Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sosyal Güvenlik Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, akabinde bilirkişiden ek rapor alındığı, tüm dosya kapsamına göre davacı işyerinde 16.09.2019 başvuru tarihi itibarıyla çalışan 94 işçiden 54'ünün davalı Özçelik ... Sendikası üyesi olduğuna ve 6356 sayılı Kanun'un aradığı gerekli çoğunluğu sağladığına ilişkin 20.09.2019 tarihli ve E.-2324248 sayılı Bakanlık yetki tespitinin usul ve mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti'nin davalı kooperatife ait 68 adet konutun yapımını ve 07.05.1991 tarihli ek protokol ile de arıtma tesisi işini üstlendiğini, kooperatifin, bu edimlere karşılık 24.06.1990 tarihli genel kurul toplantısında, yönetim kuruluna verdiği yetki çerçevesinde halen kooperatife ait bulunan ve kur'a dışı bırakılmış 8 adet bağımsız bölüm için kooperatif üyelerinin ödeme şartları seviyesinde ödeme yapmaları koşulu ile yüklenicinin önereceği kişilerin ortak olacağının kararlaştırıldığını, ek protokolün 3. maddesine uygun olarak 8 adet bağımsız bölüme ilişkin kooperatif ödentisinin müteahhidin istihkaklarından kesilerek ödenti şartının da yerine getirildiğini, davalının haksız ve mesnetsiz olarak üyelik kayıtlarını gerçekleştirmemesi üzerine 8 adet bağımsız bölümün yüklenici şirket adına üye olarak tespiti için açılan dava sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay 11....

      Maddesine dayanılarak çıkarılan Yetki Tespiti ve Grev Oylaması Yönetmeliğinin 4. , 8. , 9. maddelerinde de aynı şekilde "...başvuru tarihi..." itibarıyla yetki şartlarının mevcut olup olmadığının aranılacağı hükümlerine yer verilmiştir. Kanunda ve Yönetmelikte "Başvuru Anı" veya "Başvuru Saati" şeklinde bir tabir kullanılmadığından, işçilerin "başvuru saatleri" neticeye tesirli görülmemiştir....

      Türk Medeni Kanununun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. Bu yetki kuralı kesin olup, dava şartıdır ve mahkemece re'sen gözetilir. Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. (TMK.m.19/1) Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz. (TMK. md. 19 ) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 7/g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeli ğinin 13/1. maddesine göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir.Yetkili mahkeme belirlenirken de, dava tarihindeki yerleşim yeri esas alınır (HMK. m. 6)....

      HMK'nın 341/1. maddesine göre, ilk derece mahkemelerinin nihayi kararları, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları ile karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Somut olayda, mahkemece 09/12/2021 tarihli duruşmada verilen 4 numaralı ara karara karşı istinaf isteminde bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda; az yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mahkemece verilen katılma talebinin reddine dair kararın istinafı kabil bir karar olmadığı, anlaşılmakla, ilişkili kişi vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 352/1.ç maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Davalılar vekili, taraflar arasında borç tasfiye sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmede düzenlenen yetki şartı gereğince İstanbul Mahkemeleri'nde dava açılması gerektiğini savunarak davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında borç tasfiye sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme yetki şartı hükmü gereğince taraflar arasında doğacak her türlü uyuşmazlıklara İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, tacirler ve kamu tüzel kişilerinin yapacakları sözleşmede aksinin kararlaştırılmamış olması halinde doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davaların sadece sözleşme ile belirlenen mahkemelerde açılabileceği, yetki dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          - KARAR - Asıl dava davacısı vekili, müvekkili şirket tarafından davalılardan ... aleyhine icra takibi yaptığını, takip kesinleştiği halde borç ödenmediğini, tapu sicilinin ... mahallesi 410 ada 106 parselde kayıtlı taşınmaz davalılardan şirket dışındaki diğer davalılara ait olduğunu, arsa sahibi davalılar bu taşınmazlarını kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile şirkete verdiğini, şirketin taşınmazdaki inşaatı bitirdiğini, mal sahibi ile müteahhit şirket arasında yapılan sözleşmeye göre A blok 1. Kat 2 nolu mesken ile diğer bazı bölümler müteahhide bırakıldığını, borçlu davalı şirket mal sahiplerine bırakılması gereken bağımsız bölümleri bitirmiş ve teslim ettiğini, borçlu şirket kendisine isabet eden bağımsız bölümlerin bir kısmını adına tescil ettirmediğinden, icra takiplerinde haciz ve satış mümkün olmadığını ileri sürerek İİK.nun 94/2 maddesine göre taşınmazın borçlu namına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen ... 2....

            A.Ş. aleyhine tapu iptal tescil davası açmak üzere İİK'nin 94. maddesi gereğince yetki verilmesini talep edildiği ve icra dairesince 25.09.2018 tarihli yetki belgesi ile İİK'nin 94. maddesi gereğince tapu iptal tescil davası açmak üzere yetki verildiği anlaşılmaktadır....

            VERMEYE YER OLMADIĞINA, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98-101. maddeleri uyarınca 04.06.2014 tarih 2014/94-345 sayılı karara karşı ancak itiraz yolu açık olup, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, itiraz konusunda mercii tarafından karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 28.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Ticari kazançtan indirilen Devlet tahvili Hazine bonosu faiz gelirleri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 3239 sayılı Kanun'la değişik 94 üncü maddesine 3505 sayılı Kanun'la eklenen 15 inci bendi, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar üzerinden ise 8 inci bendi gereğince tevkifat yapılacaktır. Bakanlar Kurulu 94 üncü maddede yer alan tevkifat oranlarını, her bir bentte yer alan ödemeler için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar arttırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkili kılınmıştır. Bu yetki doğrultusunda 31.12.1992 günlü ve 21452 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kararnameyle Hazine bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri üzerindeki tevkifat oranı % 15 olarak belirlenmiştir. Alım satım kazançları ile ilgili olarak uygulanacak oran konusunda yargıya intikal eden uyuşmazlıklar neticesinde 1992 yılı için tevkifat oranının % 10 olduğu kabul edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu