Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
Bu haller İİK madde 178 ve madde 179'da düzenlenmiştir. İİK madde 178 genel olarak bütün tacirler için geçerli iken, İİK madde 179 sadece sermaye şirketlerine uygulanabilir. İİK madde 178'e göre borçlu tacir "aciz halinde bulunduğunu" ileri sürerek kendi iflasını isteyebilir. İİK madde 179'a göre ise bir sermaye şirketi "pasifinin aktifinden fazla olduğunu-borca batık olduğunu" iddia ederek kendi iflasını isteyebilir, hatta istemek zorundadır. Aciz hali ile borca batıklık farklı kavramlardır. Borç ödemeden aciz halinde bulunan bir borçlunun pasiflerinin aktiflerinden daha fazla olması gerekmez. Pasifi aktiflerinden fazla olan bir borçlunun ise, biraz güç olmakla birlikte dış finansman elde etmek suretiyle borçlarını ödeyebilecek durumda bulunması, yani aciz halinde olmaması mümkün olabilir. Bir sermaye şirketinin borca batık olması halinde, yönetim organı durumu mahkemeye bildirmeye yalnızca yetkili değil, aynı zamanda mecburdur....
Oysaki davacı alacaklılar İİK. nun 43/2.maddesi uyarınca takip yolunu değiştirerek genel haciz yolu ile başlattığı takibi iflas yoluna çevirmemiş İİK 67. Maddesine göre alacaklıların, açtığı itirazın iptali davası sonunda itiraza uğrayan takibin dayanağı alacağı ilama bağlanmış olduğundan, takiplerin ilamlı icra takibi olarak devamını sağlamışlardır. Nitekim Yargıtay 8....
Davalı ... ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi ile özetle; Davacının süresini kaçırmış olmalarından dolayı İİK m.89/3 menfi tespit davası açamadıkları için İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası açtıklarını beyan ettiğini, İİK m.72'ye göre sadece takip borçlusunun menfi talep isteyebileceğini, davacının bu durumda taraf sıfatının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu sebeple tedbirin de hayli hayli reddinin gerektiğini, davanın İİK m.89/3 kapsamında menfi tespit davası olmadığının tartışmasız olduğunu, zaten bu konuda bir çekişme bulunmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/4-2059 Esas 2015/1488 Karar sayılı 05.06.2015 tarihli kararı gereğince menfi tespit davasına ilişkin on beş günlük sürede bu dava açılmazsa üçüncü kişinin yedinde sayılan malı veya zimmetinde sayılan parayı icra dairesine teslim etmesi gerektiğini, davacının açabileceği tek bir davanın İİK 89/5 maddesince düzenlenmiş olan istirdat davası olduğunu, oysaki davacının davasını İİK 72...
Şti. hakkında verilen iflas kararının İİK 254. Maddesi kapsamında kapatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; 2004 sayılı İİK 254 maddesinde düzenlenen iflasın kapanması davasıdır. İİK 254 maddesinde "Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mahkemeye son bir rapor verir. Mahkeme iflasın idaresinde hata ve noksan görürse icra mahkemesine bundan haber verir. Mahkeme, tasfiyenin bittiğini anladıktan sonra kapanma kararı verir.." hükmü yer almaktadır. Mahkememizce, .... İflas Müdürlüğünün ... iflas sayılı dosyası getirtilip incelenmiş ve İİK 254 maddesinde yazılı koşulların incelenmesi için iflas dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 16/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda "...İNCELEME : Müflise ait iflas zabıt defterlerinin incelenmesi neticesinde; Müflisin ... Ticaret Sicili Memurluğunun ... sicil sayısında kayıtlı ... TİCARET LTD. ŞTİ.'nin, ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası üzerinden 29.12.2016 gün ve ... E. ......
Şti. hakkında verilen iflas kararının İİK 254. Maddesi kapsamında kapatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; 2004 sayılı İİK 254 maddesinde düzenlenen iflasın kapanması davasıdır. İİK 254 maddesinde "Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mahkemeye son bir rapor verir. Mahkeme iflasın idaresinde hata ve noksan görürse icra mahkemesine bundan haber verir. Mahkeme, tasfiyenin bittiğini anladıktan sonra kapanma kararı verir.." hükmü yer almaktadır. Mahkememizce, .... İflas Müdürlüğünün ... iflas sayılı dosyası getirtilip incelenmiş ve İİK 254 maddesinde yazılı koşulların incelenmesi için iflas dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 16/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda "...İNCELEME : Müflise ait iflas zabıt defterlerinin incelenmesi neticesinde; Müflisin ... Ticaret Sicili Memurluğunun ... sicil sayısında kayıtlı ... TİCARET LTD. ŞTİ.'nin, ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası üzerinden 29.12.2016 gün ve ... E. ......
açıklandığı üzere borca batık durumda olduğu anlaşılmakla İİK md. 308 uyarınca re'sen iflâsına karar verilmiştir....
Davalı T11 ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi ile özetle; Davacının süresini kaçırmış olmalarından dolayı İİK m.89/3 menfi tespit davası açamadıkları için İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası açtıklarını beyan ettiğini, İİK m.72'ye göre sadece takip borçlusunun menfi talep isteyebileceğini, davacının bu durumda taraf sıfatının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu sebeple tedbirin de hayli hayli reddinin gerektiğini, davanın İİK m.89/3 kapsamında menfi tespit davası olmadığının tartışmasız olduğunu, zaten bu konuda bir çekişme bulunmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/4- 2059 Esas 2015/1488 Karar sayılı 05.06.2015 tarihli kararı gereğince menfi tespit davasına ilişkin on beş günlük sürede bu dava açılmazsa üçüncü kişinin yedinde sayılan malı veya zimmetinde sayılan parayı icra dairesine teslim etmesi gerektiğini, davacının açabileceği tek bir davanın İİK 89/5 maddesince düzenlenmiş olan istirdat davası olduğunu, oysaki davacının davasını İİK 72...
DEĞERLENDİRME :Dava; konkordato projelerinin tasdiki istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, konkordato projesinin tasdiki İİK nun 305/1-c maddesi atfıyla İİK nun 302....