Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı borçlu vekili 02/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili borçlu Kürşat Alumert Edirne kapalı cezaevinde yattığını, borçluya vasi atanıp atanmadığı Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2018/218 Tal.sayılı dosyası zımnında 23.10.2019 tarihinde esas icra müdürlüğü olan Balıkesir 3.İcra Müdürlüğüne sorulduğunu ancak müzekkere cevabı beklenmeden satış günü verilerek satış ilanı tebligatının cezaevine gönderildiğini, borçluya vasi atanıp atanması halinde satış ilanı tebligatının vasiye de yapılması gerektiğini, bu durumun cezaevine sorulmasını talep etiklerini, taşınmaz satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu, taşınmaz satış ilanının müvekkili davacı/borçluya tebliğ edilmediğini ve müvekkilleri davacı/borçlu satıştan haberdar olmadığını, Tebligat Kanunu m.19'a göre yapılan bu tebligat usulsüz olduğunu, cezaevinden gelen tebliğ ve tebellüğ belgesinde tebligatı İnfaz Koruma Başmemurunun yerine getirdiğinin anlaşıldığını, tebligattaki imzanın müvekkili borçluya ait...

Somut olayda satış ilanının borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan eşine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, örnek 9 nolu ödeme emrinin, borçlu şirkete, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca 30.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 19.02.2016 tarihli talebi ile icra müdürlüğünce, ilk gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle borçluya 16.03.2016 tarihinde ödeme emrinin yeniden tebliğ edildiği, alacaklının, 17.10.2016 tarihinde satış istediği, satış avansını ise 22.12.2016 tarihinde yatırdığı anlaşılmaktadır. Bu durumda alacaklı tarafından bir yıllık süre içerisinde satış talep edildiği kabul edilse bile, satış avansı, anılan süre geçirildikten sonra 22.12.2016 tarihinde yatırıldığından, İİK'nun 150/e maddesi gereğince takibin düşmesine karar verilmesi gerekmektedir. O halde, ... Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun, HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 353/3.maddesi gereğince ... 5....

      İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda üzerinde başkaca ipoteklerin de bulunduğu ... ili ... ilçesi ... Mah. 187 ada, 18 parsel sayılı taşınmazın 11.05.2010 tarihli artırmada alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, ihalesinin kesinleştiği ve satış bedelinin, taşınmaz üzerindeki ipotek alacaklarının tamamını karşılamadığı görülmektedir....

        İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Açıklanan maddelere göre, birden fazla haciz ve dolayısıyla alacaklı bulunduğu durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK.nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılarak alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır....

          Tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapıldığı kabul edildiği takdirde ise; Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 16/2 - 31. maddeleri gereğince; adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğunun ve tebliği çıkaran mercice, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılacağına ilişkin meşruhat ile ihbarnamenin belirtilen adresteki kapıya yapıştırıldığına yönelik şerhin olmadığı anlaşıldığından, yapılan tebligat bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine de uygun bulunmamaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

            Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın krediyi kat ettiği tarih, asıl alacak ve faiz oranları dikkate alındığında, satış tarihi itibariyle hesaplanan 21.444,54 TL’nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. 1-Sıra cetvelini düzenleme yetkisi İİK’nun 140 ncı maddesinde icra müdürlerine verilmiş olup, 6183 Sayılı Kanun hükümlerine tâbi bulunan vergi dairesinin sıra cetveli düzenleme yetkisi bulunmamaktadır. Bu itibarla, davalı idarenin yaptığı paylaştırma işleminin sıra cetveli olarak kabulü isabetsizdir. İdari nitelikli bir işlemin iptalinin ancak idari yargı yerinden istenebileceği hususu gözönüne alınarak dava dilekçesinin yargı yolu yönünden reddi gerekirken, esas hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

              İİK.nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Diğer yandan; İhalenin feshi davasında verilen kararın HMK'nun 27 ve 303. maddeleri gereğince kendisi yönünden kesin hüküm oluşturması için ihale alıcısının davaya dahil edilmemesi isabetsizdir....

                İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmazın muhammen bedelinin altında bir tutar üzerinden satıldığından davacı yönünden zarar unsuru da gerçekleştiğinden, davacının fesih isteminde hukuki yararı vardır. Satış ilanının takip borçlusu şirkete tebliğ edilmediği anlaşıldığından, ihalenin feshine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davalı alacaklının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

                İİK'nun 140.maddesi gereğince; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar." Sıra cetvelini düzenleme yetkisi, ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100.maddesi gereğince; borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda, Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2020/38899 Esas sayılı dosyasında alacaklı Türkiye İş Bankası A.Ş. tarafından borçlu Ülker Ticaret Ltd....

                UYAP Entegrasyonu