O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 30/04/2019 tarih ve 2019/616 E. - 2019/970 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24/12/2018 tarih ve 2018/1018 E. - 2018/1011 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki istek sadece kiralananın tahliyesine ilişkin olup, itirazın kaldırılması talep edilmemiştir. İtirazın kaldırılması istenmeden tahliyeye karar verilemeyeceğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece tahliye kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan süreç tamamlanmadan, salt icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesi ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, zamanaşımı şikayetinin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, hacizlerin de kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durum karşısında takip konusu borç, Belediyenin hükme esas alınan yasal düzenlemede belirtilen kamu kuruşlarına olan borçlardan olmadığından, 6552 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin c fıkrasında düzenlenen hacizlerin kaldırılması hükmünden yararlanması da söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle şikayetin esası incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken anılan yasanın değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılması şeklindeki hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 08.05.2012 tarih ve 2011/95 E. 2012/57 .... sayılı mirasın reddi kararını ibraz ederek hacizlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir. Bu durumda, takibe dayanak ilama göre asıl borçlu sıfatı bulunanlar dışındaki mirasçı borçlular hakkında mirasın reddine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş olmakla, İcra Müdürlüğü'nün bu borçlular hakkında haczin kaldırılması işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. İcra Mahkemesi'nce, bu borçlular yönünden haciz işleminin kaldırılması kararının iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken tüm borçlular yönünden işlemin iptaline karar verilmesi doğru olmayıp mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, onandığı görülmekle karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Her ne kadar davacı tarafça, dava dilekçesinde, "ihtiyaten haczedilen taşınır ve taşınmaz malların değerinin alacak miktarının çok üzerinde olduğu" ifade edilmiş ise de; dilekçenin sonuç kısmında açıkça, belirtilen taşınmazların teminat olarak kabul edilmesi suretiyle diğerleri üzerindeki ihtiyati haczin İİK 266. maddesi uyarınca kaldırılması talep edilmiştir. Ancak, ilk derece mahkemesince, davacının talebine aykırı şekilde uyuşmazlık taşkın haciz şikayeti olarak değerlendirilerek sonuca gidilmiş, davacının İİK 266. maddesi gereği ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebi konusunda değerlendirme yapılmamıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten taşınmazların 30/06/2011 tarihli vasiyetname ile davacıya bırakıldıklarını, hacizlerin bu tarihten sonra konulduğunu, vasiyetname nedeniyle borçluya intikal eden taşınmaz bulunmadığından hacizlerin kaldırılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, lehine mal vasiyet edilen tarafından açılan, İİK'nın 16. maddesi uyarınca taşınmaz hissesine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Manisa 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali ve hacizlerin kaldırılması isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğü tarafından borca itirazın tebliğe çıkarılmadığını, mahkemenin taleplerini yanlış değerlendirdiğini, alacaklının yasal süre içinde İİK 264 uyarınca dava açmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, memur muamelesinin şikayeti ve ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
tarihinde müvekkili kooperatifin konkordato talebinin Ticaret Mahkemesince tasdik edildiğini, İİK m. 308 hükmü uyarınca geçici mühletten önce konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, banka hesaplarına haciz şerhi tesis edildiğini, geçici mühletten önce tesis edilmiş ve paraya çevrilmemiş olan bu haciz şerhlerinin kaldırılması gerektiğini, konkordatonun tasdiki ile bütün alacaklıların konkordatoya tabi olacağını, geçici mühletten önce konulan hacizlerin kaldırılacağını ve tasdik kararından sonra alacaklıların konkordatonun kısmen ya da tamamen feshi halinde takip işlemlerine devam edebileceğini, konkordatonun tasdiki ile geçici mühletten önce tesis edilmiş olan tüm hacizlerin düşeceğini, müvekkili aleyhine başlatılmış takipte geçici mühlet kararından evvel tesis edilen ve paraya çevrilmemiş olan haciz işlemlerinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek şikayetin kabulüne, 07.06.2021 tarihli Kayseri Genel İcra Dairesi'nin banka hesapları üzerine tesis edilen hacizlerin...