Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sözleşmesi ipotek hakkından önce tapuya şerh edildiğinden İİK'nın 135/2. maddesi gereğince tahliyenin talep edilemeyeceğini beyan ederek tahliye emrinin iptalini talep etmiştir....

GEREKÇE : İİK'nun 135/2. maddesi; "Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmez ise zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre, alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcı, satış memurluğundan, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir. Alıcının İİK'nun 135/2 maddesinde belirtilen şekilde tahliye talep edebilmesi için bu hakkını makul bir sürede kullanması gerekmekte olup aksi halde kira ilişkisini benimsediğinden artık İİK'nun 135. maddesine dayalı olarak değil genel hükümlere göre talepte bulunabilir....

nın 120/1. maddesine göre, alacağa haciz koyduran tüm alacaklıların muvafakatının gerekli olduğu, dosyada tüm alacaklıların muvafakatının bulunmadığı, bu haliyle verilen tahsil yetkisi geçerli olmadığı gibi buna dayalı yapılan paylaştırma işlemi ile daha önce alacağa haciz koyduran davacı tarafa paylaştırmada yer verilmemesi işleminin de usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş, bir kısım şikayet olunanlar vekilinin istinaf başvurusu, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, İİK 120/2 maddesine göre verilen tahsil yetkisinin geçerli olmadığı, buna dayalı yapılan paylaştırma işlemi ile daha önce alacağa haciz koyduran davacı tarafa paylaştırmada yer verilmemesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, esastan reddedilmiştir. Kararı, şikayet olunanlar ..., ... ve .... vekili temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet takdirine itiraz Uyuşmazlık, satış memuru tarafından İİK.nun 135.maddesi gereğince gönderilen tahliye emrinin iptali istemiyle memur muamelesine yönelik şikayet istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay (12). Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanığına gönderilmesine, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      (HMK m.297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalılar tarafından davacı hakkında Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/586 E- 2019/135 K sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından aynı ilama dayalı olarak 5 ayrı icra dosyası ile daha ilamın bölünerek icraya konulduğu iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği ,davalılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani, bir hak sahibi, hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır....

        Diğer taraftan; şikayetçi 3. kişinin şikayet dilekçesinde; 1620 ada 21 parsel sayılı taşınmazda borçlu adına kayıtlı bulunan 116/214 paya ilişkin gerçekleştirilen satış işleminin iptalini talep ettiği görülmektedir. HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime ait olup; şikayetçinin isteminin, ihalenin feshine yönelik şikayet niteliğinde bulunduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetçinin dilekçesinde ileri sürdüğü ihalenin feshine ilişkin şikayeti incelenmeksizin ve bu talebi konusunda HMK.'nun 297.maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru değildir....

          İİKnun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİKnun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyası içerisinde mevcut haciz tutanağından, 22.10.2015 tarihinde şikayete konu taşınmazın fiilen haczedildiği, haciz sırasında borçlunun hazır bulunduğu, borçlu tarafından 30.10.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunulduğu anlaşılmaktadır. Haczi öğrenme tarihi 22.10.2015 olup, başvuru süresinin son günü 29.10.2015 Cumhuriyet Bayramına rastlamaktadır....

            Görüldüğü gibi davacı taraf ihtiyar heyetince düzenlenen 10.11.1989 tarih ve 135 sayılı karar dayanak gösterilerek iptal ve tescil isteğinde bulunduklarına göre şahsi hakka dayandıklarının kabulü gerekir. Somut olayda şahsi hakka ve TMK.nun 724. maddesine dayalı olarak dava açılmış bulunduğundan Dairenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Yüksek Yargıtay 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Takip hukukuna dayalı istihkak kararlarında dava değerini, takip konusu alacak miktarı ile temyiz konusu olan hacizli mal değerinden hangisi az ise o değer oluşturmaktadır. Somut olayda, temyiz konusu dava değeri, alacak miktarı olan 4.650,00 TL, dir. Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından davacı 3.kişi vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek karar yerindedir SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişiler vekilinin İİKnun 365.maddesini göre verilen mahkemenin 18.06.2012 tarihli ek kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 05.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu