Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 23.02.2015 tarihli ve 2014/16815 E., 2015/1899 K. sayılı kararı ile; “…İİK'nın 134/2. maddesi gereğince ihâlenin feshini, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihâleye iştirak edenler isteyebilir. İİK'nın 133. maddesinde ise, taşınmaz kendisine ihâle olunan kimse, derhâl veya verilen süre içinde parayı vermezse, ihâle kararı icra memuru tarafından kaldırılır. İcra müdürü, ancak İİK'nın 133. maddesinde belirtilen koşulun gerçekleşmemesi hâlinde ihâleyi kaldırır. Bir başka anlatımla icra müdürünün ihâleyi kaldırma yetkisi 133. madde ile sınırlıdır. Bunun dışında borçluya tebligat yapılıp yapılmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olup olmadığını, muhtarlıkça ilan edilip edilmediğini inceleme yetkisi yoktur. Anılan hususlardaki eksiklik ya da usulsüzlük, ancak ilgilisi tarafından icra mahkemesine açılacak ihâlenin feshi davasında incelenir. Yani bu durumlarda ihâle icra müdürü tarafından resen iptal edilemez....

    Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi uyarınca ise; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar, birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda; üzerinde şikayetçi 3. kişiye ait 04.11.2015 tarihli hacizle birlikte alacaklı banka lehine konulmuş ipoteklerin de bulunduğu 2349 Ada 4 Parsel'deki 13 numaralı bağımsız bölümün, 135.000,00 TL bedelle ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği ve satış bedelinin taşınmaz üzerindeki ipotek ve haciz alacaklarının tamamını karşılamadığı görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, paranın doğrudan ipotek alacaklısının dosyasına gönderilmesi yasal değildir....

      Bununla birlikte, İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise tebligatın çıkartılması zorunlu olup tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır.Somut olayda, alacaklı tarafça ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/4885 esas sayılı dosyasından 1 adet trafo, 1 Adet 31,5 KV ......

        Temyiz Sebepleri Davalı ..., borçluya bir kayyum atanıp davayı takip yetkisi verilmesini, karar tarihinde davalılar aleyhine 900,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini dile getirmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 121 inci maddesi uyarınca alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanunu'nun 121 inci maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. 2....

          Satış ilanı tebligatlarının incelenmesinden, borçlu ...' a satış ilanı tebligatının sadece asil olarak kendisine tebliğe çıkartıldığı, şikayette bulunmayan takibin diğer borçlularından .... .nin ise hem kendisine hem de vekili olarak Av. ...'ye satış ilanının tebliğ edildiği, ayrıca şikayette bulunan borçlu ... vekili olarak Av. ...'ye yapılan bir tebliğ işleminin bulunmadığı görülmektedir. Av. ...'nin her iki borçlunun da vekili olduğu dosya kapsamı ile sabit ise de kendisine ... vekili olarak satış ilanı tebliğ edilmediği için bu borçluya usulüne uygun satış ilanının tebliğ edildiğinden söz edilemez. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

            İhalenin feshini isteyen şikayetçi borçluya satış ilanının 19.07.2013 tarihinde “aynı konutta oturan oğlu...imzasına tebliğ edildi” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Satış ilanının anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta oturan oğluna tebliğ edilmesi usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Şikayetçi borçlu ... adına çıkartılan satış ilânının, 18.12.2013 tarihinde, dağıtıcı tarafından; “kendisine verilmek üzere birlikte sakin eşi Yasemin Peker imzasına tebliğ edildi.” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğe çalışıldığı, ancak muhatabın (borçlunun) adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin tebligatın doğrudan aynı konutta oturan eşine verildiği görülmektedir. Yapılan tebligat yukarıda anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükümlerine aykırı olup, bu haliyle borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Somut olayda ihalenin feshini isteyen şikayetçi borçluya satış ilanının ev adresinde borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan 30/04/2014 tarihinde “aynı çatı altında birlikte işçisi Sebahat Tuncay imzasına tebliğ edildi” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Satış ilanının anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta çalışanına tebliğ edilmesi usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  İhalenin feshini isteyen şikayetçi borçluya satış ilanının 24.07.2014 tarihinde “gösterilen adreste beraber ve sürekli oturduklarını beyan eden eşi ... imzasına tebliğ edildi ” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Satış ilanının anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta oturan eşine tebliğ edilmesi usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    (IV) İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Satış ilanının borçlu asile veya vekilin bulunması halinde vekiline tebliğ edilmesi gerekmektedir. HMK'nın 76/1. maddesi uyarınca; "Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır." Konuya ilişkin olarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun "Vekile ve Kanuni Mümessile Tebligat" başlıklı 11. maddesi; "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır....

                    UYAP Entegrasyonu