Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Yargıtay 12.H.D 2016/9864 Esas, 2017/1274 Karar) Bu nedenlerle mahkemece hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu da değerlendirilerek öncelikle şikayetin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin faize yönelik itiraz olduğu da göz önüne alınarak TBK 88- 120 maddeleri gereğince gerekli inceleme yapılarak şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 62. maddesine dayalı olarak davanın reddine yönelik karar hukuka aykırı olduğundan davacının istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin hükmünün esasının incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353- (1)-a-6 maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin Antalya 7....

Hukuk Dairesinin 2018/2480 Esas ve 2018/3748 Karar sayılı ilamıyla; "eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin ve kabule göre de, dava konusu 113 ada 56 parsel sayılı taşınmazın Arıklar Göleti’nin suları altında kaldığı keşfen belirlendiği halde taşınmaz hakkında mülkiyetin tespiti yerine tescil kararı verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında müdahil ..., dava konusu 113 ada 56 ve 120 ada 343 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davaya katılmıştır....

    Ancak; ATK raporu için bilirkişiye ödenen 100 TL ve Sosyal inceleme raporu için bilirkişiye ödenen 120 TL'nin harcaması zorunlu kamu masrafları niteliğinde bulunması nedeniyle suça sürüklenen çoçuklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından hüküm fıkrasının yargılama giderleri ile ilgili bölümden çıkarılarak ''ATK raporu için bilirkişiye ödenen 100 TL ve sosyal inceleme raporu için bilirkişiye ödenen 120 TL'nin 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenilmesi" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul...

      İİK'nın 94. maddesinin, sadece borçlu namına tescil talepleri yönünden uygulanması mümkün olup, icra müdürlüğünce bu maddeye dayalı olarak ipoteği terkin ettirmek üzere yetki verilmesi mümkün değildir. Davacının talebi, İİK 120. maddesi bakımından değerlendirildiğinde ise somut olayda, İİK'nın 120. maddesinin koşulları da bulunmamaktadır. İİK’nın 120/2. maddesi “Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi borçlunun üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını, masraf kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gelmemek şartiyle üzerlerine alabilirler” hükmünü içermektedir. İİK’nın 120/2. maddesinde, özellikle alacaktan bahsedilmiş olup, bu belirlemeye göre, İİK’nın 120/2. maddesine dayalı olarak başlatılacak takip ya da davanın, borçlunun üçüncü kişideki alacağına ilişkin olması gerekir....

      İİK'nın 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK.6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde icra takibi yapılabilir. Aynı Kanun'un 777/4 maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Somut olayda; takip dayanağı bononun düzenleme yerinin, düzenleyenin adresinin Gazipaşa/Antalya olduğu, diğer dava dışı takip borçlularının adreslerinin de Gazipaşa/Antalya olduğu anlaşıldığından, İstanbul İcra Daireleri yetkisiz olup, davacının bildirdiği Gazipaşa/Antalya İcra Daireleri yetkilidir....

      .-2021/120 K....

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 120 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile işaretli 1778,00 m²'lik kısmının orman sayılan yerlerden olduğu, çekişmeli 120 ada 7, 9, 10 ve 13 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 120 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile işaretli 44463,48 m²'lik kısmının ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğine ve Hazine bu tür davalarda kanuni hasım durumunda olup mahkemece bu yön gözetilerek hüküm kurulmuş olmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine...

        halde davalı T4'in devralan kişi olarak davacı yerine geçeceği, bu halde mahkemece duruşma gün ve saati ile diğer tebliğlerin T4 adına "davacı " sıfatıyla tebliğ edilmesi gerekirken kaldırma kararına rağmen adı geçen dava ve duruşmalara davacı sıfatıyla çağrılmamış, bunun yerine HMK'nın 125/2.maddesine ve Dairemiz kaldırma kararına aykırı olarak halen davalı sıfatıyla huzurunda dava yürütülmüş, sonuç olarak devralan T4 adına davacı sıfatıyla duruşma gün ve saati tebliğ edilmediğinden davada taraf koşulu oluşturulmaksızın karar verilmiştir....

        D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı borçlu tarafından davalı şirkete satıldığını, davalıların işbirliği içinde beraber hareket ettiklerini, zarar verme kastı ile işlem yapıldığını, takibe konu senedin 2017, muvazaalı devrin 2018 tarihli olduğunu, 19/11/2019 tarihli ara kararda yatırılması gereken bakiye avansın ne kadar olduğunun ortaya konulmadığını, ara kararın usule aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın borçlunun tek taşınmazı olduğunu, gider avansı ve delil avansının farklı yerlerde düzenlendiğini, keşif avansının delil avansı olduğunu, mahkemece gider avansı olarak değerlendirilerek karar verildiğini, dosyada keşif yapmak için yeteri kadar delil avansı bulunduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19 maddesine dayalı muvazaalı tasarruf işleminin iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.05.2011 gün ve 108-172 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - İİK'nın 94. maddesine göre alınan yetkiye dayalı olarak açılan davada kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 23.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 23.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu