Çeşme İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, takip sonrası zamanaşımı şikayetinin kabulüne, İİK.'nun 71/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken İİK.'nun 33/a maddesi gereğince şikayetçi borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacı ile bir çok kez görüşme yapıldığını, davacının dosyadaki her işlemden haberdar olduğunu, bu sebeple şikayetinin süresinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacağının olmadığını, tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... 9. ... Mahkemesinin 2012/81 Esas, 2015/98 Karar sayılı dosyası ile görülen alacak davası sonucunda taleplerinin kısmen kabul edildiği ve kararın kesinleştiği, eldeki davanın ek dava niteliğinde olduğu, kesinleşen ilk dava dosyasına ait bilirkişi raporunda belirtilen ve Yargıtay onaması sonrasında kesinleşen miktarların zamanaşımı def'i nedeniyle zamanaşımına uğrayıp uğramadığı yönünden değerlendirildiği ve zamanaşımına uğramadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Davacının iş akdi 6098 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce feshedildiğinden yıllık izin açısından 5 yıllık zamanaşımı süresi fesih tarihinden itibaren başlayacağından ve dava tarihi 11.05.2011 olduğundan yıllık izin ücretinin zamanaşımına uğramadığının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile yıllık izin ücretinin bir kısmının zamanaşımına uğradığının kabulü ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 02.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacı şirkete gördüğü hizmetler karşılığı komisyon adı altında ücrete hak kazandığı, yapmış olduğu işlemlerin iş görme sözleşmesi olarak tasnif edilebileceği, iş görme sözleşmesine de Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca vekalet sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, bu durumda B.K’nun 126/4. maddesi hükmü uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı, davalı alacağın 10 yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek itirazını bu şekilde ileri sürmüş ise de uygulanacak hukuku belirlemenin hakimin görevi olduğu, bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldırılmış dosya içeriği fiillerin işlenip işlenmediği ve fiilin sübuta erip ermediği incelendikten sonra, bu sonuca göre, disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi gerektiği; davacıya isnat edilen fiillerin sübuta erip ermediği ve tatbik edilmesi gereken disiplin cezasının ne olması gerektiği gibi hususların soruşturmacı tarafından irdelenmesinin ardından, usulüne uygun bir soruşturma yürütülmesinin gereklilik olduğu göz önünde bulundurularak yapılan soruşturma sonrasında, zamanaşımı süresinin son bulduğunun saptanılması suretiyle bir değerlendirme yapılmasının, disiplin hukuku ilkelerine uygun olduğu; bu durumda, disiplin cezasına konu fiili sübuta eren davacı hakkında, disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığının tespiti neticesinde, dosyanın ilgili bölümlerinin işlemden kaldırılması...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (33A) olarak gösterilen 3702,66 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ... adına olan tapu kaydının iptaline ve tarla niteliği ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 25.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı, davacıya borcunun olmadığını, aksini ispat külfetinin davacıda olduğunu, davacı tarafından delil olarak sunulan kartvizitin üzerinde tarih ve keşide yerinin bulunmadığını, bu sebeple borcun zamanaşımına uğrayıp, uğramadığının dahi tespitinin mümkün olmadığını, bu kartvizitte bulunan yazıyı ne için ve kimin lehine yazdığını hatırlamadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre; davacının sunduğu kartvizit aslının arkasındaki yazı ve imzanın davalı tarafından kendisine ait olduğunun kabul edildiği, ancak davacının kartvizit dışında başka delilinin bulunmadığını bildirerek, yemin teklifinde bulunduğu, davalının usulüne uygun şekilde yemin ettiği, böylelikle kendisine yemin teklif edilen davalı tarafın yemini üzerine, yemin teklif eden davacının iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığının ispat edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldırılmış dosya içeriği fiillerin işlenip işlenmediği ve fiilin sübuta erip ermediği incelendikten sonra, bu sonuca göre, disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi gerektiği; davacıya isnat edilen fiillerin sübuta erip ermediği ve tatbik edilmesi gereken disiplin cezasının ne olması gerektiği gibi hususların soruşturmacı tarafından irdelenmesinin ardından, usulüne uygun bir soruşturma yürütülmesinin gereklilik olduğu göz önünde bulundurularak yapılan soruşturma sonrasında, zamanaşımı süresinin son bulduğunun saptanılması suretiyle bir değerlendirme yapılmasının, disiplin hukuku ilkelerine uygun olduğu; davacıya isnad edilen fiillerin subuta erip ermediğinin değerlendirilmesi neticesinde, disiplin cezasına konu fiilin sübuta erdiği, disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığının tespiti...
Zamanaşımının başlangıç tarihi ve zamanaşımı süresi ile ilgili hüküm ise CMR'nin 32. maddesinde düzenlenmiş ve bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlara dayanılarak açılacak davalar, CMR'nin 32. maddesi uyarınca üç yıllık zamanaşımına, bunun dışındaki nedenlerle dayanılarak açılan davalar ise, aynı madde gereğince bir yıllık zamanaşımına tabi kılınmıştır. Bu durumda, navlun alacağına ilişkin davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespitinde CMR Konvansiyonu'nun 32. maddesi ile BK.'nın 128. maddesi hükümlerine göre değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; TTK’nın 767. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suça sürüklenen çocuk hakkında 02.02.2011 tarihinde hükümlerin açıklanmasının geriye bırakıldığı ve bu kararların 15.02.2011 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmü nedeniyle 08.01.2015 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15.02.2011 ile deneme süresi içinde ikinci suçun işlendiği 29.11.2012 tarihleri arasında dava zamanaşımının durması nedeniyle hükümlerin zamanaşımına uğramadığının anlaşılması karşısında; tebliğnamede yer alan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir....