Bu açıklamalardan olarak somut olayda; asıl alacak olan ... kazasından kaynaklanan manevi zarar alacağının Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146.md) gereğince 10 yıllık zaman aşımına tabi bulunması, asıl alacağın(tazminat alacağının)zamanaşımına uğramadığı durumda faiz alacağının da zamanaşımına uğramayacağı ve faiz alacağının asıl alacak ödenmedikçe hergün işleyen ve zaman geçtikçe doğan bir alacak olması hususları gözetildiğinde davaya konu faiz alacağı talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Yapılacak ...;davacının faiz istemi bakımından talebinin zamanaşımına uğramadığının kabulü ile faiz alacağını hesaplatmak ve tüm delilleri bir arada değerlendirerek neticesine göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Dava, 11/04/1997 tarihli tarımsal kredi sözleşmesine dayalı olarak 2001 yılında girişilen icra takibine konu borcun, 2003 ve 2009 yıllarında yapılan yeniden yapılandırma sözleşmesine rağmen ödenmemesi üzerine devam olunan icra takibinin zamanaşımına uğramadığının tespiti ve alacağın tahsiline ilişkindir. Davalıya ait borç en son 2009 yılında taraflar arasında yapılan sözleşme ile yeniden yapılandırılmıştır. Davacı taraf söz konusu yapılandırma sözleşmesine dayalı olarak 2001 yılında başlatılan icra takibini yenilemiş, işbu davada da 2009 tarihli yeniden yapılandırma sözleşmesine dayanmıştır. Bu durumda, inceleme ve değerlendirmenin söz konusu sözleşme çerçevesinde yapılması gerekir. Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu sözleşme hükümleri değerlendirilmediği gibi anılan sözleşmenin dosya içerisinde bulunmadığı da anlaşılmıştır....
uğramadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kural olarak zamanaşımına uğrayan bir fiille ilgili yapılan soruşturmada ilk önce fiilin belirlenmesi ve akabinde zamanaşımı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, zamanaşımı tespit edilmesi halinde ise fiilin sübuta erip ermediği tartışılmadan zamanaşımına uğradığı tespiti yapılarak dosyanın işlemden kaldırılması gerekmektedir. Ancak zamanaşımına uğrayan fiil nedeniyle disiplin cezası dışında ayrıca bir idari yaptırım öngörülmüş ise fiilin sübuta erip ermediğinin ortaya konulmasından sonra zamanaşımı değerlendirmesi yapılarak işlemden kaldırma kararı verilmesi gerektiği açıktır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/01/2024 tarih 2023/851 Esas 2024/24 Karar sayılı kararında; "....Dava, İİK 33-a maddesi uyarınca açılan zamanaşımının varit olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu uyuşmazlık; İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı icra dosyası yönünden başlatılan icra takibinde davalı yönünden İİK 33-a ve 71/2 uyarınca zamanaşımı süresinin dolup dolmadığını tespiti, davalı tarafın aktif husumet, hukuki yarar ve davanın esasına ilişkin itirazlarına ilişkindir. Dosyanın yapılan incelemesinde; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2021/519 esas sayılı dosyasında verilen kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılması sebebiyle davacı tarafın zamanaşımının varit olmadığının tespiti istemiyle dava açtığı, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2021/519 Esas- 2021/1798 Karar sayılı dosyasında ... şirketinin davacı, ...'un davalı olarak yer aldığı, davanın konusunun İstanbul ......
Davanın hukuki dayanağı İİK 72.maddesidir. Davanın temelini oluşturan Ankara 18.İcra Müdürlüğü’nün 2005/518 ve aynı icra dairesinin 2005/519 sayılı ilamsız icra takiplerinde zamanaşımına uğramış olan bonolara dayanılmış ve bu takipler nedeniyle davacının ödemeler yaptığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davacının sözü edilen bonolara dayanılarak girişilen icra takipleri sebebiyle borçlu olup olmadığının öncelikle saptanması ve varsa istirdatı gereken miktarın belirlenmesi yönünde toplanmaktadır....
İş Mahkemesi Dava, maluliyete uğrayıp uğramadığının ve maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete (protesto işleminin yapılmadığı iddiası ile) ve takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa iddiası ile, İİK. 'nun 71. Maddesi uyarınca takibin iptali istemine ilişkindir. İİK. 'nun 71. Maddesinde; " Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
Temyize konu uyuşmazlık; dava zamanaşımı süresinin, sözleşme hukuku çerçevesinde mi, yoksa sebepsiz zenginleşme kurallarına göre mi belirleneceği, buna bağlı olarak da davaya konu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti için öncelikle alacağı doğuran hukuki sebebin tam ve doğru olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Zira; bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamak doğrudan hakime ait bir görevidir. ( HMK 33. madde) Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder....