Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; icra müdürlüğünce satış ilanının borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Nitekim, icra dosyasının incelenmesinde, icra müdürlüğünce 26.02.2016 tarihli satış kararında; ''yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak borçlu, alacaklı ve ... ..., rehin alacaklıları ... ve ...'a tebliğine'' karar verildiği anlaşılmakta olup; anılan kararda, "tebligat yapılamaması halinde satışın yapılmasına" şeklinde bir hüküm de bulunmadığından, satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi zorunludur. Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

    Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından ayrı olarak başka bir takibe konu yapıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, üzerinde vergi dairesine ait 08.10.2013 ve 03.12.2013 tarihli haciz şerhlerinin bulunduğu 35 U 3923 plaka numaralı aracın 20.04.2015 tarihli artırmada üçüncü kişiye 8.050,00 TL bedelle ihale edildiği, söz konusu ihalenin kesinleştiği ve satış bedelinin, araç üzerindeki rehin ve haciz alacaklarının tamamını karşılamadığı görülmektedir. İİK'nun 140. maddesi gereğince ise; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar”. Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi uyarınca da; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir....

      İİK'nun 114. maddesi uyarınca; menkul ihalelerinde satış ilanının taraflara tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. İcra müdürlüğünün 11.01.2016 tarihli satış kararında; "satış ilanının borçluya ve diğerlerine bilgi amaçlı gönderilmesine, gönderilen tebligatın bila tebliğ dosyaya gelmesi halinde satış işlemlerine bu haliyle devamına" karar verildiği ve borçluya çıkartılan satış ilanının adresten ayrıldığı gerekçesi ile iade edildiği görüldüğünden, borçluya satış ilanının tebliğ edilememiş olması fesih sebebi değil ise de, fiili haciz işleminden sonra düzenlenen ve ihaleye esas alınan kıymet takdir raporunda, taşınırın değerinin 55.000 TL olarak belirlendiği, bu raporun borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir. Bu durumda, borçlunun kıymet takdirinden usulüne uygun şekilde haberdar edilmediği anlaşıldığından, kıymet takdirinin kesinleştiği kabul edilemez....

        Somut olayda, borçluya yapılan taşınmaz satış ilanına ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; borçluya, satış ilanının 16.02.2015 tarihinde ''aynı konutta beraber ve sürekli oturan oğlu ............'ya'' açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Satış ilanının anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca, muhatap borçlunun adreste bulunup-bulunmadığı, tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebi tesbit edilmeksizin aynı çatı altında yaşayan oğlu ............'ya tebliğ edilmesi usulsüzdür. Ayrıca İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olmakla mahkemece şikayetin kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İcra Müdürlüğü’nün 2010/9249 esas sayılı dosyasına gönderildiğini ve icra müdürlüğünün .../04/2015 tarihli kararıyla, dosya haczinin düştüğünden bahisle, sıra cetveli yapılmaksızın satış bedelinin diğer haciz alacaklısı .....Vergi Dairesi'ne ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek, icra müdürlüğünün işleminin iptali ile dosyadaki haczin düşmemesi nedeniyle ihale bedelinin tarafına ödenmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse, icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi uyarınca ise; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlu yetkilisinin mahkemesine başvurusunda; diğer şikayet nedenleri yanında satış ilanı tebligatı üzerindeki imzanın yetkililerine ait olmadığı ve satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine ve para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış ilanının müvekkiline ve diğer ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğini, satış kararında borçluya çıkarılacak tebligatın sonuca etki etmemesine ilişkin karar alınmadığını, Yargıtay'ın süregelen içtihatlarına göre, İİK'nın 114. maddesi gereğince, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce satış ilanının borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi sebebi olduğunu, bu hususun Mahkemece gözetilmediğini, ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdükleri hususlar sadece borçluya yapılan tebligatın usulsüzlüğü ile sınırlı olmamasına rağmen, mahkemece diğer ileri sürülen hususların değerlendirilip tartışılmadığını, satış ilanının 3. şahıs Burak Alüminyum …. A.Ş. vekili Av. Hasan Aydoğan’a tebliğe çıkarıldığını, Av. Hasan Aydoğan'ın 25.01.2021 tarihli dilekçesinde, Burak Alüminyum …....

              İİK.nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için paranın mutlaka satış sonucu elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda borçlunun 3.kişi İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde bulunan hak ediş alacakları üzerine haciz konulmuş, adı geçen kurum tarafından söz konusu hak edişler üzerinde başka dosyalardan da konulan hacizler bulunduğu beyan edilerek icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması talep edilmiş, müdürlükçe, henüz kesin haciz ve satış aşamaları olmadığından sıra cetveli yapılamayacağı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Şikayetçinin icra takibinde alacaklı veya borçlu sıfatı olmadığı gibi, haciz alacaklısı sıfatı da bulunmamaktadır....

                olan borçluya İİK'nun 54. maddesi gereğince çıkarılan muhtıraya rağmen borçlu tarafından kendisine vasi atanmadığından yapılan işlemlerin usule uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK.nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİKnun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKnun 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu