İİK. 106- 110 maddeleri gereğince kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddine dair 08/09/2020 tarihli kararın kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki haczin düştüğünün tespitiyle haczin fekkine ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
(Dairemizin 10/12/2015 tarih ve 2015/28857 E.-31140 K. sayılı kararı) Bu açıklamalar ışığında, İİK.nın 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 11/04/2018 tarihinde haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haciz şerhinin ise 17/08/2018 tarihinde işlendiği, haczin konulduğu tarih ( 11/04/2018 tarihi) itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak alacaklı vekili tarafından Kanunda öngörülen bir yıllık yasal süre geçtikten sonra 07/08/2019 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının yatırıldığı, böylece haciz tarihi ile satış talep ve avans yatırılma tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava İİK nun 106- 110. Maddeleri kapsamında süresinde satış istenmemesi nedeni ile haczin kaldırılmasına yöneliktir. 2004 Sayılı İİK nun 363. Maddesinde icra mahkemesinden verilen kararların hangilerinin istinafa kabil olduğu açıklanmıştır. İİK nun 106- 110. Maddesi muvacehesinde süresinde satış istenmemesi nedeni ile haczin kaldırılmasına yönelik talepler İİK nun 363. Maddesine göre kesin olmakla davacının istinaf talebinin reddine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bakırköy 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06/03/2020 gün 2019/354 E. 2020/216 K.sayılı kararı verildiği anda kesin olmakla istinaf talebinin 2004 sayılı İİK nun 363....
Mahkemece davalıların tüm mal varlıklarının kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasının ardından davalılar vekili, müvekkillerinin tüm mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz konulmasının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkillerinini sadece bir kaç taşınmazı üzerine dahi ihtiyati haciz konulması halinde borcu fazlası ile karşılamaya yettiğini, mahkemece aşkın haciz uygulandığını, bazı taşınmazla üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek anılan karara itiraz etmiştir. Davalıların bu talebi İcra İflas Kanunun 265. maddesinde düzenlenen ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkin olup, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazları incelemeye, ihtiyati haczin kaldırılması talebini görmeye görevli mahkeme ihtiyati hacze karar veren mahkemedir. Bu nedenle mahkemece, görevsizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Davacı 3.kişi dava konusu aracı hacizden önce satın aldığını ileri sürerek üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Bu yönüyle uyuşmazlığın istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır. İİK’nun 96 ve onu izleyen maddeler uyarınca istihkak davası açılabilmesi için ortada hukuken geçerli bir haczin bulunması dava koşuludur. Somut olayda dava konusu araç üzerindeki haczin dava açılmadan önce 02.03.2007 tarihinde kaldırıldığı icra dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava ön koşulu bulunmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de, istihkak davaları İİK.'nun 97/11 ve HUMK.'nun 512. maddeleri gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 16. maddesi ile 1 sayılı tarifedeki nispi esas üzerinden harca tabidir....
Kilimli Şubesi 7R49 numaralı hesaba iadesini talep ettiğini, dosyada İİK 106 ve 110 maddeleri gereğince maliki olduğu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılması için vermiş olduğu 04/10/2022 tarihi itibari ile satış avansının mevcut olmadığını, ancak talebinin dosvada satış avansı depo edildiğinden reddedildiğini, talebin tarih itibari ile dosyada satış avansı mevcut olmadığından İİK 106 “Madde 106 (Başlığı ile Birlikte Değişik:24/11/2021- 7343/9 md.)...
Davalı T4 vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde borcun ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, itirazları doğrultusunda ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN 30/11/2022 TARİHLİ ARA KARARI: Mahkemece, davalı T4 ile vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı T4 vekili borcun ödendiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini yeniden talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN 14/12/2022 TARİHLİ ARA KARARI: Davalı vekilinin talebinin kabulü ile Mahkemece konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bu durumda lehdar şirket yönünden İİK 257 maddesi uyarınca ihtiyati haczin yasal koşulları oluştuğu kabul edilemeyeceğinden,mahkemece itirazının kabulü ile lehdar hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde itirazının reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle itiraz eden ...i İnşaat...Ltd.Şti vekilinin istinaf başvurusunun reddirne ,itiraz eden ...Aş vekili vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu burçlu yönünden kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazının kabulü ile borçlu ...Ltd.A.Ş aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ın davalı alacaklıya olan borcu nedeniyle haczedildiğini belirterek bu haczin kaldırılmasını istemiştir. Gerçekten uyuşmazlık; 12.11.2004 tarihli İcra Müdürlüğü yazısı ile; TEDAŞ'ta bulunan ve ihaleden kaynaklanan istihkaka konulan haczin davacının bu istihkak üzerindeki hakkı karşısında geçerli ve bağlayıcı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargıtay HGK.'nun 2002/15/917 Esas ve 2002/1041 karar sayılı ve 11.12.2002 günlü kararında belirtildiği gibi hangi türü olursa olsan haciz nedeniyle istihkak davalarından amaç mülkiyetin tesbiti değildir. Amaç, davacının dayandığı hakkın kapsamına uygun eylemli bir durum yaratmak ve hacizli malın iadesini sağlamaktır. Bunu sağlamak içinde haczin dayanılan hak karşısında bağlayıcı olup olmadığına bakmak gerekir. Somut olay, 3.kişinin takip hukukuna dayalı olarak İİK. 96 ve devamı maddeleri gereğince açtığı istihkak davasına ilişkin olup, bu davada İİK.'nun 97/6-9 99 ve HUMK.'...
İş numaralı dosyası kapsamında verilen 21.01.2020 tarihli karar ile müvekkili şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK 257 vd. uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, söz konusu ihtiyati haciz kararının, İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2020/1735 E. sayılı dosyası kapsamında uygulandığını ve müvekkili şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki alacakları ve bankalar nezdindeki hesapları haczedildiğini, İcra ve İflas Kanunu'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılmasına ve yapılan itiraz neticesinde İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesince ihtiyati haczin iptaline karar verilene kadar, İstanbul Anadolu 10....