Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararının İİK.'nın 106- 110 maddelerine dayalı olarak süresinde satış talebinde bulunulmaması nedeniyle haczin kaldırılması istemine ilişkin bulunduğu, İİK.'nın 363/1. maddesi gereğince mahkeme kararının nitelik itibariyle kesin olduğu, istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından şikayetçi alacaklı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere; Davalı alacaklı vekilinin Mersin 3, İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/571 Esas 2019/174 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE, İstinaf edenin yatırdığı istinaf karar harcının talep halinde İADESİNE, Yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, Dair, İİK 365/son maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 10/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Sonuç olarak; davalı vekilinin teminat mukabiline taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması talebi, İİK. 283/1. Maddesi gereğince davanın subüt bulması durumunda davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verileceğinden reddine, davacı vekili tarafından İİK. 281/2. Maddesi uyarınca ihtiyati haczin tasarruf konusu taşınmaz üzerine konulmasını talep etmesine rağmen mahkemece davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1- b-2 maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir. H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçeler ile, A-Davalı T3 vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; Nevşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/112 E....
(Funny Day) isimli oyun salonununda meydana gelen arızadan kaynaklı olduğu ve müvekkili işyerine herhangi bir kusur isnat edilemeyeceğinin tespit edildiğini, ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediğini, kusur ve hasar miktarının yargılama ile belli olacağını, ihtiyati haczin kaldırılması için taktir edilen teminatın çok yüksek olduğunu, teminatla ihtiyati haczin kaldırılmasının adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini belirterek İhtiyati haczin şartları oluşmadığından ihtiyati haczin teminatsız olarak tümden kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde ise dosya borcu kadar değil de %15 teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması kararı verilmesi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına karşı yapılan itiraz sonucu verilen ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Lüleburgaz 2....
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
red kararı verilmiş ise de yasa yolunun İstinaf olması gerekirken itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiğinden İstinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğu doğduğunu, ihtiyati haczin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf nedenlerinin kabulü ile İİK. hükümlerine aykırı olarak dava konusu olmayan Mersin İli, Yenişehir ilçesi, Çukurkeşli Mah. 123 ada 3 parsel sayılı taşınmaz kaydına konulan ihtiyati haczin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin karar kısmının kaldırılarak ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemenin 15.02.2023 tarihli ara karar gerekçesini İİK'nın 281. maddesine dayandırdığını, İİK 281. maddesinde iptal davalarında yargılama usulün düzenlendiğini, bu davanın tasarrufun iptali davası olmadığını, tazminat davası olduğunu, öncelikle itirazlarının gözetilerek davanın tasarrufun iptali davası olmadığından taşınmaz üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılması talep ettiklerini, mahkemenin...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava dışı borçlular ile 24.1.2008 tarihinde kurulan davacının ortaklarının farklı kişiler olduğu, haczin borçluların tebligat adresinde yapılmadığı bu durumda İİK 99. madde gereğince mülkiyet karinesinin davacı 3. kişi yararına olduğu, haczin İİK 97. maddeye göre yapılmış olmasının ve dava açma yükünün 3. kişiye bırakılmış olmasının ispat yükü bakımından yer değiştirmiyeceği, İİK 99. maddedeki karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından ispatlanamadığı,Mahkemenin 2009/122 ve 123 esas sayılı dosyalarından davacı lehine verilen kararların güçlü delil niteliğinde olduğu, haciz adresinin borçlulara ait olmadığı, 11.10.2010 tarihinde yapılan açık arttırma sonucu 2009/693 sayılı talimat dosyasındaki 20.000. TL ve 2009/694 talimat sayılı dosyasındaki 9.000....
İcra Mahkemesinin 18.12.2019 gün ve 2019/1083 esas 2019/1498 Karar sayılı ilamı dikkate alınmaksızın icra dosyasının İİK 97. Maddeye göre karar vermesinin hatalı olması sebebi ile bu karardan dönerek İİK 99. Maddesine göre işlem yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, istihkak davasına ilişkin olarak ise 23.11.2019 tarihinde Asas Şirketinin istihkak iddiası ile ilgili olarak mahkemece İİK 99....
İhtiyati haciz kararının yetkisizlik sebebiyle kaldırılması kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Bu sebeple İcra Müdürlüğü'nün borçluların hacizlerin kaldırılması talebini reddine dair işlemi yasaya ve usule uygundur. Belirtilen sebeplerle, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TL teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik olarak karar verildiğini, uygulanan ihtiyati haczin amacının yerine getirilmesi bakımından beklenen faydayı sağlamadığını beyanla verilen ihtiyati haczin kaldırılması ara kararının bozulmasına, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Talep; İİK'nun 266. Maddesi uyarınca teminat karşılığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin mahkemece kabulüne dair ara kararın istinafıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK'nın ihtiyati haczin kaldırılması başlıklı 266. maddesi ile "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacıya ait taşınmazlar üzerindeki haczin İİK.'nun 82/1- 12. maddeleri uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir; aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır....