Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair iddiaları yanında satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunduğu, ilk derece mahkemesince borçluya yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu ve satışa konu 12 no’lu parselin yüzölçümünün satış ilanında fazla gösterildiği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçluya yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu bu nedenle, sonuç itibariyle ihalenin feshi kararının doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine...

    İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlunun, diğer şikayet nedenleri ile birlikte satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek, 27.05.2015 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

        Öte yandan, İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise; başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, borçlu ... tarafından satış ilanı tebligatındaki imzanın inkâr edildiği gözetilerek, tebligat mazbatasındaki imzanın adı geçen borçluya ait olup olmadığı bakımından yöntemince imza incelemesi yaptırılması suretiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2012/572 Talimat sayılı dosyasından satışının yapıldığı ve satış bedelinin bu dosyaya gönderildiği, şikayetçi 3. kişinin alacaklı olduğu takip dosyasından haczin devam ettiğinin bildirildiği, icra müdürlüğünce satış bedelinin sıra cetveli olmaksızın ödenmesine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir....

            ye sattığını,ancak satışların gerçek bir satış olmayıp muvazaaya dayandığını taşınmazın halen borçlu tarafından kullanıldığını, tarım desteğinin borçlunun eşi ... tarafından alındığını belirterek son malikler..... ve ... adına tapuda kayıtlı hisseler üzerinde muvazaa nedeniyle satış yetkisi verilmesine veya davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiş, ........2011 tarihli duruşmada taşınmazın bir kısmının davalı ... bir kısmınında davalı ...'de olduğunu, bu hisseleri dava konusu yaptıklarını, davanın kabulüne karar verilmesini ayrıca değil ise ... . yönünden davayı atiye terk ettiklerini sadece ....'ye ait olan hisseye ilişkin davaya devam ettiklerini beyan etmiş ........2011 tarihli dilekçe ile de davayı terditli açtıklarını öncelikle BK ... madde kapsamında muvazaa nedeniyle haciz ve satış yetkisi verilmesini olmazsa tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan borçlu ..., ..., ..., ... davanın reddini savunmuştur....

              Somut olayda, satış ilanının, borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan eşine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Öte yandan İİK'nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı Kanun'un 129/1. maddesinde; 1. satışta satış bedelinin, muhammen kıymetin %50'si ile rüçhanlı alacakları, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir....

                Diğer bir deyişle devir işleminin hukuki sonuç doğurması için o sözleşmenin resmi biçimde yapılması geçerlilik koşuludur (6098 sayılı Kanun’un 12/1, 818 sayılı mülga Kanun’un 11/2. maddeleri ve 2918 sayılı Kanun'un 20/d maddesi). Ancak bu hâlde yanların iradelerine hukuki sonuç bağlanabilecektir. Somut olayda, davacı tarafından dava dışı kardeşine araç satışı için verilmiş bir vekaletname bulunmamaktadır. Davacının aracını satması için kardeşi T1'ya teslim ettiği, kardeşi tarafından da satış amacıyla davalıya rızaen teslim edildiği ve sonrasında da davalıya noterden yapılan araç satış sözleşmesi ile resmi satışın gerçekleştirildiği davacının da kabulündedir....

                Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırıdır. Ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığından da usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Öte yandan borçluya kıymet takdir raporunun 18.02.2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen,... 1....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine yapılan icra takibinin kesinleştiğini, borcunu karşılayacak malının bulunmadığını, yapılan araştırmada borçluya ait ... İlçesi, ... Köyündeki 1228 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 20 numaralı villadaki hissenin kızı davalı ...’ya devredildiğini, satış bedellerinin gerçek değerin çok altında olduğunu belirterek satış işleminin İİK’nun 277 ve devamı maddeleri ile BK’nun 18. maddesine göre iptalini ve taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu