WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 134. maddesi uyarınca ihalenin feshi istemine ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2020/100 Tal. sayılı dosyasının incelenmesinde; davaya konu aracın 138.000,00 TL muhammen bedelle ihaleye çıkarıldığı, 16/05/2022 tarihinde yapılan ihale ile 115.200,00 TL. bedelle davalı T6 satıldığı anlaşılmıştır. İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında, çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise, tebligatın çıkartılması zorunlu ise de; tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, satış kararında; "yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine, İİK 114. maddesi gereği ilgililere ve borçlulara çıkartılacak satış ilanının bila tebliğ iade olması halinde satışa etki etmemesine" karar verildiği görülmüştür....

Bu durumda, borçlunun aciz hali ispatlanmamış olduğundan davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. 2-Kabule göre ise, tasarrufun iptal davasında, davacının amacı alacağın tahsiline yönelik bulunduğundan davanın kabulü halinde, İİK 283/1 maddesi gereğince iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi gerekirken borçluya ait olduğunun tesbitine karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İlk Derece Mahkemesince, davaya konu taşınmazın keşfen bilirkişiler maliyetiyle belirlenen değeri tasarruf tarihi itibariyle 928.067,50 TL olmasına rağmen tapuda gösterilen satış bedeli 312.500 TL'dir. Bozma ilamında; Daire uygulamasına göre, tapudaki akit tablosunda gösterilen satış bedeli dışında, üçüncü kişinin (alıcı) kendi banka hesabından çektiği paranın borçluya taşınmaz alımı için ödenen para olduğunun kabul edilmekte olduğu ifade edilmekte ise de, bu kabul şekli her somut olayın özellikleri gözetilerek değerlendirilmelidir....

    İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda satış ilanı borçluya "kendisine verilmek üzere birlikte sakin eşi ... imzasına 10.08.2015 tarihinde tebliğ ettim." şerhiyle tebliğe çalışılmış ise de; tebliğ anında borçlunun adresinde bulunup-bulunmadığı tespit ve tevsik edilmediğinden anılan tebligat usulsüzdür. O halde mahkemece, şikayetin bu nedenle kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      . esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, 349.946,62USD alacak (istenen yıllık en yüksek mevduat faizi (USD)) üzerinden takip başlatıldığı ve buna göre ödeme emrinin düzenlenerek borçluya tebliğ edildiği, dolayısıyla İİKnun 58/3.maddesinde belirtilen hususlara göre takip talebinin düzenlenmemiş olduğu, işbu takip talebine göre davalı-borçluya gönderilen ödeme emrinin de usulune uygun olmadığı anlaşılmakla, usulune uygun bir takip talebi ve ödeme emri bulunmadığından davacının davasının usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....

        İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, müflis borçlunun alacağa mahsuben ipotek alacaklısına ihale edilen taşınmazının tapu kaydında ipotek dışında 4562 sayılı Organize Sanayi Bölge Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 97.maddesi gereği Organize Sanayi Bölge müdürlüğü lehine konulmuş şerh ile ayrıca hacizler ve taşınmaza ait başkaca borçlar da bulunduğuna göre,şikayetçi iflas idaresinin iddialarının yapılacak sıra cetvelinde tartışılması mümkün olacaktır....

          'nun 115/1. maddesinde, "...şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince ve HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca Dairemizce resen nazara alınması zorunludur. Somut olayda, dava konusu menkulün muhammen değeri 180.000 TL olup, iş bu ihale için yapılan satış masrafı ise toplamda 1.727 TL 'dir. (Kıymet takdiri giderleri, satış ilanı tebligat giderleri, satış talep tarihinden satış tarihine kadar işleyen yediemin ücreti, satış yolluğu toplamı) Dolayısıyla, İİK. 'nun 115....

          Satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş olup; İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Yargıtay’ın süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında, çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise tebligatın çıkartılması zorunlu ise de tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. 16/01/2021 tarihli satış kararında satış ilanının tebliğine karar verilmemiştir. Dolayısıyla, borçluya satış ilanı tebligatı gönderilmesi ve tebligatın usulsüz tebliğ edilmesinin herhangi bir hükmü yoktur. Satış kararında tebliğ şartı aranmadığından ilanlar tebliğ yerine geçeceğinden borçlunun menkul malın satışından haber olduğunun kabulü gerekir. Mahkemenin bu sebeple ihaleyi feshetmesi isabetsizdir. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 24/03/2015 tarih 2015/4701 esas 2015/7068 karar)....

          İİK'nun 140. maddesinde; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar” hükmüne yer verilmiştir. Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Açıklanan maddelere göre, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır....

          Somut olayda hukuki ihtilaf, 6361 sayılı yasanın 31. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır. Davacı vekili 16/06/2022 tarihli dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından 24/03/2021 tarihli ve ... sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesine konu makinelerin, dava açıldıktan sonra davalı taraf tarafından, rızaen teslim ettiklerini içeren rızaen teslim belgesini imzalayarak müvekkili şirkete verdiğini, bu nedenle huzurdaki davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, davalı tarafın, davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle AAÜT'nin 6. maddesi uyarınca dava, ön inceleme safhasından önce sonuçlandığından 1/2 oranında lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu