Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafından ödeme anından itibaren bir yıllık sürenin geçtiği ve davacının talebinin zamanaşımına uğradığı def'i olarak ileri sürülürken davacı tarafından geri alma hakkının benzer davalarda mahkemece verilen hükümler neticesinde öğrenildiğinin ve davacının talebinin zamanaşımına uğramadığının ifade edildiği görülmektedir. Mahkemece davacının ödeme anında yani karşı tarafın zenginleştiği anda yaptığı ödemenin haksız olduğunu bildiği ve bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Kanun’un 66. maddesinde, “Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruriyle ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/7968 esas sayılı dosyasındaki takip dayanağı çekin zamanaşımına uğramadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 18.03.2004 tarihli karar sanık ... yönünden karar tebliğ edilmediğinden temyiz edilmemiş, kararı diğer iki sanığın temyiz etmesi sonucu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 5237 sayılı TCK yürürlüge girmekle yeniden değerlendirme yapılmak üzere temyiz eden sanıklar yönünden mahkemesine iade edilmesi üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanık ... hakkında da önceki karar kesinleştirilmesi yerine 28.11.2008 tarihinde yeniden mahkumiyet hükmü kurulması geçersiz olup, sanık ... hakkında ki sonraki karar hukuken yok hükmünde olduğu kabul edilmekle, (sanık ...’e 18.03.2004 tarihli kararın 07.08.2012 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, temyiz edilmemiş ise de karar tarihi ile kesinleşme tarihi arasında davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi mahkemesine ait...
in, 6831 sayılı Kanun'un 91/1-2. cümle-4, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca 2 ay 15 ... hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kavak Sulh Ceza Mahkemesinin 19/04/2010 tarihli ve 2008/155 esas, 2010/199 sayılı kararına yönelik itiraz üzerine kamu davasının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi için Kavak Sulh Ceza Mahkemesine iadesine ilişkin Kavak Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2010 tarihli ve 2010/43 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 26.10.2010 tarih ve 66215 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2010 tarih ve 2010/286886 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Cumhuriyet savcısının, suçun zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tartışılmaması nedenine dayalı olarak yaptığı temyiz müracaatının, sanık lehine olduğunun kabulü ile yapılan incelemede; Suç tarihlerinin takvim yılları itibarıyla son düzenlenen fatura tarihleri olan 31.12.2005 ve 25.12.2006 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş; her takvim yılı içerisinde farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlenmesi halinde sanığın eylemini zincirleme biçimde işlediği ve cezasının TCK'nun 43. maddesi ile artırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilmemiş ise de mahkumiyetin kanuni sonucu olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında uygulanmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir....
Sayılı kararına göre: "Takip borçlusu davalının, icra mahkemesine başvurması üzerine icra mahkemesince zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle İİK 33/a maddesi uyarınca takibin geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda takip alacaklısı İİK 33/a maddesi uyarınca takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti için genel mahkemede dava açabileceği gibi, temel ilişkiye dayanarak alacağın tahsili için de dava açabilir... davacıya öncelikle 6100 sayılı HMK’nun 31.maddesi uyarınca talebi açıklattırılıp, alacağın zamanaşımına uğramadığının tespitini mi, yoksa temel ilişkiye dayanarak alacağın tahsilini mi talep ettiği sorulduktan sonra uyuşmazlık karara bağlanmalıdır." Yargıtay kararında belirtildiği üzere, davacı alacaklının iki dava sebebine birden dayanması usulen mümkün değildir. Bu anlamda dava, ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları ile sınırlı olarak değerlendirilmek gerekir....
Esas sayılı dosyasında takibe konu kambiyo belgelerinin (çeklerin) ve takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti ile, İstanbul ...... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ...... Es, ...... Karar sayılı 12.02.2019 tarihinde verilen ve kesinleşen İcranın geri bırakılması kararının kaldırılmasına, davalılar hakkında 100.000 Euro karşılığı, dava tarihinde merkez bankası alış kuru karşılığı 1.367.890,00TL nin tahsilatta mükerrer olmayacak şekilde fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek bir yıl vadeli yabancı para mevduatlarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, davalıların taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi delaletiyle İİK'nın 33a. maddesi gereğince (zamanaşımına ilişkin) itirazın kabulü ile İstanbul 16. İcra Dairesinin 2017/27551 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takipte davacı takip borçlusu yönünden icranın geri bırakılmasına" karar verildiği görülmüştür....
Bu nedenlerle huzurdaki dava açısından gerçekleşen trafik kazası sebebiyle davacının uğramış olduğu sürekli iş gücü kaybı oranının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uygulanarak tespit edilmesi gerekir. Yargılama sırasında davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmesi konusunda rapor tanzim edilmesi için dosya Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmiştir. Adli Tıp Kurumu 2....
İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 30/05/2019 günlü, E:2016/29131, K:2019/4045 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir....