Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ:23/06/2021 KARAR TARİHİ:01/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı alacaklı ... tarafından .... İcra Müdürlüğü ......

    nın İİK'nun 338/1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve açılan tazminat davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının temyiz isteminin reddi istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanığın yokluğunda verilen hüküm Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine göre usulen tebliğ olunmuştur. İİK.’nun 353/2. maddesi aracılığıyla 5271 sayılı CMK'nun 291/1. maddesi gereğince temyiz süresi tebliğ tarihinden itibaren 7 gündür. Tebliğ tarihi ile temyiz tarihi arasında yasal temyiz süresinin geçtiği belirlenmiştir. İİK.’nun 365/3. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin süre yönünden istem gibi REDDİNE 19.6.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

      İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacının talebi mahkemece İİK 72/3 kapsamında değerlendirilmiştir. Davacı vekili icra takibinin durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez. Kanunda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında takibin durdurulamayacağı açıkça düzenlendiğinden ,davacı herhangi bir şekilde zarara uğrasa da ihtiyati tedbir karara verilmesi mümkün bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ... 6.İcra Müdürlüğünün 2007/1588 talimat sayılı dosyasından, borçluya ait işyerinde yapılan 18.07.2007 tarihli haciz sırasında, davalı 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK”nun 99maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddine, açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3,kişi vekili, davanın süresinde açılmadığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalılardan ... vekiline usulüne uygun biçimde 27.07.2007 tarihinde diğer davalı ...’ya ise 20.07.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçeleri ise davalılar tarafından HUMK’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 11.9.2007 ve 12.09.2007 tarihlerinde verilmiştir....

            Bilgi İşlem Destek ve Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile davalılar ... ve ... aralarındaki dava hakkında Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2009 gün ve 2009/229 - 2009/481 sayılı hüküm Dairenin 22.06.2010 gün ve 2010/3108 - 5798 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup Yargıtay ilamı kararın düzeltilmesini talep eden davacı vekili avukat ...’ye 23.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, karar düzeltme dilekçesi ise davacı vekili tarafından HUMK’nun 440/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 13.09.2010 tarihinde verilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/308 KARAR NO : 2021/998 DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) DAVA TARİHİ : 04/04/2021 KARAR TARİHİ : 27/10/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2021 DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında Bakırköy ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyasında Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas ... karar sayılı kesinleşmiş ilamına istinaden ilamlı icra takibi başlattığını, takibe konu borcun ödenmediğini belirterek İİK m.177/4 maddesi gereğince davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin borca batık ve iflas halinde olmadığını ve borçlarını ödeyemeyecek durumda olmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Davalı yöneticiler ..., ... ve ... aleyhine açılan dava yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirse; dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden, iş bu dava açılmadan önce bu davalıların iflaslarına karar verilmiş olduğu görülmüştür. Bu husus istinaf konusu edilmemiş olsa da, taraf ve dava ehliyeti İİK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olduğundan resen gözetilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince İİK 194. maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan iflas idare memurları olan davalılar ..., ...ve ... aleyhine İİK 227/4 m. uyarınca açılan davanın değerlendirilmesi gerekirse; İİK 5.m. “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır....

                  Mahkemece, davacı borçlunun İİK.’nun 33/a maddesine dayanarak menfi tespit davası açmasının yasal olanak olmadığını, davacı borçlunun İİK.’nun 33/ son hükmüne göre menfi tespit istemi değil, borcu ödedikten sonra İİK.’nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhinde bonoya dayalı olarak yapılan icra takibine karşı borçlu olmadığının tespitine dayalı olarak İİK.’nun 72. maddesine göre iş bu davayı açmıştır. İİK.’nun 72. maddeye dayalı olarak açılan davalarda alacaklı veya borçlunun takip hukukuna ilişkin itirazları değil, borcun varlığına yönelik itirazlar incelenerek değerlendirilir. Somut olayda davalı alacaklı tarafından icra takibinin 1 yıl süre ile takipsiz bırakılmasının ve daha sonra yenilenmesinin borcun varlığı ile bir ilgisi olmayıp, icra hukukuna yönelik bir uyuşmazlıktır....

                    Davalı ... vekili, müvekkili aleyhine açılan tazminat davası devam ettiğinden kesinleşmiş bir alacak ve icra takibi bulunmadığını, müvekkilinin aciz halinde olmadığını, dava konusu aracın tazminat davasında önce ve gerçek bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., tazminat davası derdest olduğundan alacağın kesinleşmediğini, aracı gerçek bedeliyle aldığını ve halen kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı borçlu aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası halen derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak, borçlu hakkında yapılmış bir icra takibi ve aciz belgesi bulunmadığından tasarrufun iptali davasının dava şartları mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu