Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte yazılı nedenle davalı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın alacağa hasren BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Taşınmaz mal ihalesinde, İİK'nun 127. maddesi hükmü uyarınca ilgililere satış ilanının tebliği zorunludur. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

    Borçlu ihalenin feshi nedeni olarak, satış ilanının usulüne uygun olmadığını ve satış ilanının kendisine usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür. İİK'nun 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce satış ilanın borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanın tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. İcra müdürlüğünün 24/03/2014 tarihli satış kararının 4. bendinde “yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgilere tebliğine” şeklinde karar verilmiş olup; tebligat yapılamaması halinde satışın yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda satış kararının talimatta belirtilen ve taraflardan olan borçluya usulüne uygun olarak ihaleden makul bir süre önce tebliği zorunludur....

      Bu durumda, HMK'nun 124. maddesi uyarınca alacaklı tarafından, asıl borçlu Sınırlı Sorumlu Meyve ve Mamülleri Tarım Satış Kooperatifleri Birliği için ek takip talebinde bulunulması gerekirken doğrudan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ edildiğinden, asıl borçlunun usulünce takibe dahil edilmediği halde takibin yürütülmesi ve taşınmazların ihale yoluyla satılması doğru değildir. Somut olayda ihalede taşınmazların satış bedellerinin muhammen değerleri üzerinde olduğu, kıymet takdirine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK’nun 134/8 maddesi ilgili menfaatlerinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçi davacının ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur, bu sebepten satış ilanı tebliğ edilmediği gerekçesiyle ihalenin feshi isabetsizdir....

        Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, borçluya satış ilanı tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, HMK’nun 297. maddesinin (...). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Örneğin borçluya ait olduğu sanılarak üçüncü kişilerin mallarına haciz konulması hâlinde üçüncü kişilerin mülkiyet hakkını kullanma ve korunmasına imkân sağlamak amacıyla istihkak prosedürü öngörülmüştür (İcra ve İflas Kanunu'nun 96 vd.). Nitekim İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun 82. maddesi ile borçlunun malvarlığının sınırsız şekilde haczedilerek satılması önlenmiştir. Borçların zorla yerine getirilmesini sağlayan, bu çerçevede zor kullanma yetkisi de olan ve yetkileri kanunla belirlenen icra dairelerinin sorumlu amiri durumundaki icra müdürleri, icra işlerinde birinci derecede görevlidir ve yaptıkları işlemlerin bazılarında hiçbir takdir yetkisi yokken, bazı işlemlerinde ise takdir yetkisi tanınmıştır. Takdir yetkisi tanınan hâllerde takdir yetkisini kullanırken, ilgililerin menfaatini en iyi şekilde gözetmek zorundadır....

              İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, borçluya tebliğ edilen satış ilanı usulsüz olduğundan, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.09.2000 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 3221 parsel numaralı taşınmazın rızaen taksimi konusunda diğer hissedarlar ile anlaşamadıklarını belirterek ortaklığın mümkünse aynen, değilse satış suretiyle giderilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binaların rızaen taksim edildiğini beyanla aynen taksime karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu