun tek taşınmazı olduğunu, gider avansı ve delil avansının farklı yerlerde düzenlendiğini, keşif avansının delil avansı olduğunu, mahkemece gider avansı olarak değerlendirilerek karar verildiğini, dosyada keşif yapmak için yeteri kadar delil avansı bulunduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19 maddesine dayalı muvazaalı tasarruf işleminin iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir....
Ancak; 1-Sanık tarafından haricen satın alınan ve suçta kullanıldığı için müsadere edilen aracın değeri ile suça konu mazotun değeri karşılaştırıldığında, aracın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran ağır sonuçlar doğuracağı ve hakkaniyete aykırı olacağının anlaşılması karşısında; TCK'nın 54/3. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde aracın müsaderesine karar verilmesi, 2-Sanığın tekerrüre esas alınan......
Buna göre, davacı kooperatif genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır. Belirtilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri doğrultusunda; mahkemece, bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak, takip tarihine kadar işlemiş faiz ile takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının aylık %10 (yıllık %120) olarak hesaplanması yasaya aykırı olmuştur....
(Yargıtay 12.H.D 2016/9864 Esas, 2017/1274 Karar) Bu nedenlerle mahkemece hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu da değerlendirilerek öncelikle şikayetin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin faize yönelik itiraz olduğu da göz önüne alınarak TBK 88- 120 maddeleri gereğince gerekli inceleme yapılarak şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 62. maddesine dayalı olarak davanın reddine yönelik karar hukuka aykırı olduğundan davacının istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin hükmünün esasının incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353- (1)-a-6 maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin Antalya 7....
İİK'nın 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK.6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde icra takibi yapılabilir. Aynı Kanun'un 777/4 maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Somut olayda; takip dayanağı bononun düzenleme yerinin, düzenleyenin adresinin Gazipaşa/Antalya olduğu, diğer dava dışı takip borçlularının adreslerinin de Gazipaşa/Antalya olduğu anlaşıldığından, İstanbul İcra Daireleri yetkisiz olup, davacının bildirdiği Gazipaşa/Antalya İcra Daireleri yetkilidir....
Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 120 ada 1 parsel (eski 806 parsel), 120 ada 4 parsel (eski 804 parsel), 120 ada 5 parsel (eski 802 parsel), 120 ada 23 parsel (eski 792 parsel) sayılı taşınmazların zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan ağaçlara maktuen değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir....
İİK'nın 94. maddesinin, sadece borçlu namına tescil talepleri yönünden uygulanması mümkün olup, icra müdürlüğünce bu maddeye dayalı olarak ipoteği terkin ettirmek üzere yetki verilmesi mümkün değildir. Davacının talebi, İİK 120. maddesi bakımından değerlendirildiğinde ise somut olayda, İİK'nın 120. maddesinin koşulları da bulunmamaktadır. İİK’nın 120/2. maddesi “Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi borçlunun üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını, masraf kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gelmemek şartiyle üzerlerine alabilirler” hükmünü içermektedir. İİK’nın 120/2. maddesinde, özellikle alacaktan bahsedilmiş olup, bu belirlemeye göre, İİK’nın 120/2. maddesine dayalı olarak başlatılacak takip ya da davanın, borçlunun üçüncü kişideki alacağına ilişkin olması gerekir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-İİK'nın 333/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK'nın 337/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih, 2011/505, 509, 513 E, 21/02/2012 tarih, 2011/506, 510, 511, 621 E sayılı kararlarında açıklandığı üzere “tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun'un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı “ yönündeki ulaşılan...
Hukuk Dairesinin 2018/2480 Esas ve 2018/3748 Karar sayılı ilamıyla; "eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin ve kabule göre de, dava konusu 113 ada 56 parsel sayılı taşınmazın Arıklar Göleti’nin suları altında kaldığı keşfen belirlendiği halde taşınmaz hakkında mülkiyetin tespiti yerine tescil kararı verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında müdahil ..., dava konusu 113 ada 56 ve 120 ada 343 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davaya katılmıştır....