Dava konusu çeklerin TTK hükümlerine göre zamanaşımına uğrayıp uğramadığının ve uğramış ise sonuçlarını takdir ve değerlendirme görevi de bu mahkemeye aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Söz konusu yaralamaya ilişkin hazırlık soruşturması evrakının veya dava açılmışsa ceza dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek ıslah edilen kısım yönünden 2918 sayılı yasanın 109.maddesi uyarınca uzamış ceza zamanaşımı koşulları tartışılarak, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentde açıklanan nedenlerle davalılar ... Ltd. Ştd. ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde ../... -3- 2009/3566 2009/7568 açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Ltd. Ştd. ve ...'a geri verilmesine 16.11.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın vefat etmesi sebebiyle mirasçılarına karşı senet zaman aşımı geçtikten sonra 2012 yılında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların şikayet yoluyla, dosyada işlem yapılmadığı ve bononun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle Antalya ... İcra Hukuk Mahkemesi ... esas ve ... karar sayılı dosyasıyla icranın geri bırakılmasını talep ettiklerini ve mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın istinaf edildiğini ve istinafça başvurularının reddedildiğini, yerel mahkeme kararında, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ile ilgili icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinin taraflarına tebliğini takiben İİK M 33/a-2 uyarınca 7 günlük süre içerisinde genel mahkemede dava açılıp açılmayacağının beklenmesi gerektiğinin belirtildiğini ancak alacak zaman aşımına uğramadığını yerel mahkeme ve istinaf kararının hukuka aykırı olduğunu, süresi içinde işbu davayı açtıklarını belirtmiştir....
nin taraf olduğu dosyalar raporu, Mahkememiz dosyası UYAP kayıtlarına eklenilmiştir) davalı ...Ş. tarafından, İİK.'nın 33a/2. maddesi uyarınca yedi (7) gün içerisinde, genel mahkemelerde bu hususta herhangi bir dava açılmadığı ve bu doğrultuda Ankara 10. İcra Mahkemesinin 2023/285 Esas ve 2023/565 Karar sayılı kararının "kesin hüküm" teşkil ettiği belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden-davacı vekili tarafından; Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiğini, dava tarihi itibariyle davalı yanın alacak davası açmak için süresinin olduğunu ve müvekkili tarafından iş bu davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğunu bildirerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık dava şartı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır....
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının ön şartı borçlu davalı hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması, davacı tarafından borçlunun aciz halini gösterir aciz belgesi ibraz edilmesi ve borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir. Somut olayda alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine İstanbul 3.İcra müdürlüğünün 2002/21195,21196,21197 ve 21198 sayılı dosyaları ile takip yapılmış olduğu bu takiplerin İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin sırasıyla 2009/1239-1301, 2009/1237-1299, 2009/1238-1300 ve 2009/1236-1298 sayılı kararları ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle 2010/9825 210/10495 icranın geri bırakılması kararı ile icranın ertelenmesine karar verildiği, davacı tarafın bu karara karşı İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açmış olduğunu bildirdiği ancak dosya numarasını bildirmediği anlaşılmıştır....
Bu durumda mahkemece davacıya, davalı ile aralarındaki davaya konu çeklerin düzenlenmesine esas teşkil eden temel hukuki ilişkinin ne olduğunun açıklattırılarak, belirlenen temel ilişkiye göre uygulanması gereken zamanaşımı süresinin tespiti ile sonucuna göre davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizce verilen onama kararının kaldırılarak, mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir....
Öte yandan borcun takip öncesinde zamanaşımına uğradığına ilişkin savunma borca itiraz olup takibin şekline göre itiraz ile birlikte ileri sürülmelidir. Bununla birlikte borcun takip öncesinde zamanaşımına uğradığına yönelik itirazda bulunmayan borçlunun itirazın kaldırılması davasında zamanaşımı savunmasında bulunmasına olanak yoktur. Ancak takip sonrasında yeniden işleyecek zamanaşımı süresi bu durumdan farklı olup takibin kesinleşmesi sonrasında dahi İİK'nun 71. maddesi delaletiyle aynı kanunun 33a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması istenebilir....
Davalı tarafından ödeme anından itibaren bir yıllık sürenin geçtiği ve davacının talebinin zamanaşımına uğradığı def'i olarak ileri sürülürken davacı tarafından geri alma hakkının benzer davalarda mahkemece verilen hükümler neticesinde öğrenildiğinin ve davacının talebinin zamanaşımına uğramadığının ifade edildiği görülmektedir. Mahkemece davacının ödeme anında yani karşı tarafın zenginleştiği anda yaptığı ödemenin haksız olduğunu bildiği ve bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinde, “Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruriyle ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur....
Davalı tarafından ödeme anından itibaren bir yıllık sürenin geçtiği ve davacının talebinin zamanaşımına uğradığı defi olarak ileri sürülürken davacı tarafından geri alma hakkının benzer davalarda mahkemece verilen hükümler neticesinde öğrenildiğinin ve davacının talebinin zamanaşımına uğramadığının ifade edildiği görülmektedir. Mahkemece davacının ödeme anında yani karşı tarafın zenginleştiği anda yaptığı ödemenin haksız olduğunu bildiği ve bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinde, “Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruriyle ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur....
İcra Müdürlüğünün 2020/8583 esas sayılı icra takip dosyasında zaman aşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, İİK 71/2, 33a maddeleri uyarınca davacı borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu tarafından yapılan zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, takip dosyasında yapılan tüm işlemlerin kanunda düzenlenen zamanaşımı süresi içerisinde yapıldığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile bonoya dayalı olarak icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından takibin kesinleşmesi sonrasında zaman aşımının gerçekleştiği ileri sürülerek şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından icranın geri bırakılmasına karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....