İcra Müdürlüğü’nün 2008/1007 talimat sayılı dosyasından, 13.06.2008 tarininde haczedilen makinaların kendisine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılması dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacı ile borçlunun karı koca olduğunu, borçlunun eşi adına açtığı dükkan üzerinden ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/16355 esas sayılı dosyasından 22/03/2022 tarihli karar ile taleplerinin reddedilerek haczin devam ettiğine dair karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın haciz tarihinin 18/07/2022 olmadığını, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesinin yeterli olduğunu, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığını, satış avansını yatırmış olduğu tarih itibariyle İİK madde 106'daki süreleri kestiğini, haczin konulduğu tarihten en son satış isteme tarihine kadar toplam 14 ay, 6 gün geçmiş olduğunu, icra müdürlüğünce, haciz talebini ve satış talebini reddettiğini, red gerekçesi olarak da İİK madde 106- 110 uyarınca haczin düştüğünün belirtildiğini, aynı konu hakkında iki farklı karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğünce 03/03/2022, 11/04/2022 ve 22/03/2022 tarihli kararlarının kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki haczin...
İcra Müdürlüğünün 2021/25332 Esas sayılı dosyası ile başlattığı takip sırasında toplam 6.746,73- TL teminat yatırıldığını, dolayısıyla alacağın bu şekilde teminat kapsamına alındığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiş ve ayrıca ihtiyati haczin kaldırılması için gerekli her türlü teminatı yatırmaya da hazır olduğunu bildirmiştir....
Tüm bunlara göre yapılan değerlendirmede; davalı tarafın İİK 266.maddesi uyarınca teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebinin kabulüne ilişkin kararı istinafı kabil bir karar olmadığından ,davacı tarafın bu yöndeki istinaf dilekçesinin HMK 341,HMK 352/1- ç maddeleri uyarıca reddine karar verilmesi gerekmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf dilekçesinin HMK 352/1- ç ve 341.maddesi uyarınca reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1- f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi....
O halde Mahkemece, borçlunun itirazının alacaklı tarafa tebliği üzerine 7 günlük sürede itirazın iptali davası açılmadığından ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı anlaşılmaktadır. Şikayete konu taşınmaz üzerinde geçerli bir haczin bulunmaması nedeniyle şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;icra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerine 06/12/2007 tarihinde haciz konulmuş olup, bu tarihte taşınmazın borçlu Şeref Karayel adına tapuda kayıtlı olduğu,İİK. 106 ve 110 maddeleri uyarınca dosyada yasal şartlar oluşmadığından ve bu hususta genel mahkemede dava açılması gerekmekle hacizlerin kaldırılması mümkün olmadığından 18/01/2022 tarihli müdürlük kararının usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür. Davacı vekilince takibin zamanaşımına uğradığı ve bu nedenle iptali gerektiği iddia edilmiş ise de; icra takibinin tarafı olmayan davacının, icra takibine ilişkin zamanaşımı şikayetinde bulunması mümkün olmadığından istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2009/5935 E. dosyasından maliki olduğu Adana İli Yüreğir Tapu Sicil Müdürlüğünde kayıtlı Karşıyaka Mahallesi 3063 ada 28 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine konan haczin İİK. 106 ve 110 maddelerine göre hükümsüz kaldığından bahisle vekaleten fekkinin talep edildiğini, taleplerine müdürlüğün red kararı verdiğini, İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2009/5935 E. Sayılı dosyasından verilen, taraflarınca yapılan İİK 106/ ve 110.Maddesine göre taşınmaz haczi fekki için 30/03/2018 tarih 4967486727 işlem numarası ve 17/04/2019 tarih ve 5912372938 işlem numarası ile uyaptan gönderilen İİK 106 ve 100.Maddesine istinaden konan haczin fekki talebine dair hangi taleplerine ait olduğu anlaşılmayan bila tarihli dosya aslının olmadığından bahisle verilen red kararının kaldırılmasını ve talep konusu haczin fekkini talep etmiştir....
Yargıtay 12 HD'nin 2018/12055 E. 2018/8748 K.sayılı kararında; "borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK 106- 110 maddeleri gereğince süreside satış istenmemesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun şikayeti hakkında ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte" olduğu belirtilmiştir. Davanın konusu müdürlük kararının esasını teşkil eden işlem İİK 106- 10 maddesi gereğince haczin düşüp düşmediğine ilişkin olup, yukarıda belirtilen Yargıtay kararı göz önüne bulundurulduğundan mahkeme kararının kesin nitelikte olduğu, istinafa tabi olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 346- 352 ve İİK 363/1 maddesi gereğince reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Nedenleri yukarıda acıklandığı üzere 1- İstanbul 6....
Ve 9. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Asfaltaltı Deniz Kenarı Mevkii 1018 parsel 16 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini, taşınmazın eşinden ayrı yaşadığı haline münasip evi olduğunu, İİK hükümleri uyarınca haczedilemeyeceğini belirterek, taşınmaz üzerine konulan haczin fekkine karar verilmesi talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Haczedilmezliğe ilişkin şikayetlerin öne sürülmesi İcra İflas Yasası’ nın 82/12 ve 16.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günle sınırlamıştır. Anılan süre aşılarak gerçekleştirilen şikayetlerin esasına girilerek hüküm verilmesine, İİK 16, İİK 18, HMK 322, 114 ve 114/2 maddesi izin vermemektedir. Süre dava şartıdır. Öne sürülsün ya da sürülmesin şartın tahakkuk edip etmediğini dikkate alıp değerlendirmek hem İİK 16.madde hem de HMK 114 .maddesi ile yargıca verilmiş bir yetki ve yükümlülüktür. Bir örneği dosya içerisinde bulunan İstanbul 35....