"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23.11.2015 tarih ve 2015/28031-28928 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme talepleri yerinde değil ise de; Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer sebeplerin yanı sıra satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece, şikayetin reddine ve para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz....
nun 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; icra müdürlüğünce satış ilanının borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Nitekim, icra dosyasının incelenmesinde, icra müdürlüğünce 28.10.2015 tarihli satış kararında; ''yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine'' karar verildiği anlaşılmakta olup; anılan kararda, "tebligat yapılamaması halinde satışın yapılmasına" şeklinde bir hüküm de bulunmadığından, satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi zorunludur....
İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Açıklanan maddelere göre, birden fazla haciz ve dolayısıyla alacaklı bulunduğu durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılarak alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır....
Hukuk Dairesinin 23.02.2015 tarihli ve 2014/16815 E., 2015/1899 K. sayılı kararı ile; “…İİK'nın 134/2. maddesi gereğince ihâlenin feshini, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihâleye iştirak edenler isteyebilir. İİK'nın 133. maddesinde ise, taşınmaz kendisine ihâle olunan kimse, derhâl veya verilen süre içinde parayı vermezse, ihâle kararı icra memuru tarafından kaldırılır. İcra müdürü, ancak İİK'nın 133. maddesinde belirtilen koşulun gerçekleşmemesi hâlinde ihâleyi kaldırır. Bir başka anlatımla icra müdürünün ihâleyi kaldırma yetkisi 133. madde ile sınırlıdır. Bunun dışında borçluya tebligat yapılıp yapılmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olup olmadığını, muhtarlıkça ilan edilip edilmediğini inceleme yetkisi yoktur. Anılan hususlardaki eksiklik ya da usulsüzlük, ancak ilgilisi tarafından icra mahkemesine açılacak ihâlenin feshi davasında incelenir. Yani bu durumlarda ihâle icra müdürü tarafından resen iptal edilemez....
Borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu tespit edildiğine göre, aynı adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliği de usulsüzdür.İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece istemin bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem kabul edildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.SONUÇ: İhale alıcısının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir....
Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi uyarınca ise; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar, birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda; üzerinde şikayetçi 3. kişiye ait 04.11.2015 tarihli hacizle birlikte alacaklı banka lehine konulmuş ipoteklerin de bulunduğu 2349 Ada 4 Parsel'deki 13 numaralı bağımsız bölümün, 135.000,00 TL bedelle ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği ve satış bedelinin taşınmaz üzerindeki ipotek ve haciz alacaklarının tamamını karşılamadığı görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, paranın doğrudan ipotek alacaklısının dosyasına gönderilmesi yasal değildir....
Görüldüğü gibi burada tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haciz yapılan adresin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi olmadığı gibi haczedilen şeyin İİK'nun 83/c maddesi kapsamında olup olmadığını takdir etme yetkisi de bulunmamaktadır. Böyle bir durumda yapılması gereken iş, istihkak iddiasının tutanağa geçirilip İİK'nun 97. ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmektir. Buna göre, icra müdürü alacaklının gösterdiği adreste haciz yapmak zorundadır. Hacizden sonra üçüncü kişiler veya alacaklı icra mahkemesinde istihkak davası açabilirler. O halde, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, haciz işleminden sonra ilgilisince şikayet konusu yapılabilecek hususlar değerlendirilerek yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Temyiz Sebepleri Davalı ..., borçluya bir kayyum atanıp davayı takip yetkisi verilmesini, karar tarihinde davalılar aleyhine 900,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini dile getirmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 121 inci maddesi uyarınca alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanunu'nun 121 inci maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. 2....